'Et' mi, hayır?
Etin gerekli ve vazgeçilmez bir besin olduğunu söyleyenler için gerekli cevabı bilim fazlasıyla veriyor ama birkaç alıntı ekleyelim!
Bademin içerdiği besleyiciler etten fazladır. Tahıl, bakliyat, kuru meyveler, etin iki katı oranında fosforik asit ve on katı da demir ihtiva eder.
Bütün kimyasal analizler, bitkisel ürünlerin, etten daha fazla besleyici ve sağlıklı olduğunu gösterir. Sadık Hidayet – Vejetaryen Beslenme, Sayfa 26, YKY Yayınları
Et yemek insan türü için doğal bir gereksinim değildir, bizim varlık kanunlarımızdan sapmamızdır. Dr. Gaston Dorvil “Sebze ve tahıl insan vücudu için yeterlidir, oysa et yiyenlerin sağlıklı kalmaları imkansızdır” der.
Dr. Viktor Puche, Dr. Le Grande, Prof. Dr. Bushard etin başta bağışıklık sistemi olmak üzere, kolon ve meme kanserinden, kalp damar hastalıklarına, böbrek ve eklem hastalıklarından tüm metabolizmayı etkileyerek yaşam kalitesini düşüren pek çok
rahatsızlığın sebebi olduğunu kanıtlamışlardır.
Yurtdışı Geliştirme Konseyinden Lester Brown, Amerikalıların yıllık et tüketimlerini sadece % 10 azaltmaları halinde mera sahalarının tarım için kullanılacağı ve fazladan 12 milyon ton, yani 60 milyon kişiyi doyuracak miktarda tahılın insanların tüketimine
sunulacağını açıklamıştı.
İnekler günde ortalama 500 litre metan gazı salıyor. Bu da sera etkisinin ve iklim değişikliklerinin en önemli nedenlerinden biri !
Eski ABD Tarım Bakanı yardımcısı Don Pearlberg ABD’deki çiftlik hayvan sayısını yarıya indirmenin dünyadaki açlık sorunu bir yana yetersiz beslenme sorununu bile çözeceğini söylemişti. Peter Singer, Hayvan Özgürleşmesi, Sayfa 222, Ayrıntı Yayınları
Çağımızın en büyük sorunlarından biri hiç kuşkusuz “susuzluktur.” Sanal suya göz önüne alırsak, bir kilo et üretmek için, bir kilo buğday üretimine gerekenden 50 kat fazla su gerekiyor. Örneğin, gözümüzde canlandırmak için şu örneği vermek mümkün; 350
kiloluk bir sığır için harcanan suyun içinde bir destroyer yüzdürülebilir. Hayvanlar verimi artırmak adına her türlü işkenceye maruz kalıyorlar Ayrıca bir çok yeni ortaya çıkan hastalık (deli dana, ebola, kuş gribi) hayvan ürünlerinden bulaşmaktadır. Dünya
çapında çevresel kirlilikte otomotiv sanayini, et endüstrisi takip etmektedir.
Worldwatch Institute araştırmacısı Alan Durning besi ünitesinde yetiştirilen danalardan elde edilen bir kilogram bifteğin 5 kilo tahıla, 20 bin litre suya, 8 litre benzine ve 35 kilo erozyona uğramış yüzey toprağına mal olduğunu hesaplamıştır.
Sadece Almanya’daki vejetaryen sayısının 7 milyon olduğu tahmin ediliyor. İsveç’te ise her 10 kişiden biri eti ağzına sokmuyor. Ama elbette vejetaryenlerin en yaygın olduğu ülke % 40 oranı ile Hindistan.
Sahalarında birer “ birer üstat” olan vejetaryenleri tek tek sayarken. Vejetaryenlerin zeka ve becerisinin eksik kalacağı yorumunu sizin değerlendirmenizi isteyeceğim. Albert Einstein, G. Bernard Shaw, Hz. Ali, Pisagor, Tolstoy, Thomas Edison, Leonardo Da
Vinci, Wagner, Mevlana, James Caan, Alec Baldwin, Samuel Jackson, Michelle Pfeizer, Lady Diana, Platon, Van Gogh, Buda, Paul Mc. Cartey, Franz Kafka, Jean Jacque Rousseau, Bill Walton, Pisagor, M. Gandhi, Benjamin Franklin, Albert Schweitzer ve
bu liste uzadıkça uzuyor.
