18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü ve anlamlı bir açılış
1915 Çanakkale Köprüsünün açılışının 18 Mart tarihine alınmış olması da bu açıdan çok anlamlı. Bu savaşta yedi düvele karşı bir çok cephede savaşmış ve galip çıkmış bir milletiz. 250 bin şehit verdik, kanımızı canımızı verdik ama vatanımızı vermedik. Türk'ün tarihe adını altın harflerle yazdırdığı bir süreçtir Çanakkale Savaşları.
Sonrasında hazindir ki sahadaki galibiyeti masada koruyamamışız. Masadaki yenilgiler İstanbul'un işgaline ,Ege Adalarının elden çıkarılmasına, Musul ve Kerkük'e mal olmuştur maalesef.
Bugün düşmana bu vatanı geçilmez kılan kahraman şehitlerimizi ve hayatta olmayan gazilerimizi rahmetle yad ediyoruz.
Çanakkale yedi düvelin, dünya üzerinden 'Müslüman Türk' adını silmek için Anadolu'ya akın ettiği bir savaştı. Müslüman Türk milletinin küllerinden yeniden doğuşunun destanıdır, yeniden varoluş efsanesidir.
Tarih, bu savaşta erkek, kadın, çocuk demeden, zengin fakir demeden Harbiyeli, alaylı, saraylı, köylü, şehirli demeden herkesin cepheye canla başla koştuğuna şahitlik etmektedir.
Öyle ki özellikle 1915 yılında İstanbul'un Mülkiye, Tıbbiye, Darülfünun gibi yüksek okulları, Kabataş, Galatasaray ve Haydarpaşa gibi liseleri boşalan sıralarla tanınıyordu.
Daha 17 yaşında savaşa gönüllü giden bu öğrencilerin hiçbiri okullarına geri dönemedi. Tıbbiye Mektebi, bu sebeple 1921 yılında mezun veremedi.
Bazılarının iddia ettiğinin aksine Çanakkale savaşında Osmanlı hanedan üyeleri saraylarda, köşklerde oturup savaşa müdahil olmadan beklememiştir. Onlar bilfiil orduya katılarak askere moral olmuştur. Hanedan çocuklarını yanlarında görmek Türk ordusuna öyle büyük bir moral ve cesaret vermiştir ki, bütün imkânsızlıklara rağmen büyük bir azimle savaşmışlardır.
ÇANAKKALE SAVAŞINDA BİLFİİL YER ALAN ŞEHZADELER
Arşivlerde Çanakkale savaşına bizzat katılan hanedan ailesi üyeleri şu şekilde yer almaktadır: Sahra topçu binbaşı Şehzâde Abdurrahim Efendi (Sultan 2. Abdülhamid'in oğlu),
Süvâri yüzbaşı Şehzâde Osman Fuat Efendi (Sultan 5. Murat'ın torunu),
Piyâde kaymakamı (yarbay) Abdülhalim Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzâde Süleyman Efendi'nin oğlu), Piyâde Mülâzım-ı evvel (üsteğmen) Şehzâde Ömer Fâruk Efendi (Son Halîfe Abdülmecid Efendi'nin oğlu),
Mülâzım-ı Sânî (Teğmen) Şehzâde Şerâfeddin Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzâde Süleyman Efendi'nin oğlu) ,
Süvâri Mülâzım-ı evvel (üsteğmen) Şehzâde Ahmet Nûreddin Efendi (Sultan 2. Abdülhamid'in oğlu)
Allah'a emanet olunuz!
Not: Yorum ve önerilerinizi ogünhaber.com ve sosyal medya hesaplarım üzerinden bana iletebilirsiniz.
Sonrasında hazindir ki sahadaki galibiyeti masada koruyamamışız. Masadaki yenilgiler İstanbul'un işgaline ,Ege Adalarının elden çıkarılmasına, Musul ve Kerkük'e mal olmuştur maalesef.
Bugün düşmana bu vatanı geçilmez kılan kahraman şehitlerimizi ve hayatta olmayan gazilerimizi rahmetle yad ediyoruz.
Çanakkale yedi düvelin, dünya üzerinden 'Müslüman Türk' adını silmek için Anadolu'ya akın ettiği bir savaştı. Müslüman Türk milletinin küllerinden yeniden doğuşunun destanıdır, yeniden varoluş efsanesidir.
Tarih, bu savaşta erkek, kadın, çocuk demeden, zengin fakir demeden Harbiyeli, alaylı, saraylı, köylü, şehirli demeden herkesin cepheye canla başla koştuğuna şahitlik etmektedir.
Öyle ki özellikle 1915 yılında İstanbul'un Mülkiye, Tıbbiye, Darülfünun gibi yüksek okulları, Kabataş, Galatasaray ve Haydarpaşa gibi liseleri boşalan sıralarla tanınıyordu.
Daha 17 yaşında savaşa gönüllü giden bu öğrencilerin hiçbiri okullarına geri dönemedi. Tıbbiye Mektebi, bu sebeple 1921 yılında mezun veremedi.
Bazılarının iddia ettiğinin aksine Çanakkale savaşında Osmanlı hanedan üyeleri saraylarda, köşklerde oturup savaşa müdahil olmadan beklememiştir. Onlar bilfiil orduya katılarak askere moral olmuştur. Hanedan çocuklarını yanlarında görmek Türk ordusuna öyle büyük bir moral ve cesaret vermiştir ki, bütün imkânsızlıklara rağmen büyük bir azimle savaşmışlardır.
ÇANAKKALE SAVAŞINDA BİLFİİL YER ALAN ŞEHZADELER
Arşivlerde Çanakkale savaşına bizzat katılan hanedan ailesi üyeleri şu şekilde yer almaktadır: Sahra topçu binbaşı Şehzâde Abdurrahim Efendi (Sultan 2. Abdülhamid'in oğlu),
Süvâri yüzbaşı Şehzâde Osman Fuat Efendi (Sultan 5. Murat'ın torunu),
Piyâde kaymakamı (yarbay) Abdülhalim Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzâde Süleyman Efendi'nin oğlu), Piyâde Mülâzım-ı evvel (üsteğmen) Şehzâde Ömer Fâruk Efendi (Son Halîfe Abdülmecid Efendi'nin oğlu),
Mülâzım-ı Sânî (Teğmen) Şehzâde Şerâfeddin Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzâde Süleyman Efendi'nin oğlu) ,
Süvâri Mülâzım-ı evvel (üsteğmen) Şehzâde Ahmet Nûreddin Efendi (Sultan 2. Abdülhamid'in oğlu)
Allah'a emanet olunuz!
Not: Yorum ve önerilerinizi ogünhaber.com ve sosyal medya hesaplarım üzerinden bana iletebilirsiniz.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Fatma Guler
ALI İHSAN YÜCEL
İsmet Bahadır
Ercan A.