Ne oldu da herşey tepe takla oldu..
Ne oldu da her gün gıdadan, tekstile, konuttan, otomotive ve kısacası A’dan, Z’ye her şeye zamlar gelmeye başladı.
Düşünün dünya bir pandemi süreci yaşıyor ve böylesi bir salgın asırlarca ya yaşanır, yada yaşanmaz. Süreç sıkıntılı ve sancılı bir süreç. Sağlıktan, ekonomiye her alanı tehdit eden böylesi olaylar elbette ki ülkelerin dengesini bozmaktadır.
Pandemi sürecinde tüm Dünya olduğu gibi Ülkemizde payına düşeni almış ve ciddi sorunlarla karşılaşmıştır. Bütün bu sorunlara rağmen Ülkemiz bir başarı örneği sergilemiş, özellikle sağlık alanında farkını ortaya koymuştur.
Gerek teşhis ve tedavi, gerek hızlı aşılama, gerek Devletin her kurumunun vatandaşa her alanda ulaşması, gerekse ekonomik destekler Ülkemizin farkını bir kez daha ortaya koymuştur.
Böylesi bir süreçte her şey yolunda giderken, ABD’de yapılan seçimin ardından seçilen Biden yönetiminin, göreve gelir gelmez hem Türkiye, hem de Ortadoğu ile ilgili yaklaşımı ve Yunanistan’a askeri yığınak yapması kafaları karıştırmıştır.
Böylesi bir kafa karışıklığın akabinde aniden özellikle ülkemizde döviz kurunun bir gecede tavan yapması, kafaların iyice karışmasına neden olmuştur.
Düşüne biliyor musunuz ihracatta son yılların rekorunu kıran, üretimde pandemi'ye rağmen tam kapasite çalışan Ülkemizde, her şey yolunda giderken, bir anda ekonomi tepe takla oluyor.
Her şey yolundayken ne oluyor da ekonomi raydan çıkıyor, ne oluyor da döviz kuru tavan yapıyor. Zamlar ardı ardına geliyor ve ülkede kaos ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. Ne oluyor, biri bunun izahatını yapabilir mi.
Üstelik bunlar yetmiyormuş gibi, stokçu, fırsatçı, kan emici vampir ruhlu sermaye devreye giriyor ve ülkede kaos ortamı yaratıyor. Marketlerde günü birlik değişen fiyat etiketleri, tarlada sabit fiyat uygulanırken, aracı menfaat odaklarının sürekli bu ortamda daha çok para kazanma hırsı maalesef bu günkü ortamı sağlamıştır.
Depoların doldurulup piyasada mal sıkıntısı yaratan, hatta sıfır otomobilleri otoparklarda gizleyen zihniyete karşı bana göre çok sert önlemler alınmalı, hatta ağır para cezalarının yanı sıra hapis cezası dahi uygulanmalıdır.
Stokçuluğun ülkeye ihanet ile eş değer tutulması ve kaos ortamını oluşturanların terörist ile aynı kefeye konulması gerekmektedir. Hafif cezalar, caydırıcı olmamaktadır. Eğer bir para cezası veriliyorsa bu cezanın miktarı gerekirse stokçunun tüm mal varlığına el konarak olmalıdır.
Serbest piyasa ekonomisine atıfta bulunarak hiç kimsenin ülkemizi kaosa sürükleme gibi bir hakkı yoktur. Her gün yapılan aşırı zamlar fırsatçılığın daniskasıdır. Üstelik faizlerin yükselmesi için dövizdeki kur kartını ortaya koyanlara gereken hesap ise ayrıca sorulmalıdır.
Bu süreçte yastık altında milyarlarca dolar saklayan, yine aynı şekilde bankalarda döviz stoklayan yurttaşların milli birlik ve beraberlik ruh haline bürünmeleri ve Türkiye düşmanlarına karşı dövizlerini bozdurmaları gerekir. Gerçek vatanperverlik burdur bence.