Makaleme bir dönem vejetaryen olan Harun Kolçak’ın konuk olduğu Kanal 9’daki televizyon programımda anlattığı bir anısı ile devam etmek istiyorum. Harun Kolçak Gaziantep’de çok başarılı bir konserini tamamlamış. Konser sonrası uzun bir masanın
başına oturmuşlar. Herkes Harun’un yemeğe başlamasını bekliyormuş. Ama masa sille et, nasıl başlasın ? O da hemen menajerini çağırmış. Kulağına “sen benim vejetaryen olduğumu söylemedin mi” diye sormuş. Menajer hemen masanın diğer ucunda oturan konseri düzenleyen ağanın kulağına eğilip “Efendim Harun Bey vejetaryendir.” demiş “Ya öyle mi” der ağa o zaman “bol bol et yesin de kendine gelsin.”
DÜŞÜNDÜREN SÖZLER
“Şimdi sana huzur içinde bakabilirim; artık seni yemiyorum, (Kafka, bir akvaryumdaki balığı seyrederken), 1883 – 1924
“Aslında insan, hayvanların şahıdır. Yabanlıkta hiçbir hayvan insanın eline su dökemez. Başka canlıların ölümüyle yaşarız biz; “birer mezarlığız biz !” Leonardo Da Vinci, 1452 – 1519
“Kuş sürüngen ya da balık olsa; herhangi bir canlı yaratığı öldürüp yemelerinin, yeğenlerini boğazlayıp etlerini yemelerinden bir farkı yoktur…”, Pisagor, MÖ 580 – 500.
“Etin yaşayan varlıklara kötülük yapılmadan elde edildiği asla kabul edilemez. Eğer bir kişi gelişmiş varlıklara zarar verirse cennetin mutluluğuna ulaşamaz. Gelin bundan böyle hepimiz et yemekten kaçınalım.” Manu (Hindu Metinleri)
“Tüm canlıları sevmek insanoğlunun en soylu niteliğidir.” Darwin, 1809 – 1882
“Hayvanlar benim dostlarım, ben dostlarımı yemem.” Bernard Shaw 1865 – 1950
Mezbahaların duvarları camdan olsaydı, herkes vejataryen olurdu.” Linda ve Paul McCartney.
“Vejetaryen olmak Nirvana’ya varan ırmağa girmek demektir.” Buda.
Bademin içerdiği besleyiciler etten fazladır. Tahıl, bakliyat, kuru meyveler, etin iki katı oranında fosforik asit ve on katı da demir ihtiva eder.
Bütün kimyasal analizler, bitkisel ürünlerin, etten daha fazla besleyici ve sağlıklı olduğunu gösterir. Sadık Hidayet – Vejetaryen Beslenme, Sayfa 26, YKY Yayınları
Et yemek insan türü için doğal bir gereksinim değildir, bizim varlık kanunlarımızdan sapmamızdır. Dr. Gaston Dorvil “Sebze ve tahıl insan vücudu için yeterlidir, oysa et yiyenlerin sağlıklı kalmaları imkansızdır” der.
Dr. Viktor Puche, Dr. Le Grande, Prof. Dr. Bushard etin başta bağışıklık sistemi olmak üzere, kolon ve meme kanserinden, kalp damar hastalıklarına, böbrek ve eklem hastalıklarından tüm metabolizmayı etkileyerek yaşam kalitesini düşüren pek çok
rahatsızlığın sebebi olduğunu kanıtlamışlardır.
Yurtdışı Geliştirme Konseyinden Lester Brown, Amerikalıların yıllık et tüketimlerini sadece % 10 azaltmaları halinde mera sahalarının tarım için kullanılacağı ve fazladan 12 milyon ton, yani 60 milyon kişiyi doyuracak miktarda tahılın insanların tüketimine
sunulacağını açıklamıştı.
İnekler günde ortalama 500 litre metan gazı salıyor. Bu da sera etkisinin ve iklim değişikliklerinin en önemli nedenlerinden biri !
