Tarihin utanç verici sayfası 'Kubilay Olayı'
Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci irtica olayı..Menemen olayı 'Kubilay olayı'.
Cumhuriyet Tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Gerçek ismi Mustafa Fehmi Kubilay Giritli bir ailenin çocuğu. 1906 doğumlu olan Kubilay aslında bir öğretmen, Cumhuriyet öğretmeni.. İzmir'in Menemen ilçesinde Asteğmen olarak vatani görevini yapıyorken, 23 Aralık 1930 da şeriat isteyenler tarafından hunharca öldürüldü. Aynı olayda 2 bekçi de şehit edildi.
Kendisine ''Şeyh'' denilmesini isteyen Derviş Mehmet ismindeki bir yobaz ve 6 arkadaşı öncülüğünde başlayan bir ayaklanmadır Menemen olayı.
Derviş Mehmet ve 6 arkadaşı,23 Aralık 1930 günü Menemen 'e gelmişler ve camiye girerek,üzerinde dini ibareler yazılı olan yeşil bayraklarla camide bulunanları ve merakla cami önünde toplananları,kendileriyle birlikte olmaya ikna etmeye çalışmışlardır.Derviş Mehmet halka hitap ederek,''Ey Müslümanlar;ne duruyorsunuz,Halife Abdülmecid hududa geldi,Sancak-ı Şerif çıktı, gelin altında toplanalım'' diyerek halkı meydana toplamışlardır.
Bunları gören Kubilay, kalabalığı dağıtmak için yanlarına gitmiş ve aralarına girmesiyle çembere alınmıştır. (O sırada bölgede bulunan tüm askerlerin elindeki silahlar kurusıkıdır, çünkü malumülke henüz toparlanmamış ve ekonomik açıdan kötü durumdadır) Kubilay'ın çemberde kaldıgını gören askerler ateş açmışlar fakat silahlar kuru sıkı olduğu için kimseye bişey olmamıştır.
Yobazlar ise bu durumu farkederek kendi lehine kullanmış ve halka ''bakın bize kurşun işlemiyor, Allah bizi koruyor'' diyerek silahlarını çekmiş ve Kubilay ı bacağından vurmuşlardır. Canilerden biri yere düşen Kubilay'ın üzerine atılarak boğazını kesmiş ve başını gövdesinden ayırmıştır. Daha sonra esnaftan alınan bir ip lle kesilen baş'ı bir sırığa bağlayarak şehirde gezdirmişlerdir.
Olay yerine yetişen birlik ve jandarmalar,teslim olmalarını istemiş,bu isteği reddeden yobazlar ise ateşle karşılık vermışlerdir. Çatışma sonrasında Derviş Mehmet ve iki arkadaşı vurularak ele geçirilmiş diğerleri ise kısa sürede yakalanmışlardır.
Daha sonra Menemen ve çevre illerde sıkıyönetim ilan edilmiş, sıkıyönetim mahkemesinde yargılanan bu olayın sorumluları 37 kişi ise aynı meydanda asılarak idam edilmişlerdir. Asılanlar arasında Kubilay'ın başını sırığa bağlamak için ip'i getiren esnaf ta vardır.
Aslında bu olay, eğer irticai faaliyetlere izin verilirse,sonucunda neler olabileceğinin en ciddi örneklerinden biridir. Birtakım yobazların, dini alet ederek halk'ı nasıl galeyana getirebileceklerinin göstergesidir. Menemen olayı, TC Devletinin şerefine, onuruna, haysiyetine, güvenilirliğine, namusuna kastedilme olayıdır.
Bugün ise, yobazların torunları(!), daha dikkatli çalışmaktadır. Bu şahıslar, TC Devletini oluşturan birimlerin başlarına gecmeye başlamışlar, kendilerine verilen fırsatları zorlama durumuna gelmişlerdir. Unuttukları bir şey vardır ki;onlara bu fırsatı veren yine Cumhuriyet ve Demokrasidir. Bizim Cumhuriyet'imizin ve Demokrasi'mizin insanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan fırsatlar tanımasının göstergesidir.