Son bir söz "Gün bir olma günüdür. Gün tüm Türkiye düşmanlarına karşı dik durma günüdür."
Düşünün dünya bir pandemi süreci yaşıyor ve böylesi bir salgın asırlarca ya yaşanır, yada yaşanmaz. Süreç sıkıntılı ve sancılı bir süreç. Sağlıktan, ekonomiye her alanı tehdit eden böylesi olaylar elbette ki ülkelerin dengesini bozmaktadır.
Pandemi sürecinde tüm Dünya olduğu gibi Ülkemizde payına düşeni almış ve ciddi sorunlarla karşılaşmıştır. Bütün bu sorunlara rağmen Ülkemiz bir başarı örneği sergilemiş, özellikle sağlık alanında farkını ortaya koymuştur.
Gerek teşhis ve tedavi, gerek hızlı aşılama, gerek Devletin her kurumunun vatandaşa her alanda ulaşması, gerekse ekonomik destekler Ülkemizin farkını bir kez daha ortaya koymuştur.
Böylesi bir süreçte her şey yolunda giderken, ABD’de yapılan seçimin ardından seçilen Biden yönetiminin, göreve gelir gelmez hem Türkiye, hem de Ortadoğu ile ilgili yaklaşımı ve Yunanistan’a askeri yığınak yapması kafaları karıştırmıştır.
Böylesi bir kafa karışıklığın akabinde aniden özellikle ülkemizde döviz kurunun bir gecede tavan yapması, kafaların iyice karışmasına neden olmuştur.
Düşüne biliyor musunuz ihracatta son yılların rekorunu kıran, üretimde pandemi'ye rağmen tam kapasite çalışan Ülkemizde, her şey yolunda giderken, bir anda ekonomi tepe takla oluyor.
Her şey yolundayken ne oluyor da ekonomi raydan çıkıyor, ne oluyor da döviz kuru tavan yapıyor. Zamlar ardı ardına geliyor ve ülkede kaos ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. Ne oluyor, biri bunun izahatını yapabilir mi.
Üstelik bunlar yetmiyormuş gibi, stokçu, fırsatçı, kan emici vampir ruhlu sermaye devreye giriyor ve ülkede kaos ortamı yaratıyor. Marketlerde günü birlik değişen fiyat etiketleri, tarlada sabit fiyat uygulanırken, aracı menfaat odaklarının sürekli bu ortamda daha çok para kazanma hırsı maalesef bu günkü ortamı sağlamıştır.
Depoların doldurulup piyasada mal sıkıntısı yaratan, hatta sıfır otomobilleri otoparklarda gizleyen zihniyete karşı bana göre çok sert önlemler alınmalı, hatta ağır para cezalarının yanı sıra hapis cezası dahi uygulanmalıdır.
Stokçuluğun ülkeye ihanet ile eş değer tutulması ve kaos ortamını oluşturanların terörist ile aynı kefeye konulması gerekmektedir. Hafif cezalar, caydırıcı olmamaktadır. Eğer bir para cezası veriliyorsa bu cezanın miktarı gerekirse stokçunun tüm mal varlığına el konarak olmalıdır.
Serbest piyasa ekonomisine atıfta bulunarak hiç kimsenin ülkemizi kaosa sürükleme gibi bir hakkı yoktur. Her gün yapılan aşırı zamlar fırsatçılığın daniskasıdır. Üstelik faizlerin yükselmesi için dövizdeki kur kartını ortaya koyanlara gereken hesap ise ayrıca sorulmalıdır.
Bu süreçte yastık altında milyarlarca dolar saklayan, yine aynı şekilde bankalarda döviz stoklayan yurttaşların milli birlik ve beraberlik ruh haline bürünmeleri ve Türkiye düşmanlarına karşı dövizlerini bozdurmaları gerekir. Gerçek vatanperverlik burdur bence.
Son bir söz "Gün bir olma günüdür. Gün tüm Türkiye düşmanlarına karşı dik durma günüdür."
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Utku