12 Eylül acı bir hatıra! Kenan Evren'in Osmanlı Hanedanı'na bakışı
Değerli dostlarım,
12 Eylül münasebetiyle ilk defa kaleme almak istediğim ancak bugüne kadar sosyal medyada ya da herhangi bir ortamda paylaşmadığım çok önemli bir mevzu hakkında yazmak istiyorum.
Osmanlı Hanedanı'nın Türkiye'ye giriş izni 12 Eylül 1974 senesinde verilmişti. Tabi ki bu izin sadece turist olarak girmemiz için geçerliydi.
Ben de o dönem Türkiye'ye gelip eğitimime burada devam ettim.
Babamız 1976' da vatandaşlık için tekrar başvuru yaptı. Ancak bu konuda 1976'dan 1985'e kadar bizi çok uğraştırdılar.
Bu dokuz yıllık süreç için de ileride bir yazı kaleme alacağım inşallah ancak şimdi 12 Eylül darbe dönemi hanedan ile ilgili mevzuyu gündeme getirmek istiyorum.
Ben 12 Eylül darbesinin baş müsebbibi Kenan Evren'i hiçbir zaman rahmetle yad etmedim ve etmeyeceğim de. Çünkü söylemiş olduğu bir ifade var ki bugün hala aklıma kazınmış ve o günler adına hem benim hem milletimizin hafızasında kara bir leke olarak yakın tarihimize geçmiştir.
Hatırlarsınız ne diyordu Evren o dönemde?
"Bir sağdan ve bir soldan."
Bu ülkenin gençlerini idamla yargılamak ve cezaya mahkûm etmekle ilgili sarf ettiği bu ifadeler hangi insanlığa sığar?
Daha çocuk yaştaki gençlerimizi yaşı küçük ve cezaya ehliyeti yok diye yaşlarını büyüterek idama mahkûm etmek hangi vicdana sığar?
Düzmece mahkemelerle nice masumlar, mazlumlar bu zulme maruz kalmıştı.
Kenan Evren 12 Eylül darbesinin baş faillerinden biri olarak hiçbir zaman bu milletin kalbinde yer almamıştır.
Ama sonunda Allah'ın adaleti tecelli etti kendisine yargı yolu açıldı ancak kanunları kendi aleyhlerine öyle değiştirmişler ki yargılanmadı bile. Eceliyle vefat etti. Cenazesinde bir avuç insan anca vardı. Hani derler ya "Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır." işte zulmüyle âbâd olanın ahiri berbat olurmuş.
1960 kuşağı bu darbeyi iyi hatırlar. O dönemi iyi bilirler.
Yukarıda bahsettiğim vatandaşlık konusuna dönersek;
1976' da vatandaşlık almak için başvuru yaptığımızda 1985'e kadar buna kim engel oldu ve yine bize vatandaşlığı veren kimdi?
Kenan Evren bu konuda bizi o kadar çok uğraştırdı ki süreç bizim için zorlu ve uzundu.
Bize vatandaşlığı veren Sayın Korkut Özal'dı. Turgut Özal'ın kardeşi olan Sayın Korkut Özal babamın yakın arkadaşıydı. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin. Babamla bir konuşmaları sırasında vatandaşlık meselesini soruyor babam ise henüz izin verilmediğini söyleyince bu konuda çok geç bile kalındığını söyleyerek konuyu abisi sayın Turgut Özal'a iletiyor.
O sırada dönemin başbakanı sayın Turgut Özal'dır, Cumhurbaşkanı ise Kenan Evren'dir.
Sayın Turgut Özal kardeşi tarafından kendisine iletilen bu talebi karşılıksız bırakmaz ve hemen Osmanlı Hanedanı'na vatandaşlık çıkarma işlemleri için talimat verir ve artık kimsenin de buna mani olamayacağını ifade eder Allah razı olsun.
Ben ne zaman 12 Eylül darbesi söz konusu olsa bunu hatırlarım.
Bugün günümüzde de bu zihniyette insan çok. Allah onlara fırsat vermesin.
Bu ülke ne çektiyse darbelerden çekti. Allah darbeci zihniyete bir daha iktidar nasip etmesin.
Allah'a emanet olunuz!
Görüş ve önerilerinizi bana sosyal medya hesaplarım ve ogunhaber.com üzerinden iletebilirsiniz.
