Haftanın yabancı filmi: Görünmez Adam 2020
Mad Men, Top of the Lake ve en son The Handmaid's Tale dizilerinden tanıdığımız Elizabeth Moss filmin başrolünü üstleniyor.
Moss, arkadaşları tarafından can sıkıcı bir kadın "C" olarak bilinen ve şiddetli bir ilişkiden kurtulmaya çalışan Cecilia'yı oynuyor.
Görünmez Adam’ın hikayesi kısaca şöyle:
Beraber yaşadığı sevgilisi Adrian (Oliver Jackson-Cohen) tarafından fiziksel ve zihinsel istismar yoluyla psikolojik şiddete maruz kalan Cecilia evden kaçarak polis arkadaşının evine sığınır.
Ancak Cecilia o kadar dehşete kapılmıştır ki bir süre sonra Adrian’ın intihar haberi gelse de inanmaz. Onun tarafından hala görünmez olarak izlendiğini hisseder.
Cecilia, çevresine sabırla, ölü kocasının görünmez olduğunun bir yolunu bulup onu takip ettiğini anlatmaya çalışır.
Fakat bu durum sıkıntılı hale geldikçe, en yakın arkadaşları tarafından tutarsız ve paranoyak bir kişilikmiş gibi görünür.
Seyircinin ise, Cecelia'nın deli olmadığını fark etmesi uzun sürmüyor.
Hayal ediyor olsun ya da olmasın, gerçek görünmez bir adamın ürkütücü işaretleri oldukça hızlı bir şekilde ortaya çıkıyor.
Paul Verhoeven’in, 2000 yılındaki korku-gerilim Hollow Man’inde, röntgenciliğin ve cinsel şiddetin bariz sonuçları olduğunu öne sürerek, bu fikri daha da karanlık bir yere götürmüştü.
Leigh Whannell ise, aynı sorunu farklı bir açıdan ortaya koyup, kadınların endişelerinin neden bu kadar çok görmezden gelindiğini biçimsel olarak da ortaya çıkarıyor.
Senaryo, sorduğunuz sorulara nispeten hızlı cevap verirken, nasıl çözüleceğini de merak ettiriyor.
Adrian'ı mutlak bir canavar olarak kurmayı başarıyor.
Görünmezlik; çok iyi kullanılması gereken bir unsurdur.
Eğer stabil bir yüzle, tekdüze oynanmış olsaydı o kişiyi fazlaca insanlaştırırdı ve bu kadar etkili olmazdı.
Film, bir yeniden çevrim (remake) olmasına rağmen, bu gerçekten yeni bir film olmuş.
Her açıdan yeni bir film gibi hissettiriyor ve ne olacağını bildiğinizi düşünmenize rağmen gerçekten şaşırtıcı olabiliyor.
Daha ilk sahnesinde güçlü açılıyor.
Cecilia’nın gerginliğini, korkusunu, kaçışının önemini hemen hissediyor ve bu hissi sonuna kadar onunla birlikte yaşıyorsunuz.
Hollywood'da Saw serisinin ortak yazarı ve ortak yaratıcısı olarak bilinen yönetmen Leigh Whannell, Elizabeth Moss’u Hitchcock filmlerindeki sarışın gibi stilize ediyor.
Bu tarz korku gerilim filmlerini sevenlere kesinlikle tavsiye ederim. #evdekal #hayatevesığar
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.