Londra, Singapur ve Barselona, akıllı şehir gelişiminin bir şehrin “küresel erişim” ve “angajmanı” ile yakından ilişkili olduğunu belirleyen bir sıralamada lider.

 

Yeni bir çalışmada dünyanın önde gelen akıllı şehirleri olarak çoğunluğunun ağırlıklı olarak başkent veya “dünya şehirleri” olarak listelenen şehirler olduğu tespit edildi.

 

Bu nedenle, çok merkezli bir araştırma olan Smart Eco-Cities for a Green Economy’den elde edilen bulgular, akıllı şehir gelişiminin bir şehrin “küresel erişim ve katılım” ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Ek olarak, sıralamaları yapan şehirler zaten “akıllı şehir yeniliğinin standart taşıyıcıları” olarak küresel bir üne kavuşmuştu.

 

Kapsamlı bir webometrik araştırmaya dayanarak (The Smart City as Global Discourse: Storylines and Critical Junctures across 27 Cities) toplam 27 şehir, Londra, Singapur ve Barselona liderliğindeki dünyanın önde gelen akıllı şehirleri listesine girdi. İlk 10 şehrin geri kalanını tamamlayanlar Amsterdam, Boston, New York, Hong Kong, Chicago, Delhi ve Paris'tir. 27 kişilik grup, dünya genelinde 100.000 nüfusu olan 5.550'den fazla şehrin tam listesinden seçildi. Daha sonra 27 akıllı şehir, 346 belgeye dayanarak derinlemesine analiz için seçildi ve akıllı şehir boyutları açısından karakterize edildi.

 

 

Bu bölüm, webometrik sonuçları bildirmektedir. 

 

Çevrimiçi arama sürecinde tespit edilen 27 şehir URL (Uniform Resource Loader-Tek düzen kaynak bulucu. İnternet üzerindeki bir kaynağın yerini belirtir) puanlarıyla ölçülen merkezi bir yer işgal etmelerine rağmen, çok daha büyük bir akıllı şehir araştırma ağının bir parçasıdır.

 

Şehirler sıralamasında Afrika ya da Latin Amerika'dan hiçbir şehir yokken, Şehirlerin dokuzu Australasia'da, Kuzey Amerika'dan sekiz, Avrupa’dan dokuz, Orta Doğudan bir şehir tabloda yer almaktadır (Bkz Tablo 1). 

 

Özellikle kayda değer olan, dünya şehirlerinin güçlü varlığıdır: 13 ulusal başkent, 21'i “alfa” (*) dünya şehirleri (GaWC, nd) olarak sıralanıyor. Dört istisna dışında (ne sermaye ne de “alfa” sıralaması) Boston (ABD), Portland (Oregon, ABD), San José (ABD) ve Vancouver (CA) bulunmaktadır.

 

Çevrimiçi arama sürecinin mantığını takiben, orantılı olarak büyük bir çevrimiçi varlığa sahip olan dünya şehirlerinin akıllı şehir çevrimiçi isabetleri açısından yüksek puan alması şaşırtıcı olmayabilir; tersine, zeminde akıllı şehir faaliyetine sahip şehirlerin, sınırlı uluslararası profil olmasına rağmen nispeten daha düşük puanlar üretmeleri beklenebilir. 

 

Bununla birlikte, belirli bir içsel metodolojik önyargı olasılığına rağmen, bu çevrimiçi arama alıştırmasının sonuçları, diğer uluslararası araştırmalarla geniş ölçüde uyumludur. 

 

Örneğin, tüm “ilk 10” akıllı şehirler (Viyana, Toronto, Paris, New York, Londra, Tokyo, Berlin, Kopenhag, Hong Kong, Barselona) Cohen'in (2012; ayrıca 2014) yaptığı erken ankette listelenmiştir. Daha yakın bir zamanda, 2016 IESE Cities in Motion Index'deki 2016 yılı içerisinde en üst sıralarda yer alan 10 akıllı şehirden 7'si (New York, Londra, Paris, Boston, Amsterdam, Şikago, Seul) 27’lik gruptadır; Yapılan başka bir ankette 27 şehirden 21'i( Gibson ve ark.) (2015) “bağlayıcı olarak şehirler” üzerine (dijital altyapıya atıfta bulunarak)  bu listededir.

 

 

 

Dahası, toplanan belgeler kendi başlarına 27 grubundaki diğer şehirlere çapraz referans yaparlar; bu onları küresel bir ağın parçası olarak ve akıllı şehir yeniliğinin standart taşıyıcıları olarak gösterir. Örneğin, bir belge “akıllı şehir gündeminin önündeki küresel şehirlerdeki gelişmeleri (örneğin, Chicago, Boston, Barcelona ve Stockholm)” göstermektedir. 