Unutulan bir şey daha vardır ki; TC Devletini ele geçirmek,Cumhuriyetin kurulmasını saglayan, korumak ve kollamakla mükellef olan TSK'yı ortadan kaldırıp iktidarsız hale getirmek hiçte kolay değildir.
Hepimiz biliyoruzki Türk halkı daha Cumhuriyetin ve demokrasinin adını yeni yeni duyuyorken bu Cumhuriyeti askerlerimiz kurdu. Üstelikte bu uğurda Şeriatcı güçleri karşılarına aldılar, saltanatçıların saldırılarına, direnmelerine,, halkı kışkırtmalarına, isyanlarına ve en önemlisi bir subayın başının kesilip şehirde gezdirilmesine rağmen korumaya devam ettiler. Hala teröristlerle, bölücülerle vatan hainleriyle mücadele edip ülkemizi korumaya devam ediyorlar.
Cumhuriyeti kurmak,korumak,kollamak adına yaşanılan tüm olaylara gögüs gerdikten,bedeller ödedikten, ''ŞEHİT KANLARINA AY VE YILDIZIN YANSIMASINDAN TÜRK BAYRAĞI'' yarattıktan sonra bu vatana zarar verecek,üniter yapısını bozacak,halkı kışkırtacak, iç savaş yaratacak, bunca yıldır din, dil, ırk ayırımı yapmadan kardeşçe yaşamış Türk, Kürt, Laz, Alevi, Çerkez vs, halkını bırbirine kırdıracak eylemlerde bulunacak kişilerin Türk halkının sabrının sonunun geldiğiniçok iyi anlamış olması gerekiyor. Türk Milleti bir dönem taviz vermiş olmasına karsılık, karalılık dönemine girmiştir.
Bizler Türk Milleti olarak,Cumhuriyet rejiminin tanık olduğu,utanç verici bir irtica olayı olan ''menemen olayları'' nı henuz hafızalarımızdan çıkartmamışken ve çıkartamayacakken, tarihimizin bir daha aynı olaylara şahit olmasını istemiyoruz.
Cumhuriyet ve Demokrasi çatısı altında 70 milyonluk kocaman bir aileyiz.
Bu ailenin dağılmasını ve yeni acılar yaşamasını istemiyoruz..
Kendisine ''Şeyh'' denilmesini isteyen Derviş Mehmet ismindeki bir yobaz ve 6 arkadaşı öncülüğünde başlayan bir ayaklanmadır Menemen olayı.
Derviş Mehmet ve 6 arkadaşı,23 Aralık 1930 günü Menemen 'e gelmişler ve camiye girerek,üzerinde dini ibareler yazılı olan yeşil bayraklarla camide bulunanları ve merakla cami önünde toplananları,kendileriyle birlikte olmaya ikna etmeye çalışmışlardır.Derviş Mehmet halka hitap ederek,''Ey Müslümanlar;ne duruyorsunuz,Halife Abdülmecid hududa geldi,Sancak-ı Şerif çıktı, gelin altında toplanalım'' diyerek halkı meydana toplamışlardır.
Bunları gören Kubilay, kalabalığı dağıtmak için yanlarına gitmiş ve aralarına girmesiyle çembere alınmıştır. (O sırada bölgede bulunan tüm askerlerin elindeki silahlar kurusıkıdır, çünkü malumülke henüz toparlanmamış ve ekonomik açıdan kötü durumdadır) Kubilay'ın çemberde kaldıgını gören askerler ateş açmışlar fakat silahlar kuru sıkı olduğu için kimseye bişey olmamıştır.
Yobazlar ise bu durumu farkederek kendi lehine kullanmış ve halka ''bakın bize kurşun işlemiyor, Allah bizi koruyor'' diyerek silahlarını çekmiş ve Kubilay ı bacağından vurmuşlardır. Canilerden biri yere düşen Kubilay'ın üzerine atılarak boğazını kesmiş ve başını gövdesinden ayırmıştır. Daha sonra esnaftan alınan bir ip lle kesilen baş'ı bir sırığa bağlayarak şehirde gezdirmişlerdir.
