MHP'den 100 maddelik yeni Anayasa teklifi..
Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, "MHP, yeni anayasa konusunda dile getirdiği çalışmaları bitirmiş, metin yazımı sonuçlanmıştır. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında 100 maddelik yeni anayasa adıyla 100 maddelik yeni anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Sivil anayasa ile yeni yüzyılı lehimize çevirme imkanı doğmuştur. Anayasa önerimizi bugün itibariyle duyuruyoruz" dedi.
Anayasaların değiştirilemez metinler olmadığını ve zamanın ruhuna uygun olarak yeni anayasa yazılmasının kaçınılmaz bir görev olduğunu ifade eden Bahçeli, yeni anayasanın ön şartını "Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri ve kurucu felsefeleri kıskançlıkla muhafaza edilmelidir" diye açıkladı.
Herkesin ittifak halinde yeni anayasadan bahsettiğini ve bu nedenle de konuşmak, görüşmek için müsait bir zeminin olduğunu ifade eden Bahçeli, "Artık uzlaşmak, yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Bu tarihi göreve MHP ön şartsız hazırdır" görüşünü dile getirdi.
"Darbeci bir özelliğe sahip ve parlamenter sistemin mantığına göre yapılmış mevcut Anayasa ile 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sonrası yönetim hayatımıza giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani, Türk Tipi Başkanlık Modeli arasında onarımı, tamiri ve telafisi imkansız bir çelişki ve uyumsuzluk yumağı söz konusudur. Bu çelişkinin yeni bir Anayasa marifetiyle süratle aşılması acildir, elzemdir. dedi.
Bahçeli hazırladıkları yeni anayasa metnini önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ittifak ortağı AK Parti, daha sonra da diğer partilere sunacaklarını ve kamuoyunun tartışmasına açacaklarını bildirdi.
Sayın Bahçeli hazırladıkları anayasa teklifini şu şekilde özetledi;
Anayasa önerimiz, "Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler" şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.
Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, "Kaliteli temel kanun" anlayışı ile çatısı örülmüştür.
1- Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.
Başlangıca, "Allah'ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti" düsturu ile giriş yapılmıştır.
Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, "Devletin şekli ve nitelikleri" aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında "Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" denilmiştir.
2- Anayasa'nın ikinci kısmında "Temel Hak ve Ödevler" düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen "Genel Hükümler" yer almış, ikinci bölümde "Haklar ve Hürriyetler" başlığı ile temel hak ve hürriyetler "sınıflandırılmadan" en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.
Temel haklara dair genel rejimde "Hakların bütünlüğü" yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.
Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir. Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.
3- Anayasa'nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde "Cumhuriyetin Temel Organları", yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için "Milli birliği sağlama", yürütme için "Kurumsallaşmış başkanlık sistemi", yargı için "Bağımsız ve tarafsız yapılanma" anlayışı ön plana çıkarılmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan "Milli birliği sağlama" misyonu daha da güçlendirilmiştir. Bu kapsamda TBMM Başkanı’na "Tarafsız konumuyla" milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.
TBMM'nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.
Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.
Yürütme organı "Başkan" ve "İdare" şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde "kurumsal yapıya" kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı'nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.
Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda "kanunilik ilkesi" sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır. Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada "il esası" korunmuştur.
Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak "Türkiye Liyakat Kurumu" önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.
Yargı organının yapılanmasında, "Yargı ayrılığı sistemi" devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, "Yargı Yüksek Kurulu" adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları "Yüce Divan" adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM'nin yetkileri genişletilmiştir.
4- Anayasa'nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.
Evet değerli dostlarım Sayın Bahçeli şahsında MHP'yi bu çalışmalarından dolayı tekdir ve tebrik ediyoruz. Bu çalışmalarının vatana millete hayırlı olmasını diliyoruz. Diğer muhalefet partileri de böyle çalışmalar yapacaklarını belirtmekle birlikte bu öneriler şu an için sadece lafta kalmıştır, her hangi bir icraat ortaya çıkmamıştır. Aynı çalışmaları onlardan da bekliyoruz.