 

Dolayısıyla, sadece akıllıca odaklanmaktan faydalanan Boston, Chicago, Stockholm, Barselona, Kopenhag, Amsterdam, Berlin, Londra ve Manchester gibi büyük şehirler değil. Friedrichshafen, Aarhus gibi küçük topluluklar, Santander, Paredes, Peterborough ve Bristol, start-up'ları cezbediyor ve Akıllı Şehir konseptlerine olan bağlılığın ardında büyümeyi sağlıyor.  

 

Bu küresel ağ yapısı içerisinde başkent veya alfa dünya şehirleri tipik olarak öncü ve “Çok az sayıda şehir ileri düzeyde, başkalarına model olması gereken küresel en iyi uygulamaları kullanmak şartıyla tamamen “akıllı ”olarak adlandırılabilir”.
 

Londra örneğinde, akıllı şehir hırsı açıkça küresel ağa bağlı, Londra'nın küresel şehir rolünden yararlanın. Deneyimi paylaşmak ve yeni  projeler geliştirmek için diğer AB (Barselona, Göteborg, Kopenhag ve Amsterdam gibi) şehirleri ve küresel şehirlerle (New York, Singapur ve Tokyo gibi) birlikte çalışma ölçekli yaklaşımlarda bulunmakta  akıllı şehir gelişimlerinde önemli.

 

O zaman, genel olarak, akıllı şehir ağının merkezinde yer alan 27 şehir grubunun, çoğunlukla başkent veya alfa dünya şehirlerinin, diğer ulusal ve bölgesel şehirler tarafından taklit edilecek modeller olarak gösterilebileceği açık bir tablo ortaya çıkıyor.

 

 

 

Üstelik, akıllı şehir inovasyonunun esasen şehirlerin küresel istekleriyle paralel olarak anlaşıldığını gösteriyor.

 

Özellikle akıllı şehirlerin yönetişim yönlerine odaklanan araştırmanın ana bulguları, Glasgow Üniversitesi tarafından yönlendirildi ve Journal of Urban Technology’de yayınlandı.

“Akıllı bir şehir, yeni teknolojiler ve verileri şehrin ekonomik, sosyal ve çevresel zorluklarının üstesinden gelmenin bir yolu olarak kullanıyor” diyor Glasgow Üniversitesi'nde Kentsel Gelecekler Profesörü Simon Joss.

 

“Çok merkezli çalışmamız, şehirlerin “akıllı” olma arzusu ile küresel varlık ve konumlamaları arasındaki yakın ilişkiyi ortaya koyan, dünyanın önde gelen şehirleri veya başkentlerinin güçlü bir varlığını buldu. Ancak, akıllı şehirler aynı anda kendilerini yerel ortamlarıyla ilgili olarak tanımlamak zorunda kaldıkça, bu bir gerginlik yaratıyor.”

 

Bulgular ayrıca, son on yılın akıllı şehir patlamasının, yalnızca teknolojik yenilik ve verilerle ilgili olmaktan ziyade daha fazla birleştirilmiş bir yaklaşım oluşturmak için bir şehrin çalışmasının iyileştirilmesiyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

 

Profesör Joss, “Araştırmamız, mevcut akıllı şehir gelişimini birlikte tanımlayan ve onunla birlikte potansiyel olarak derin sosyo-politik dönüşümleri vurgulayan, sürdürülebilir kalkınmaya katkı ve halkın katılımı rolü gibi kritik konulardan bazılarını ortaya koyuyor” dedi..

 

“Sonuç olarak, eğer şehirler küresel olarak gelişerek  'akıllı' olma yolundaysa, gelecekteki araştırmalar, politikalar ve uygulamalar için şimdi en iyi yoldan tartışmaları başlatmamız gerekiyor.”

 

Dr Frans Sengers, Copernicus Institute of Sustainable Development, Utrecht University, Netherlands; assistant professor Dr Dan Schraven, Department of Infrastructure Design & Management, Delft University of Technology, Netherlands; associate professor Federico Caprotti, Department of Geography, University of Exeter; and Youri Dayot, Grenoble Institute of Political Science, University of Grenoble Alpes.

Çalışma, UK’s Economic and Social Research Council (ESRC) as part of the project Smart Eco- Cities for a Green Economy: A Comparative Study of Europe and China.  tarafından finanse edilmiştir.

 

 

1. smartcitiesworld  web sayfası

2. Article, Journal of Urban Technology Volume 26,2019-Issue 1 The Smart City as Global Discourse: Storylines and Critical Junctures across 27 Cities

 

(*)Bir alfa şehir uluslararası toplumda önemli bir rol oynayan bir şehirdir. Alfa şehirleri muazzam ekonomik, politik ve sosyal nüfuza sahiptir ve kültür merkezlerinin yanı sıra küresel endüstri için birincil merkezler olarak görülmektedirler.