Yağ satarım, bal satarım..!
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını CHP'li Adaylar kazanınca, CHP Sözcüsü Gazete ve TV'ler ihya oldu...
Son zamanlarda dikkatimi çeken çarşaf, çarşaf reklamlar, bal tutan parmağını yalar sözünü hatırlattı bana...
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Fox TV'ye verdiği reklamları görünce de aklıma İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi kaynakları yandaş Vakıflara peşkeş çekilmiş sözü geldi...
Gülümsedim ve sayın İmamoğlu'na şu soruyu sormak geldi içimden; "Verdiğiniz reklamlar yandaş kuruluşlara gitmemişmi, oluyor şimdi?..."
Fatih Portakal'ın yağlayıp, balladığı kadar var şimdi hani. O kadar reklam'ın bir bedeli elbette olacaktır...
Ankara'da da durum farksız değil sanki!. Hiç unutmam Mansur Yavaş'ın basın danışmanı, bizzat bana 25 yıllık hasretin gereği kendilerine yakın basın kuruluşlarının dışında, hiç kimseye reklam vermeyeceklerini söylemişti...
İmamoğlu ve Yavaş, Belediye kaynaklarını, koruma konusunda böbürlenirken, gerek rayiç bedellerle hizmet alımları, gerekse yandaş medyaya oluk, oluk para akıtılması konusuna, nasıl bir izahat getireceklerini, doğrusu çok merak ettiğimi belirtmek isterim...
Dürüstlük' ten gem vuran bu zatı muhteremlerin, milletin gözünün içine baka, baka hala ilkeli olmaktan bahsetmelerini ibretle izlemekteyim...
E... Nediyeyim. "Olay Yağ ve Bal olayı." Koltuğun, çok farklı bir cazibesi mi, var bilmiyorum. O koltuğa oturan, kendi yanlışını hiçmi, hiç görmez...
Aslında söylenecek çok söz var, ama ben sözü kısa tutup, bu meseleyi okurlarımın taktirine sunmak istiyorum...
Son bir söz " Bal tutan parmağını yalar sözünün, hakkının verildiği bir olayı sizlerle paylaşmış oldum..."
Selam ve dua ile...
Son zamanlarda dikkatimi çeken çarşaf, çarşaf reklamlar, bal tutan parmağını yalar sözünü hatırlattı bana...
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Fox TV'ye verdiği reklamları görünce de aklıma İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi kaynakları yandaş Vakıflara peşkeş çekilmiş sözü geldi...
Gülümsedim ve sayın İmamoğlu'na şu soruyu sormak geldi içimden; "Verdiğiniz reklamlar yandaş kuruluşlara gitmemişmi, oluyor şimdi?..."
Fatih Portakal'ın yağlayıp, balladığı kadar var şimdi hani. O kadar reklam'ın bir bedeli elbette olacaktır...
Ankara'da da durum farksız değil sanki!. Hiç unutmam Mansur Yavaş'ın basın danışmanı, bizzat bana 25 yıllık hasretin gereği kendilerine yakın basın kuruluşlarının dışında, hiç kimseye reklam vermeyeceklerini söylemişti...
İmamoğlu ve Yavaş, Belediye kaynaklarını, koruma konusunda böbürlenirken, gerek rayiç bedellerle hizmet alımları, gerekse yandaş medyaya oluk, oluk para akıtılması konusuna, nasıl bir izahat getireceklerini, doğrusu çok merak ettiğimi belirtmek isterim...
Dürüstlük' ten gem vuran bu zatı muhteremlerin, milletin gözünün içine baka, baka hala ilkeli olmaktan bahsetmelerini ibretle izlemekteyim...
E... Nediyeyim. "Olay Yağ ve Bal olayı." Koltuğun, çok farklı bir cazibesi mi, var bilmiyorum. O koltuğa oturan, kendi yanlışını hiçmi, hiç görmez...
Aslında söylenecek çok söz var, ama ben sözü kısa tutup, bu meseleyi okurlarımın taktirine sunmak istiyorum...
Son bir söz " Bal tutan parmağını yalar sözünün, hakkının verildiği bir olayı sizlerle paylaşmış oldum..."
Selam ve dua ile...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Halil Bolkan