IMF'den medet unmak..
IMF 1944 yılında kuruldu, 189 üyesi var. Türkiye, IMF’ye 1947 yılında üye olmuştur, tarihinde hiçbir ülkeye maddi manevi faydası olduğu noktasında bir delil yok. Türkiye ile de 19 stand-by anlaşması imzalandı. Bunların faydasını yazan hiçbir yazı da yok.
Erbakan hocanın havuz sistemi çözümü devletin maliyetlerini azaltmıştır. Ama devamı gelmedi.
IMF hiçbir ülkeye sürdürülebilir proje sunmadı.
Mesela;
1. Yerli fabrikalarınızı kurun
2. Yerli tarım üretim çiftlikleri kurun
3. Devletin masraflarını azaltın
Demedi. Ne dedi? Borçlanın.
Liberalizm virüsü bize IMF sayesinde geldi. IMF yetkilileri ziyaret, kontrol adı altında el atından algılar organize edildi, gayri resmi raporlar hazırlandı. Özellikle, KİT’ler zarar ediyor. Fabrikalar zarar ediyor algısı oluşturuldu. Halbuki Türkiye’nin ödediği faizi, lüks tüketimi, lüzumsuz memur alımını hiç gündemine almadı.
Dünya bugün faiz kıskacında. Sadece ABD yüz milyarlarca dolar ödüyor her sene faize. Türkiye 30 senede 500 milyar doların üzerinde ödeme yaptı.
IMF bankacılığa para akıtan, reel sektörü küçülten, yer yer yok eden programlar sunmaktan başka hiç’tir. Banka da kendi ellerinde.
ABD de Başkan Reagan ile başlayan yuppi kültürü vardır.
Neydi yuppi kültürü:
1. Bas karşılıksız para
2. Oluştur terör örgütü
3. Çıkar savaş
4. Sat silah
5. Devletleri borçlandır
6. Yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koy.
Bunları yaparken de resmi kurummuş görünen teör örgütleri oluştur. Onlar üzerinden gözlemle. Böyle gelmiş ama böyle gitmez. Reagan döneminden bu güne çok şey değişti. Ona oy veren bir çok Amerikalı şu an toprak altında.
ABD karşılıksız para basmanın sonuna geldi. Sömürge de bitti. Hangi yönteme el atsalar ellerinde kalıyor. Siyaset kılıflı tiyatrolar da işe yaramıyor.
Türkiye karşılıksız para basmadan ayakları üstünde duran bir devlet. Zira biliyor ki; el atına binen tez iner. Devlet olmak bayrak dikmek değil. Laf dinlemeyen yaşayarak öğrenir.
Kalın sağlıcakla.
Erbakan hocanın havuz sistemi çözümü devletin maliyetlerini azaltmıştır. Ama devamı gelmedi.
IMF hiçbir ülkeye sürdürülebilir proje sunmadı.
Mesela;
1. Yerli fabrikalarınızı kurun
2. Yerli tarım üretim çiftlikleri kurun
3. Devletin masraflarını azaltın
Demedi. Ne dedi? Borçlanın.
Liberalizm virüsü bize IMF sayesinde geldi. IMF yetkilileri ziyaret, kontrol adı altında el atından algılar organize edildi, gayri resmi raporlar hazırlandı. Özellikle, KİT’ler zarar ediyor. Fabrikalar zarar ediyor algısı oluşturuldu. Halbuki Türkiye’nin ödediği faizi, lüks tüketimi, lüzumsuz memur alımını hiç gündemine almadı.
Dünya bugün faiz kıskacında. Sadece ABD yüz milyarlarca dolar ödüyor her sene faize. Türkiye 30 senede 500 milyar doların üzerinde ödeme yaptı.
IMF bankacılığa para akıtan, reel sektörü küçülten, yer yer yok eden programlar sunmaktan başka hiç’tir. Banka da kendi ellerinde.
ABD de Başkan Reagan ile başlayan yuppi kültürü vardır.
Neydi yuppi kültürü:
1. Bas karşılıksız para
2. Oluştur terör örgütü
3. Çıkar savaş
4. Sat silah
5. Devletleri borçlandır
6. Yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koy.
Bunları yaparken de resmi kurummuş görünen teör örgütleri oluştur. Onlar üzerinden gözlemle. Böyle gelmiş ama böyle gitmez. Reagan döneminden bu güne çok şey değişti. Ona oy veren bir çok Amerikalı şu an toprak altında.
ABD karşılıksız para basmanın sonuna geldi. Sömürge de bitti. Hangi yönteme el atsalar ellerinde kalıyor. Siyaset kılıflı tiyatrolar da işe yaramıyor.
Türkiye karşılıksız para basmadan ayakları üstünde duran bir devlet. Zira biliyor ki; el atına binen tez iner. Devlet olmak bayrak dikmek değil. Laf dinlemeyen yaşayarak öğrenir.
Kalın sağlıcakla.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.