Eski ABD Tarım Bakanı yardımcısı Don Pearlberg ABD’deki çiftlik hayvan sayısını yarıya indirmenin dünyadaki açlık sorunu bir yana yetersiz beslenme sorununu bile çözeceğini söylemişti. Peter Singer, Hayvan Özgürleşmesi, Sayfa 222, Ayrıntı Yayınları
Çağımızın en büyük sorunlarından biri hiç kuşkusuz “susuzluktur.” Sanal suya göz önüne alırsak, bir kilo et üretmek için, bir kilo buğday üretimine gerekenden 50 kat fazla su gerekiyor. Örneğin, gözümüzde canlandırmak için şu örneği vermek mümkün; 350
kiloluk bir sığır için harcanan suyun içinde bir destroyer yüzdürülebilir. Hayvanlar verimi artırmak adına her türlü işkenceye maruz kalıyorlar Ayrıca bir çok yeni ortaya çıkan hastalık (deli dana, ebola, kuş gribi) hayvan ürünlerinden bulaşmaktadır. Dünya
çapında çevresel kirlilikte otomotiv sanayini, et endüstrisi takip etmektedir.
Worldwatch Institute araştırmacısı Alan Durning besi ünitesinde yetiştirilen danalardan elde edilen bir kilogram bifteğin 5 kilo tahıla, 20 bin litre suya, 8 litre benzine ve 35 kilo erozyona uğramış yüzey toprağına mal olduğunu hesaplamıştır.
Sadece Almanya’daki vejetaryen sayısının 7 milyon olduğu tahmin ediliyor. İsveç’te ise her 10 kişiden biri eti ağzına sokmuyor. Ama elbette vejetaryenlerin en yaygın olduğu ülke % 40 oranı ile Hindistan.
Sahalarında birer “ birer üstat” olan vejetaryenleri tek tek sayarken. Vejetaryenlerin zeka ve becerisinin eksik kalacağı yorumunu sizin değerlendirmenizi isteyeceğim. Albert Einstein, G. Bernard Shaw, Hz. Ali, Pisagor, Tolstoy, Thomas Edison, Leonardo Da
Vinci, Wagner, Mevlana, James Caan, Alec Baldwin, Samuel Jackson, Michelle Pfeizer, Lady Diana, Platon, Van Gogh, Buda, Paul Mc. Cartey, Franz Kafka, Jean Jacque Rousseau, Bill Walton, Pisagor, M. Gandhi, Benjamin Franklin, Albert Schweitzer ve
bu liste uzadıkça uzuyor.
Makaleme bir dönem vejetaryen olan Harun Kolçak’ın konuk olduğu Kanal 9’daki televizyon programımda anlattığı bir anısı ile devam etmek istiyorum. Harun Kolçak Gaziantep’de çok başarılı bir konserini tamamlamış. Konser sonrası uzun bir masanın
başına oturmuşlar. Herkes Harun’un yemeğe başlamasını bekliyormuş. Ama masa sille et, nasıl başlasın ? O da hemen menajerini çağırmış. Kulağına “sen benim vejetaryen olduğumu söylemedin mi” diye sormuş. Menajer hemen masanın diğer ucunda oturan konseri düzenleyen ağanın kulağına eğilip “Efendim Harun Bey vejetaryendir.” demiş “Ya öyle mi” der ağa o zaman “bol bol et yesin de kendine gelsin.”
DÜŞÜNDÜREN SÖZLER
“Şimdi sana huzur içinde bakabilirim; artık seni yemiyorum, (Kafka, bir akvaryumdaki balığı seyrederken), 1883 – 1924
“Aslında insan, hayvanların şahıdır. Yabanlıkta hiçbir hayvan insanın eline su dökemez. Başka canlıların ölümüyle yaşarız biz; “birer mezarlığız biz !” Leonardo Da Vinci, 1452 – 1519
“Kuş sürüngen ya da balık olsa; herhangi bir canlı yaratığı öldürüp yemelerinin, yeğenlerini boğazlayıp etlerini yemelerinden bir farkı yoktur…”, Pisagor, MÖ 580 – 500.
“Etin yaşayan varlıklara kötülük yapılmadan elde edildiği asla kabul edilemez. Eğer bir kişi gelişmiş varlıklara zarar verirse cennetin mutluluğuna ulaşamaz. Gelin bundan böyle hepimiz et yemekten kaçınalım.” Manu (Hindu Metinleri)
“Tüm canlıları sevmek insanoğlunun en soylu niteliğidir.” Darwin, 1809 – 1882
“Hayvanlar benim dostlarım, ben dostlarımı yemem.” Bernard Shaw 1865 – 1950
Mezbahaların duvarları camdan olsaydı, herkes vejataryen olurdu.” Linda ve Paul McCartney.
“Vejetaryen olmak Nirvana’ya varan ırmağa girmek demektir.” Buda.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.