Allah'a emanet olunuz!
Anayasaların değiştirilemez metinler olmadığını ve zamanın ruhuna uygun olarak yeni anayasa yazılmasının kaçınılmaz bir görev olduğunu ifade eden Bahçeli, yeni anayasanın ön şartını "Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri ve kurucu felsefeleri kıskançlıkla muhafaza edilmelidir" diye açıkladı.
Herkesin ittifak halinde yeni anayasadan bahsettiğini ve bu nedenle de konuşmak, görüşmek için müsait bir zeminin olduğunu ifade eden Bahçeli, "Artık uzlaşmak, yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Bu tarihi göreve MHP ön şartsız hazırdır" görüşünü dile getirdi.
"Darbeci bir özelliğe sahip ve parlamenter sistemin mantığına göre yapılmış mevcut Anayasa ile 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sonrası yönetim hayatımıza giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani, Türk Tipi Başkanlık Modeli arasında onarımı, tamiri ve telafisi imkansız bir çelişki ve uyumsuzluk yumağı söz konusudur. Bu çelişkinin yeni bir Anayasa marifetiyle süratle aşılması acildir, elzemdir. dedi.
Bahçeli hazırladıkları yeni anayasa metnini önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ittifak ortağı AK Parti, daha sonra da diğer partilere sunacaklarını ve kamuoyunun tartışmasına açacaklarını bildirdi.
Sayın Bahçeli hazırladıkları anayasa teklifini şu şekilde özetledi;
Anayasa önerimiz, "Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler" şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.
Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, "Kaliteli temel kanun" anlayışı ile çatısı örülmüştür.
1- Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.
Başlangıca, "Allah'ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti" düsturu ile giriş yapılmıştır.
Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, "Devletin şekli ve nitelikleri" aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında "Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" denilmiştir.
2- Anayasa'nın ikinci kısmında "Temel Hak ve Ödevler" düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen "Genel Hükümler" yer almış, ikinci bölümde "Haklar ve Hürriyetler" başlığı ile temel hak ve hürriyetler "sınıflandırılmadan" en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.
Temel haklara dair genel rejimde "Hakların bütünlüğü" yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.
Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir. Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.
3- Anayasa'nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde "Cumhuriyetin Temel Organları", yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için "Milli birliği sağlama", yürütme için "Kurumsallaşmış başkanlık sistemi", yargı için "Bağımsız ve tarafsız yapılanma" anlayışı ön plana çıkarılmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan "Milli birliği sağlama" misyonu daha da güçlendirilmiştir. Bu kapsamda TBMM Başkanı’na "Tarafsız konumuyla" milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.
TBMM'nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.
Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.
Yürütme organı "Başkan" ve "İdare" şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde "kurumsal yapıya" kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı'nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.
Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda "kanunilik ilkesi" sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır. Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada "il esası" korunmuştur.
Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak "Türkiye Liyakat Kurumu" önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.
Yargı organının yapılanmasında, "Yargı ayrılığı sistemi" devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, "Yargı Yüksek Kurulu" adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları "Yüce Divan" adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM'nin yetkileri genişletilmiştir.
4- Anayasa'nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.
Evet değerli dostlarım Sayın Bahçeli şahsında MHP'yi bu çalışmalarından dolayı tekdir ve tebrik ediyoruz. Bu çalışmalarının vatana millete hayırlı olmasını diliyoruz. Diğer muhalefet partileri de böyle çalışmalar yapacaklarını belirtmekle birlikte bu öneriler şu an için sadece lafta kalmıştır, her hangi bir icraat ortaya çıkmamıştır. Aynı çalışmaları onlardan da bekliyoruz.
Allah'a emanet olunuz!
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Hakan Demirci