Binli yıllardan günümüze Hasan Sabbah ve FETÖ benzetmesi
Bugün, değerli dostlarım ve okuyucularıma günümüze ışık tutacak ve ders çıkarmamız gereken binli yıllarda yaşamış bir terör örgütü başı Hasan Sabbah ve entrikalarından birini anlatacağım.
Hasan Sabbah sık sık kalesinde yemek daveti verir.Bütün üst düzey,zengin esnafları dönemin ileri gelenlerini ve siyasi şahsiyetlerini davet eder. Yemekte davetlilere bir konuşma yapar ve konuşmasıyla herkesi etkiler.Hitabet konusunda oldukça kabiliyetlidir.Yemeğe katılanlar ağızları açık bir halde onu dinlerler.
Sabbah yemeklere bir miktar haşhaş da koyar ve bunun da etkisiyle gelenleri tesiri altına alır.O sırada gördüğü bazı rüyaları da gelenlere anlatır.Hz Peygamber Efendimiz (s.a.v) i gördüğünü,O’nun kendisini kumandan ta’yin ettiğini ve peşinden gelenlerle aynı safta cennete gireceklerini anlatır.Anlatırken de bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır.
Değerli okurlarım,bu sahneler size de tanıdık geliyor mu?
Devam edelim;
Yemekler yenilip bittikten sonra misafirler haşhaşın da etkisiyle iyice kendilerinden geçmiş bir haldeyken içlerinden işine yarayacak olanları seçer,kalesinin özel hazırlanmış odalarına götürüp, birbirinden güzel kadınları göstererek, onları cennette olduklarına, kadınların da huriler olduğuna inandırır
Daha sonra mükellef bir sofranın önüne getirir ki sofrada ballar, kuş etleri, kuzular… hayal edemeyecek kadar çeşitli yiyecekler,içecekler vardır ve yarı baygın misafirlerine bu sofranın Allah tarafından kendilerine ödül olarak gönderildiğini söyler.
Sonra misafirlerini cennet bahçelerini andıran, bahçelerde gezdirir. Binbir renkli çiçekler, ağaçlar, kuşlar, şelaleler görenleri hayran bırakır. Onlara; “işte size cennetten bir bahçe. Eğer benim safımda olursanız, bana tabi olursanız bunları size vermeyi vaad ediyorum”. der.
Bu yaptığı ziyafetleri nutukları her defasında tekrarlamaktadır böylece her gecen gün müritlerinin sayısı da artmaktadır.
İşte bütün bu yalan hayat, Hz.Peygamber (sav) Efendimizi gördüm diyerek anlattığı sahte rüyalar, ikna kabiliyeti ve daha bir çok özelliği bize hiç yabancı gelmiyor.
Hasan Sabbah binli yıllarda bu örgütünü kurar ve devleti yıkmak için türlü entrikalar ve karanlık işler çevirir.
Bundan yüzlerce yıl sonra, günümüzde bu örgütün tıpatıp bir benzeri karşımıza FETÖ olarak çıkar. Uslüp aynı. Davetler, güzel konuşmalar, yalan rüyalar, bilinç altı ikna etme yöntemleri aynı. Ve biz milletçe bu tuzağa düştük.
Kimi yarı baygın,kimi hayal dünyasında o FETÖ ye inanıp peşine takılmış. Beyinlerine o kadar işlemiş ki aynen haşhaşın etkisi gibi, söküp atamıyorlar.
Peki bu benzerlik ve tekerrürden ders çıkarmamız lazım değil mi?
Allah’a şükür ki, nasıl bin yıl önce Hasan Sabbah’ın ne olduğunu anlayan, karşısına dikilen basiret ehli zatlar var idiyse bugün de devletimizin başında her daim uyanık basiret ehli büyüklerimiz vardır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız RecepTayyip Erdoğan bu tehlikeyi sezip tedbirini almış ve 15 Temmuzdaki hamlelerini boşa çıkarmıştır.
Onlar bu milleti ele geçirdik sandılar, uyuyor sandılar ama biz Allahın izniyle uyumuyorduk, uyumayacağız!
Onlar ise Hasan Sabbah gibi tarihin karanlık çöplüğüne gömülüp gidecekler.
Sabbah yemeklere bir miktar haşhaş da koyar ve bunun da etkisiyle gelenleri tesiri altına alır.O sırada gördüğü bazı rüyaları da gelenlere anlatır.Hz Peygamber Efendimiz (s.a.v) i gördüğünü,O’nun kendisini kumandan ta’yin ettiğini ve peşinden gelenlerle aynı safta cennete gireceklerini anlatır.Anlatırken de bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır.
Değerli okurlarım,bu sahneler size de tanıdık geliyor mu?
Devam edelim;
Yemekler yenilip bittikten sonra misafirler haşhaşın da etkisiyle iyice kendilerinden geçmiş bir haldeyken içlerinden işine yarayacak olanları seçer,kalesinin özel hazırlanmış odalarına götürüp, birbirinden güzel kadınları göstererek, onları cennette olduklarına, kadınların da huriler olduğuna inandırır
Daha sonra mükellef bir sofranın önüne getirir ki sofrada ballar, kuş etleri, kuzular… hayal edemeyecek kadar çeşitli yiyecekler,içecekler vardır ve yarı baygın misafirlerine bu sofranın Allah tarafından kendilerine ödül olarak gönderildiğini söyler.
Sonra misafirlerini cennet bahçelerini andıran, bahçelerde gezdirir. Binbir renkli çiçekler, ağaçlar, kuşlar, şelaleler görenleri hayran bırakır. Onlara; “işte size cennetten bir bahçe. Eğer benim safımda olursanız, bana tabi olursanız bunları size vermeyi vaad ediyorum”. der.
Bu yaptığı ziyafetleri nutukları her defasında tekrarlamaktadır böylece her gecen gün müritlerinin sayısı da artmaktadır.
İşte bütün bu yalan hayat, Hz.Peygamber (sav) Efendimizi gördüm diyerek anlattığı sahte rüyalar, ikna kabiliyeti ve daha bir çok özelliği bize hiç yabancı gelmiyor.
Hasan Sabbah binli yıllarda bu örgütünü kurar ve devleti yıkmak için türlü entrikalar ve karanlık işler çevirir.
Bundan yüzlerce yıl sonra, günümüzde bu örgütün tıpatıp bir benzeri karşımıza FETÖ olarak çıkar. Uslüp aynı. Davetler, güzel konuşmalar, yalan rüyalar, bilinç altı ikna etme yöntemleri aynı. Ve biz milletçe bu tuzağa düştük.
Kimi yarı baygın,kimi hayal dünyasında o FETÖ ye inanıp peşine takılmış. Beyinlerine o kadar işlemiş ki aynen haşhaşın etkisi gibi, söküp atamıyorlar.
Peki bu benzerlik ve tekerrürden ders çıkarmamız lazım değil mi?
Allah’a şükür ki, nasıl bin yıl önce Hasan Sabbah’ın ne olduğunu anlayan, karşısına dikilen basiret ehli zatlar var idiyse bugün de devletimizin başında her daim uyanık basiret ehli büyüklerimiz vardır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız RecepTayyip Erdoğan bu tehlikeyi sezip tedbirini almış ve 15 Temmuzdaki hamlelerini boşa çıkarmıştır.
Onlar bu milleti ele geçirdik sandılar, uyuyor sandılar ama biz Allahın izniyle uyumuyorduk, uyumayacağız!
Onlar ise Hasan Sabbah gibi tarihin karanlık çöplüğüne gömülüp gidecekler.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