Olay yerine yetişen birlik ve jandarmalar,teslim olmalarını istemiş,bu isteği reddeden yobazlar ise ateşle karşılık vermışlerdir. Çatışma sonrasında Derviş Mehmet ve iki arkadaşı vurularak ele geçirilmiş diğerleri ise kısa sürede yakalanmışlardır.
Daha sonra Menemen ve çevre illerde sıkıyönetim ilan edilmiş, sıkıyönetim mahkemesinde yargılanan bu olayın sorumluları 37 kişi ise aynı meydanda asılarak idam edilmişlerdir. Asılanlar arasında Kubilay'ın başını sırığa bağlamak için ip'i getiren esnaf ta vardır.
Aslında bu olay, eğer irticai faaliyetlere izin verilirse,sonucunda neler olabileceğinin en ciddi örneklerinden biridir. Birtakım yobazların, dini alet ederek halk'ı nasıl galeyana getirebileceklerinin göstergesidir. Menemen olayı, TC Devletinin şerefine, onuruna, haysiyetine, güvenilirliğine, namusuna kastedilme olayıdır.
Bugün ise, yobazların torunları(!), daha dikkatli çalışmaktadır. Bu şahıslar, TC Devletini oluşturan birimlerin başlarına gecmeye başlamışlar, kendilerine verilen fırsatları zorlama durumuna gelmişlerdir. Unuttukları bir şey vardır ki;onlara bu fırsatı veren yine Cumhuriyet ve Demokrasidir. Bizim Cumhuriyet'imizin ve Demokrasi'mizin insanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan fırsatlar tanımasının göstergesidir.
Unutulan bir şey daha vardır ki; TC Devletini ele geçirmek,Cumhuriyetin kurulmasını saglayan, korumak ve kollamakla mükellef olan TSK'yı ortadan kaldırıp iktidarsız hale getirmek hiçte kolay değildir.
Hepimiz biliyoruzki Türk halkı daha Cumhuriyetin ve demokrasinin adını yeni yeni duyuyorken bu Cumhuriyeti askerlerimiz kurdu. Üstelikte bu uğurda Şeriatcı güçleri karşılarına aldılar, saltanatçıların saldırılarına, direnmelerine,, halkı kışkırtmalarına, isyanlarına ve en önemlisi bir subayın başının kesilip şehirde gezdirilmesine rağmen korumaya devam ettiler. Hala teröristlerle, bölücülerle vatan hainleriyle mücadele edip ülkemizi korumaya devam ediyorlar.
Cumhuriyeti kurmak,korumak,kollamak adına yaşanılan tüm olaylara gögüs gerdikten,bedeller ödedikten, ''ŞEHİT KANLARINA AY VE YILDIZIN YANSIMASINDAN TÜRK BAYRAĞI'' yarattıktan sonra bu vatana zarar verecek,üniter yapısını bozacak,halkı kışkırtacak, iç savaş yaratacak, bunca yıldır din, dil, ırk ayırımı yapmadan kardeşçe yaşamış Türk, Kürt, Laz, Alevi, Çerkez vs, halkını bırbirine kırdıracak eylemlerde bulunacak kişilerin Türk halkının sabrının sonunun geldiğiniçok iyi anlamış olması gerekiyor. Türk Milleti bir dönem taviz vermiş olmasına karsılık, karalılık dönemine girmiştir.
Bizler Türk Milleti olarak,Cumhuriyet rejiminin tanık olduğu,utanç verici bir irtica olayı olan ''menemen olayları'' nı henuz hafızalarımızdan çıkartmamışken ve çıkartamayacakken, tarihimizin bir daha aynı olaylara şahit olmasını istemiyoruz.
Cumhuriyet ve Demokrasi çatısı altında 70 milyonluk kocaman bir aileyiz.
Bu ailenin dağılmasını ve yeni acılar yaşamasını istemiyoruz..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
