Geçtiğimiz yıl, birtakım istihdam paketleri hazırlanmıştı.1,5 yıl içerisinde yeni fabrikalar açılması konusunda teşvikler olacaktı. Hoş öyle bir paketti ki içi neredeyse boş ama ambalajı allanıp pullanmıştı. herşeyde olduğu gibi(!).
               
Öncelikle IMF ile anlaşmayı şart koştular ve onlarsız bir Türkiye dişünmediler. Diğer bir tarafından bakıldığında ise olay IMF den borç almaya odaklı. IMF de çok açık bir öneri sundu. Vergi idaresini özerkleştirme düşüncesini söyledi. Böylece sistematik bir biçimde, yasalar çercevesinde vergi toplama işi daha etkin kılınacak.. Hükümet yanaşmadı.. niye?. Çok basit bir sebeplerden bir tanesi size.. Hükümetimiz IMF ile böyle bir anlaşmaya girerse, hoşuna gitmeyen şirketleri parmağını şıklatarak incelemeye alamayacak, kendisine muhalif olan firmaları ortadan kaldırma şansı da kalmayacak. Kimilerini de vergi vermemekle ödüllendiremeyecek.
              
Fabriklar açılacak, yeni sektörler kurulacak, belli başlı bölgelere teşvikler verilecekti.. hani nerede? Bu ülkeye belki bir çok Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı birdaha gelmiyorki.. İstihdam sağlayacak büyük fabrikalar kurulsun.. Rekabet ortamı yaratılmasın adına yeni girişimciler desteklenmiyor.. Millet açlıktan sefaletten ölüyorken, kredi kartı denilen (kaldıki  Amerika nın bir oyunudur bu kredi kartı patlaması) bu illetten herkes nasibini almışken, işsizlik açlık sınırlarına dayanmışken, hali hazırda bulunan fabrikalar bile eleman çıkarıp, küçülme yoluna gidiyorsa ve devlet tarafından teşviklerle desteklenmeyip sadece seyrediliyorsa biz bitmişiz demektir..  Daha en güzel devrimizi yaşıyormuşuz gibi geliyor..
            
Güneydoğuda, doğuda korucu adı verilen, asıl kurulma amacı ormaları korumak olan fakat terör illetinden sonra bölgeyi ve kendi insanını da korumakla görevlendirilen topluluk.. 59 bin korucu var Türkiye'de.. her biri 600 tl maaş alıyor (tabi korucu başları tamamını veriyorsa ki hiç sanmıyorum). Bu insanların bölgelerinde yapabilecekleri hiç bir iş alanı yok.. Terör yüzünden yeni bir alan kurulamayacağı bahanesinin altına saklananlar sadece devletten kolay nasıl para alırıma bakıyorlar.. O bölgede yatırım olmaması çok acı bir tablodur aslında.. Oturup evlerinde, kahvehanelerde oyun oynayan çalışmasını bilmeyen insanlar yetiştiriyoruz ve sonrada bu insanlara kızıyoruz.. Zaten bölgeleri kurak çok verimli değil, hayvancılık ta çok yaygın değil o bölgede. Ne yapılması gerekiyor?  tabiki yeni fabrikalar kurulup bölgeyi iş alanlarına teşvik etmek gerekiyor. O bölgede yatırımlar yapılsa gençler, çalışmak mı ister yoksa silahı sırtına alıp 3 kuruşla kahvehane köşelerinde mi oturmak ister.. Bölge halkı eğer zenginleşirse eminim terörü kendileri bitirir.. Kimseye onlara para kazandıran ve refaha çıkaran iş yerlerini yağmalatmazlar. Oradaki insanımıza insanca yaşama şansı vermek bu kadar mı zor?
         
Teşviklerden bahsediliyor.Yapılanlar teşvik değil. Daha doğrusu halkın işine gelecek şeyler değil. Millet açlıktan kıvranıyor, borç yüzünden cinnet geçirip intaharlar ediyor. Sadece gıda alabilmek için kredi kartı tuzağına düşüyor, çok sevgili sayın Başbakanımız ise ''kredi kartı mağdurlarına dürüst bakmıyorum '' diyebiliyor..  Sanırım Başbakanımız hiç sefalet yaşamamış..(!)
         
Teşvikler bu kriz ortamında, halkı korumak adına değil, burjuvaları korumak adına uygulanıyor gibi görünüyor. Beyaz eşyada, araçlarda otta, motta vergi indirimleri uygulanıyorken hiç bir gıda maddesine vergi indirimi uygulanmadığı gibi hergün bindirim uygulanıyor.
        
Türkiye'de istihdam sağlayacak büyük firmaların kurulması artık hayal gibi görünüyor. Çünkü biz elimizdekileri bile yabancılara satıyorsak vay halimize!. Bütün büyük firmalar birer birer borç batağına saplanıyorken insanlara hükümetın verdği cevap çok ilginç..''sizin bölgeniz teşvik paketini kapsamıyor'' sanki diğer bölgelerde  olsa hemen destek olacaklarmış gibi.. Dolayısıyla işveren küçüldükçe halk daha da bitiyor ve suç oranları artıyor.. İşsizlikten açlıktan suç işleyen biride her türlü damgayı yemiştir zaten gelecekten birşey beklemesin.
      
Güzel ülkemizde madem dış güçlere borçlanıyoruz, hiç değilse yatırımlar desteklensinde devlete gidecek olan vergilerle de borçlar ödensin.. Hoş bir firmaya teşvik verilmesi için o firma sahibinin hükümete yakın olması gerekiyor, dolayısıylada vergileride bizden size ''hayırlı olsun''  hediyesi olabilir..