Sizi Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar..
Cennet, mekan Necmettin Erbakan hocanın meşhur bir sözü vardı. 'Hadi ordan, hadi ordan' diye... Hani haksızda değildi o kadar çok azarlanmayı hakkeden insancıklar var ki.!
İnsanın ey Allah'tan korkmaz, Kuldan utanmaz diyesi geliyor. Malum Koronavirüs salgını kapsamında Dünyanın bir çıkmazın içerisinde olduğunu biliyoruz. Böylesi sancılı bir ortamda Ülkelerde salgınla mücadele etmenin yoluna bakmaktadırlar...
Tabi süreç kolay işlemiyor. Sağlık alt yapısı ve donanımı çok önemli. Ülkelerin en çok ihtiyaç duydukları ise maske, eldiven, dezenfekte malzemesi, oksijen cihazı ve benzeri sarf malzeme olarak sıralanıyor. Böylesi bir ortamda gelişmiş Avrupa ülkeleri dahi yardım talebinde bulunuyorlar...
Malumunuz geçtiğimiz günlerde İspanya ve İtalya başta AB olmak üzere NATO ve Birleşmiş Milletler'den yardım talebinde bulunmuşlardı. Ancak güvendikleri dağlara kar yağmış ve talepleri sonuçsuz kalmıştı...
Baştan itibaren malzeme konusunda hazırlıklı olduğunu ve hiç bir eksiğin olmadığını beyan eden Türkiye hem İspanya, hemde İtalya'ya yardım elini uzattı. Hatta İtalya'ya gönderilen yardımları İtalyan Dışişleri Bakanı havaalanında karşıladı. Bakan Türkiye’ye şükranlarını bildirerek, Türkiye’nin ne kadar büyük bir Devlet olduğunu beyan etti...
Almanya ve İngiltere'ninde içinde bulunduğu 80 ülke, daha Türkiye’den yardım talep etti. Biz bir kez daha anlıyoruz ki. Türkiye kendi kendine yeten bir ülkedir...
İşte dünyanın dahi gıptayla baktığı Türkiye, maalesef içerideki kısır çekişme ve sakat muhalif kafanın getirdiği akla ziyan bir mantık ile mücadele etmektetir. Bu seferde Türk Bayrağı ve Cumhurbaşkanlığı forsunun üzerinde bulunduğu yardım kolileri bahane edilerek, kolilerden neden Türkiye Cumhuriyeti yazılmadığı eleştirileri yapıldı...
Bu sakat düşünceyi anlamış değilim Cumhurbaşkanlığı forsu ve Bayrağımız zaten Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil etmiyor mu.? Bu nasıl bir ruh halidir, anlamış değilim...
Üstelik bunu öne süren siyasilerde, kendi siyasi hareketlerinde önemli görevler üstlenen koca, koca adamlar. Ya hadi neyse, birinin tahsili ve çapı bunu algılamaya yetmeye bilir. Ya diğeri kos koca Profesör ve sözde hoca...
Gerçekten bu mantaliteye karşı diyecek Türkçe'de bir kelime bulamıyorum. Bu nasıl bir anlayıştır arkadaş. Gözünüz bu kadar mı kör, kulaklarınız bu kadar mı sağır oldu. ? Allah sizleri islah eylesin...
Son bir söz " Bütün ihanetlere ve iç çekişmelere rağmen, Türkiye yükselişine devam edecektir..."
Selam ve dua ile....
Tabi süreç kolay işlemiyor. Sağlık alt yapısı ve donanımı çok önemli. Ülkelerin en çok ihtiyaç duydukları ise maske, eldiven, dezenfekte malzemesi, oksijen cihazı ve benzeri sarf malzeme olarak sıralanıyor. Böylesi bir ortamda gelişmiş Avrupa ülkeleri dahi yardım talebinde bulunuyorlar...
Malumunuz geçtiğimiz günlerde İspanya ve İtalya başta AB olmak üzere NATO ve Birleşmiş Milletler'den yardım talebinde bulunmuşlardı. Ancak güvendikleri dağlara kar yağmış ve talepleri sonuçsuz kalmıştı...
Baştan itibaren malzeme konusunda hazırlıklı olduğunu ve hiç bir eksiğin olmadığını beyan eden Türkiye hem İspanya, hemde İtalya'ya yardım elini uzattı. Hatta İtalya'ya gönderilen yardımları İtalyan Dışişleri Bakanı havaalanında karşıladı. Bakan Türkiye’ye şükranlarını bildirerek, Türkiye’nin ne kadar büyük bir Devlet olduğunu beyan etti...
Almanya ve İngiltere'ninde içinde bulunduğu 80 ülke, daha Türkiye’den yardım talep etti. Biz bir kez daha anlıyoruz ki. Türkiye kendi kendine yeten bir ülkedir...
İşte dünyanın dahi gıptayla baktığı Türkiye, maalesef içerideki kısır çekişme ve sakat muhalif kafanın getirdiği akla ziyan bir mantık ile mücadele etmektetir. Bu seferde Türk Bayrağı ve Cumhurbaşkanlığı forsunun üzerinde bulunduğu yardım kolileri bahane edilerek, kolilerden neden Türkiye Cumhuriyeti yazılmadığı eleştirileri yapıldı...
Bu sakat düşünceyi anlamış değilim Cumhurbaşkanlığı forsu ve Bayrağımız zaten Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil etmiyor mu.? Bu nasıl bir ruh halidir, anlamış değilim...
Üstelik bunu öne süren siyasilerde, kendi siyasi hareketlerinde önemli görevler üstlenen koca, koca adamlar. Ya hadi neyse, birinin tahsili ve çapı bunu algılamaya yetmeye bilir. Ya diğeri kos koca Profesör ve sözde hoca...
Gerçekten bu mantaliteye karşı diyecek Türkçe'de bir kelime bulamıyorum. Bu nasıl bir anlayıştır arkadaş. Gözünüz bu kadar mı kör, kulaklarınız bu kadar mı sağır oldu. ? Allah sizleri islah eylesin...
Son bir söz " Bütün ihanetlere ve iç çekişmelere rağmen, Türkiye yükselişine devam edecektir..."
Selam ve dua ile....
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
