İki günde açlıktan öleceğini sananlar..!
İçişleri bakanlığı genelgesi ile topu topuna, 48 saat sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İnsanlar sanki 48 saat değilde, 48 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmişcesine, marketlere hücum ederek sosyal mesafenin mantığını al aşağı ettiler.
Kurtuluş savaşında, Çankkale'de ecdadın, bir tas hoşaf ve bir parça bayat ekmek ile vatan toprağını nasıl düşmanlardan kurtardıklarını unutanlara bir hatırlatmada bulunmak istiyorum...
Şanlı bir ecdadın, mirasçılarının, açlık ve yokluk korkusuna kapılmalarını, anlamakta güçlük çekiyorum. Yıllar süren kurtuluş mücadelesi, ruhunu, iliklerine kadar hissedemeyen, bir anlayışın, özünü ve benliğini kaybetmiş olduğunu üzülerek vurgulamak istiyorum...
Açlık korkusu ile akıl dışı bir tutum içerisine giren bir toplumun, ruhen çöküntü içerisinde olduğunu, söylemem öyle tahmin ediyorum, yanlış olmayacaktır...
Aslında, kontrol mekanizmasının, ayardan düştüğü ve denge olayının, hükmünü yitirdiği bir durumla karşı, karşıya olduğumuzuda yine belirterek istiyorum...
Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını ile mücadele sürerken, Ülkemizde'de salgınla baş etme ve virüsün kontrol altına alınması konusunda çok ciddi önlemler alınmaktadır...
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun, almış olduğu önlemler arasında, sosyal mesafenin korunması ve evde kalma konusundaki hassasiyetin önemsenmesi olduğunu biliyoruz...
Çok hızlı yayılma ve bulaştırma özelliği olan Koronavirüs'ün önlenmesinin, topluluk arzeden eylemlerden uzak durmak ve bireysel tecritin önemsenmesi ile mümkün olabileceğini görüyoruz...
Türkiye’de bu bağlamda çok önemli önlemler alındığını müşahade ediyoruz. En son önlem ise İçişleri Bakanlığının genelgesi ile hafta sonu 48 saat, 30 Büyükşehir ve Zonguldak ilinde, sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi olayı olarak karşımıza çıktı...
Tabi kalabalık ortamlarının oluşmaması ve insanlarımızın kendi evlerinde kalmaları yönündeki eğilimin, vürüsün yayılımını önleme konusunda, önemli bir adım olduğunu söylebiliriz. Sokağa çıkma yasağının geceye yakın bir vakitte ilan edilmesinin ise doğruluk payının eleştiriye açık olduğu, lakin bunun arkasına sığınıp çıkış kapısı aralamanında, yanlış olduğunu ayrıca belirtmek isterim...
Saati bahane edip gece yarısı çarşıya hücum edip, gereksiz kalabalıklar oluşturmanın, akıl ile izah edilebilinecek hiç bir yönü yoktur. Topu, topuna 48 saat... İnsan aç kalsa dahi bu kadar sürede, hayatını idame edebilir...
Bir korkuyla sosyal mesafenin bu kadar önemli olduğu bir kritik süreci baltalamanın, insan aklının kabul edebileceği bir durum olmadığını düşünüyorum...
2 günlük sokağa çıkma yasağı sürecinde açlıktan ölebileceklerini sanan bir topluluğun varlığı beni ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Zira bu eylem Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın günlerdir çabaladığı ve üzerinde özellikle durduğu sosyal mesafe olgusunu yok etmiştir...
Korkarım ki! Oluşan kalabalık ve izdiham vaka sayısının artmasına neden olacaktır. Çünkü virüs, patlamaya hazır bir bomba gibi aramızda dolaşmaktadır...
Son bir söz " Aklın kabul ettiği bir eylemin tersini yapmak, akıl ile izah edilmez..."
Selam ve dua ile....
Kurtuluş savaşında, Çankkale'de ecdadın, bir tas hoşaf ve bir parça bayat ekmek ile vatan toprağını nasıl düşmanlardan kurtardıklarını unutanlara bir hatırlatmada bulunmak istiyorum...
Şanlı bir ecdadın, mirasçılarının, açlık ve yokluk korkusuna kapılmalarını, anlamakta güçlük çekiyorum. Yıllar süren kurtuluş mücadelesi, ruhunu, iliklerine kadar hissedemeyen, bir anlayışın, özünü ve benliğini kaybetmiş olduğunu üzülerek vurgulamak istiyorum...
Açlık korkusu ile akıl dışı bir tutum içerisine giren bir toplumun, ruhen çöküntü içerisinde olduğunu, söylemem öyle tahmin ediyorum, yanlış olmayacaktır...
Aslında, kontrol mekanizmasının, ayardan düştüğü ve denge olayının, hükmünü yitirdiği bir durumla karşı, karşıya olduğumuzuda yine belirterek istiyorum...
Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını ile mücadele sürerken, Ülkemizde'de salgınla baş etme ve virüsün kontrol altına alınması konusunda çok ciddi önlemler alınmaktadır...
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun, almış olduğu önlemler arasında, sosyal mesafenin korunması ve evde kalma konusundaki hassasiyetin önemsenmesi olduğunu biliyoruz...
Çok hızlı yayılma ve bulaştırma özelliği olan Koronavirüs'ün önlenmesinin, topluluk arzeden eylemlerden uzak durmak ve bireysel tecritin önemsenmesi ile mümkün olabileceğini görüyoruz...
Türkiye’de bu bağlamda çok önemli önlemler alındığını müşahade ediyoruz. En son önlem ise İçişleri Bakanlığının genelgesi ile hafta sonu 48 saat, 30 Büyükşehir ve Zonguldak ilinde, sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi olayı olarak karşımıza çıktı...
Tabi kalabalık ortamlarının oluşmaması ve insanlarımızın kendi evlerinde kalmaları yönündeki eğilimin, vürüsün yayılımını önleme konusunda, önemli bir adım olduğunu söylebiliriz. Sokağa çıkma yasağının geceye yakın bir vakitte ilan edilmesinin ise doğruluk payının eleştiriye açık olduğu, lakin bunun arkasına sığınıp çıkış kapısı aralamanında, yanlış olduğunu ayrıca belirtmek isterim...
Saati bahane edip gece yarısı çarşıya hücum edip, gereksiz kalabalıklar oluşturmanın, akıl ile izah edilebilinecek hiç bir yönü yoktur. Topu, topuna 48 saat... İnsan aç kalsa dahi bu kadar sürede, hayatını idame edebilir...
Bir korkuyla sosyal mesafenin bu kadar önemli olduğu bir kritik süreci baltalamanın, insan aklının kabul edebileceği bir durum olmadığını düşünüyorum...
2 günlük sokağa çıkma yasağı sürecinde açlıktan ölebileceklerini sanan bir topluluğun varlığı beni ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Zira bu eylem Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın günlerdir çabaladığı ve üzerinde özellikle durduğu sosyal mesafe olgusunu yok etmiştir...
Korkarım ki! Oluşan kalabalık ve izdiham vaka sayısının artmasına neden olacaktır. Çünkü virüs, patlamaya hazır bir bomba gibi aramızda dolaşmaktadır...
Son bir söz " Aklın kabul ettiği bir eylemin tersini yapmak, akıl ile izah edilmez..."
Selam ve dua ile....
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.