12 Eylül münasebetiyle ilk defa kaleme almak istediğim ancak bugüne kadar sosyal medyada ya da herhangi bir ortamda paylaşmadığım çok önemli bir mevzu hakkında yazmak istiyorum.
Osmanlı Hanedanı'nın Türkiye'ye giriş izni 12 Eylül 1974 senesinde verilmişti. Tabi ki bu izin sadece turist olarak girmemiz için geçerliydi.
Ben de o dönem Türkiye'ye gelip eğitimime burada devam ettim.
Babamız 1976' da vatandaşlık için tekrar başvuru yaptı. Ancak bu konuda 1976'dan 1985'e kadar bizi çok uğraştırdılar.
Bu dokuz yıllık süreç için de ileride bir yazı kaleme alacağım inşallah ancak şimdi 12 Eylül darbe dönemi hanedan ile ilgili mevzuyu gündeme getirmek istiyorum.
Ben 12 Eylül darbesinin baş müsebbibi Kenan Evren'i hiçbir zaman rahmetle yad etmedim ve etmeyeceğim de. Çünkü söylemiş olduğu bir ifade var ki bugün hala aklıma kazınmış ve o günler adına hem benim hem milletimizin hafızasında kara bir leke olarak yakın tarihimize geçmiştir.
Hatırlarsınız ne diyordu Evren o dönemde?
"Bir sağdan ve bir soldan."
Bu ülkenin gençlerini idamla yargılamak ve cezaya mahkûm etmekle ilgili sarf ettiği bu ifadeler hangi insanlığa sığar?
Daha çocuk yaştaki gençlerimizi yaşı küçük ve cezaya ehliyeti yok diye yaşlarını büyüterek idama mahkûm etmek hangi vicdana sığar?
Düzmece mahkemelerle nice masumlar, mazlumlar bu zulme maruz kalmıştı.
Kenan Evren 12 Eylül darbesinin baş faillerinden biri olarak hiçbir zaman bu milletin kalbinde yer almamıştır.
Ama sonunda Allah'ın adaleti tecelli etti kendisine yargı yolu açıldı ancak kanunları kendi aleyhlerine öyle değiştirmişler ki yargılanmadı bile. Eceliyle vefat etti. Cenazesinde bir avuç insan anca vardı. Hani derler ya "Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır." işte zulmüyle âbâd olanın ahiri berbat olurmuş.
1960 kuşağı bu darbeyi iyi hatırlar. O dönemi iyi bilirler.
Yukarıda bahsettiğim vatandaşlık konusuna dönersek;
1976' da vatandaşlık almak için başvuru yaptığımızda 1985'e kadar buna kim engel oldu ve yine bize vatandaşlığı veren kimdi?
Kenan Evren bu konuda bizi o kadar çok uğraştırdı ki süreç bizim için zorlu ve uzundu.
Bize vatandaşlığı veren Sayın Korkut Özal'dı. Turgut Özal'ın kardeşi olan Sayın Korkut Özal babamın yakın arkadaşıydı. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin. Babamla bir konuşmaları sırasında vatandaşlık meselesini soruyor babam ise henüz izin verilmediğini söyleyince bu konuda çok geç bile kalındığını söyleyerek konuyu abisi sayın Turgut Özal'a iletiyor.
O sırada dönemin başbakanı sayın Turgut Özal'dır, Cumhurbaşkanı ise Kenan Evren'dir.
Sayın Turgut Özal kardeşi tarafından kendisine iletilen bu talebi karşılıksız bırakmaz ve hemen Osmanlı Hanedanı'na vatandaşlık çıkarma işlemleri için talimat verir ve artık kimsenin de buna mani olamayacağını ifade eder Allah razı olsun.
Ben ne zaman 12 Eylül darbesi söz konusu olsa bunu hatırlarım.
Bugün günümüzde de bu zihniyette insan çok. Allah onlara fırsat vermesin.
Bu ülke ne çektiyse darbelerden çekti. Allah darbeci zihniyete bir daha iktidar nasip etmesin.
Allah'a emanet olunuz!
Görüş ve önerilerinizi bana sosyal medya hesaplarım ve ogunhaber.com üzerinden iletebilirsiniz.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Fatma karabaş
Murat Durmuş
Mesut yanıkoğlu
Armağan Köken
Osmanlı hayranı
Tülay Aydın
Rakıf Heybeli
Gurbet
Cuma arık
HALİL YILDIZ KÜTAHYA