Siyasi kayık..
Değerli Dostlarım ve okuyucularım, size bugünkü yazımda temsili bir siyasi kayıktan söz edeceğim.
Bu kayık neredeyse 62 yıllık bir mazisi olan bir kayıktır. Bu kayığın bir de kaptanı var. Kaptan dediysem kayıkta kaptan mı olur diyeceksiniz. Kaptandan kastım kürekleri tutan, yani kayığı kullanandır.
Bu kayık bunca sene hep sağ yaptı, sol yaptı hiçbir zaman hedefine ulaşamadı. Bu kayığa herkes binemezdi. Yolcularını seçerek alır, fakir tabakadan kabul etmezdi, hele ki dindar kesimin bu kayığa binmesi hepten yasaktı.
Zaman zaman bu kayığa bazı üniversite hocalarını, bazı emekli askerleri alırlar hatta içlerinde hangisi dinine ve geçmişine karşıysa ilk onlar binerdi.
Bunca sene geçmesine rağmen kayığı kullanan kürekçinin de zihniyeti hiç değişmedi. O nedenle bir türlü yolunu bulamamaktadır.
Bu kayıkta vatan hainlerine yer verilir. Halbuki bilmezler ki kayığa hain aldıklarında ilk önce bu kayık su alacak. Ama kayıkçı buna ehemmiyet vermez.
Bu kayık düşman limanına gittiğinde ülkesini kötüler ve neredeyse o ülke bayrağı önünde eğilir. Kürekçleri de hep aynı zihniyet olduğu içi gelen yeni kürekçiler de eskilerini aratmıyor.
Bu kayık köhne ve yetersiz olduğu halde hiç aldırış etmeden oykanusları aşmak istiyor. İster istemesine ama yolda kalır farkında değil.
Ama dedik ya kürekçinin zihniyeti elverişsiz, kendini dini lider gibi gösteren bir züppe hocanın “gel seni okyanuslar ötesine çıkarayım, gel Newyork’a ,ordan da Pensilvanya’ya götüreyim” demesine kanıp peşine takılır, gider.
Hoca bozuntusu kürekçiye bir rüya anlatır “sizi rüyama gördüm kayığınıza Sahabeler binmişti (tövbe tövbe)” der.
Aynı zamanda bu hoca bozuntusu kayık batsın, yolunu bulamasın diye de kayığa bir casus yerleştirir, kürekçiyi de bu casus yönlendirir. Kayık tam biraz doğru yola girse bu casus devreye girer ve kürekçiyi kandırıp yoldan çıkarır.
Bu kayık milletten uzak, vatan, birlik, bayrak, ülke endişesi yok. Zaten işi gücü de ülkeyi eleştirmek, kötülemek.
Yazıktır ki kürekçinin de artık yapabileceği bir şey yok, kayığa binen hainin sayısı belli değil kayığı ele geçirdiler, kürekçinin hükmü kalmadı.
Bir vatandaş olarak derim ki;
“Ey muhalefet kayığının kürekçisi! Uyanık ol hainerle iş tutma, belki bilerek hainlik yapmadın belki bir cehalet bir dalgınlık üzerine böyle davrandın ama fırtınalı havada yolunu şaşırırsın. Dikkatli ol sen de bu vatanın evladısın. Tarihine, dinine dünkü miras aldığın kayığa hakkını ver, vatan millet için proje üret, düzgün muhalefet yap. Kayığa herkesi al ama sahte hoca bozuntusundan vatan hainlerinden uzak dur!.."
Bu kayık neredeyse 62 yıllık bir mazisi olan bir kayıktır. Bu kayığın bir de kaptanı var. Kaptan dediysem kayıkta kaptan mı olur diyeceksiniz. Kaptandan kastım kürekleri tutan, yani kayığı kullanandır.
Bu kayık bunca sene hep sağ yaptı, sol yaptı hiçbir zaman hedefine ulaşamadı. Bu kayığa herkes binemezdi. Yolcularını seçerek alır, fakir tabakadan kabul etmezdi, hele ki dindar kesimin bu kayığa binmesi hepten yasaktı.
Zaman zaman bu kayığa bazı üniversite hocalarını, bazı emekli askerleri alırlar hatta içlerinde hangisi dinine ve geçmişine karşıysa ilk onlar binerdi.
Bunca sene geçmesine rağmen kayığı kullanan kürekçinin de zihniyeti hiç değişmedi. O nedenle bir türlü yolunu bulamamaktadır.
Bu kayıkta vatan hainlerine yer verilir. Halbuki bilmezler ki kayığa hain aldıklarında ilk önce bu kayık su alacak. Ama kayıkçı buna ehemmiyet vermez.
Bu kayık düşman limanına gittiğinde ülkesini kötüler ve neredeyse o ülke bayrağı önünde eğilir. Kürekçleri de hep aynı zihniyet olduğu içi gelen yeni kürekçiler de eskilerini aratmıyor.
Bu kayık köhne ve yetersiz olduğu halde hiç aldırış etmeden oykanusları aşmak istiyor. İster istemesine ama yolda kalır farkında değil.
Ama dedik ya kürekçinin zihniyeti elverişsiz, kendini dini lider gibi gösteren bir züppe hocanın “gel seni okyanuslar ötesine çıkarayım, gel Newyork’a ,ordan da Pensilvanya’ya götüreyim” demesine kanıp peşine takılır, gider.
Hoca bozuntusu kürekçiye bir rüya anlatır “sizi rüyama gördüm kayığınıza Sahabeler binmişti (tövbe tövbe)” der.
Aynı zamanda bu hoca bozuntusu kayık batsın, yolunu bulamasın diye de kayığa bir casus yerleştirir, kürekçiyi de bu casus yönlendirir. Kayık tam biraz doğru yola girse bu casus devreye girer ve kürekçiyi kandırıp yoldan çıkarır.
Bu kayık milletten uzak, vatan, birlik, bayrak, ülke endişesi yok. Zaten işi gücü de ülkeyi eleştirmek, kötülemek.
Yazıktır ki kürekçinin de artık yapabileceği bir şey yok, kayığa binen hainin sayısı belli değil kayığı ele geçirdiler, kürekçinin hükmü kalmadı.
Bir vatandaş olarak derim ki;
“Ey muhalefet kayığının kürekçisi! Uyanık ol hainerle iş tutma, belki bilerek hainlik yapmadın belki bir cehalet bir dalgınlık üzerine böyle davrandın ama fırtınalı havada yolunu şaşırırsın. Dikkatli ol sen de bu vatanın evladısın. Tarihine, dinine dünkü miras aldığın kayığa hakkını ver, vatan millet için proje üret, düzgün muhalefet yap. Kayığa herkesi al ama sahte hoca bozuntusundan vatan hainlerinden uzak dur!.."
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.