Hiç bir şeyin düzgün gitmediği ülkemizde  gündemimiz, kaç çocuk yapalım? Çocukları kaç yaşında okula gönderelim? En önemliside kadının yatak odalarında eşleri tarafından tecavüz edilerek yaşadıkları 'Kürtaj' olmamalı..

Üstelikte bu olayı Uludere ile bağdaştırmak dahada vahim.. Haa cümle söyle kurulabilirdi.. "Her uludere bir kürtajdır"..O zaman belki anlayabilirdik.. Uluderede illegal bir durumun olması (ki bu durum yargıdadır) orada bir vahşetin yaşanmasınada sebep olamaz. Eğer bir Başbakan Uludereyi katliam olarak görüyorsada "Şehit" lerimize ne diyor diye sormazlarmı ?.  Hoş şehitlerimizi suçlayacağız yakında ya .. neyse onu ayrıca anlatırız.

Gündemin sıcak olduğu her dönemde bu durumu değiştirmenin yolunun kadından geçmeside ayrıca ironik bir durumdur. Kadın haklarına sahip çıkılması gereken bir ülkede, hatta kadına vahşet uygulanan bir ülkede yasaların ve hükümetin kadın üzerinden siyaset yapıyor olması şuursuzca bir davranıştır.

Kadın ve Din hassas konulardır.. üzerinden siyaset yapılması etik olmayan hatta günah olan bir durumdur. Yatak odalarında eşleri tarafından tecavüze uğrayan ve bunu kimselere anlatamayan binlerce kadınımıza bu şekildemi sahıp çıkacagız? Sonrasında hamile kalıp bu çocuğu doğuran ve yokluklarla büyütmek zorunda kalıp hayatını yok sayan kadına kimsenin acıması kalmadımı? Sanki kadın tek başına hamile kalmış gibi bedelinide kadına ödetmek hangi kanunda yer alıyor.. Ben Kuran'da kürtajla alakalı bir yasak görmedim.. Bu kadar din bezirganının olduğu ülkede bu işin hem ahlaksal, hem dinsel, hem kanunsal en önemliside kadınsal tarafından durumu aydınlatacak kimse yokmu bu?? Başörtüsü bitti şimdi başka bir şeyimi başladı kadının.. Bu ülkede kadın olmanın zorluğunu sanırım Başbakan bilmiyor.. Hersey onun eşinin yaşadıgı gibi güllük gülistanlık değil.. Herkesin babası ve kocası Başbakan veya kabinesi değil. Bu ülkenin gerçeklerini görmeniz için sizi seçtik biz.. Bizi aşağılayın diye değil.

Devlet sanki şimdiye kadar doğmuş olan nesile çok mükemmel bir gelecek hazırlamış gibi doğmamış ceninlerin geleceğine el atıyor. Özellikle tecavüz sonucu meydana gelen hamilelikleri devletin devam ettirme çabası asıl o kadına karsı işlenmiş bir insanlık suçudur.

Tecavüz sadece dışarıdan gelen insanların tecavüzleri değil tabiki. Ülkemizde maalesef pek çok kadın kocasının tecavüzüne maruz kalıyor.. Evli olmaları tecavüzü meşrulaştırıyor sadece ve kadının şikayet etmesini engelliyor. Tecavüz, taciz, şiddet gibi birçok olaya maruz kalan kadınlar zaten büyük bir travma yaşarken, birde sanki hayatı boyunca o kadına bu olayı hatırlatmak, çocuğada babasız, dengesi bozulmuş bir anneyle kötü bir hayat yaşatmak ister gibi dayatmalarda bulunulması kadın haklarına ne kadar saygılı olduğumuzu gösteriyor.

Bir kadın mutlu olduğunda eşini sevdiğinde ondan çocuk sahibi olmak ister. Hiç bir kadın çocuğunu güle oynaya aldırmaz. Kendisine hem fiziksel ve hemde ruhsal travma yaşatan bir durumu kadının kendi arzusuyla yapması mümkün değildir. Kürtajı yasaklayan bir ülkede  herşey o kadar yolunda gitmelidirki; çocuklar tecavüze uğramamalı, (hem de onlarca kişinin tecavüzüne). üstüne birde alay eder gibi "kızında rızası varmış" diyerek bu şerefsizler serbest bırakılmamalıdır... İşte o zaman yasa, yasa olmanın hakkını verir.

Hadi şimdi bir "kürtaj açılımı " yapalım.. Bakalım sonuçları ne olacak? Kürtaj yasaklanınca zaten tıka basa dolu olan SHÇEK  dahada kapasite arttırma yoluna gidecek.. Muhtemelende bu çocukların çokluğundan yeterli ve düzenli hizmet verilemeyecek çocuklarda allaha emanet büyüyecek. Ne kendilerine nede vatanlarına bir faydaları olamayacak. Merdiven altında doğumlar çoğalacak ve onlarca kadın belkide bu yüzden hayatını kaybedecek. İllegal yollarla kürtaj yine devam edecek ancak birileri bundan büyük paralar kazanacak. (yasal olmayan herşey cok pahalıdır çünkü)..

Hergün şehit haberleriyle uyanıyorken, ülke bölünme aşamasına gelmiş, iç ve dış güçler tarafından tehdit ediliyorken, terör sokaklara kadar inmiş hala teröriste yeni af yasası hazırlanıyorken yeni anayasa düzenlenmesi aşamasındayken ve halkın hiç bir fikri dikkate alınmıyorken, borçlandırılmış insanların pek çoğu cezaevlerini doldurmuşken, Milli duygular yitirilmeye çalışılıyorken, birileri her olayı rant a dönüştürüyorken, zengin daha zengin, fakir daha fakir oluyorken, TSK gibi temel direğimiz çökertiliyorken, ülkem tehdit altındayken vs vs .. şimdi işimiz sadece kadının kürtajınamı kaldı? nedir bu kadını her başınız sıkıştığında ortaya atma meselesi? Şimdi biz buna "gündem değiştirme" dediğimizde de kimsenin zoruna gitmesin.