Ne olacak Memleket'in hali?..
PKK yı kendi elleriyle siyasallaştıranların daha bu ülkeye öfkesi bitmemiş olacak ki hala müzakere derdindeler.. Bunun bir de üstüne üstlük, binlerce askerlerimizin, polislerimizin, uzman jandarmalarımızın (hiç adını anmasak, haklarını vermesekte) uzman jandarmalarımızın, daha pek çok sivil görevlininin şehit olmasına sebep olan, hatta elleriyle katleden it sürüsünü yasal yollardan affa uğratarak sefa sürmelerini hatta dünyanın her yerine rahatça gidebilme yollarını açmayıda başardılar.. Vatan haini olmalarının ödülü olsa gerek bu durum..!!
Bu gidişle daha da çok ödüllendirileceğe benziyorlar..!! Yakında tüm teröristler serbest bırakılır.. Yerel seçimlere kadar bu açılım durumunda yol almaya çalışan hükümet bir gün bunların isteklerine cevap veremez hale gelecek.! Kendilerini bir halk hareketi olarak dünyaya tanıtan pkk bir gün gelecek garantör ülkeleride arkasına alıp bizi masaya oturtup seve seve(!) istediklerini yaptıracak.. Bu kadar tavizin sonunda bu isteklede kalmayacaklar elbet.. Liderlerinide çıkartıp meclise sokmak isteyecekler.. Bunlar başımıza gelebilecek en basit şeyler olabilir ileride.. Başbakanın danışmanları ve vekillerinin hatta dış işleri bakanının teorileri üzerinden gidilmeye devam edildiği sürecede emperyalizmin senaryosu cuk oturacak.. Burada biraz halkı ve halkın isteklerini gözetmekte yarar var.. Yaşayan ve gören insanlara danışılması gerekiyor.. Hoş dışarıda "aydın" kalmadığı için bu konuda da yapılacak pek bir şey kalmıyor ya, neyse..
Fiilen ABD yönetiminde olacak olan Kürecikte ki radar üssü'nün ve Suriye sınırına yerleştirilmesini savunan ve dolayısıyla İran'ın ve Suriye'nin de bunu kışkırtıcı bulmasını önemsemeyen Başbakanımızın, "topraklarımız nato topraklarıdır. Nato'nun uygulamaları için TBMM'den herhangi bir izne gerek yoktur" demiş olması aslında pek çok şeyi açıklıyor..
Türkiyenin Nato üyesi olunduğundan mütevellit Türkiye topraklarının Nato'nun saha alanı olarak görülmesi mantıken anlaşılabilirdir. Ancak cümlenin ikinci bölümü insanların aklına başka şeyler getirecek kadar manidardır ve asıl amacın başka şeyler olduğunu düşündürmektedir. Nato veya herhangi bir uluslararası oluşumun üyesi olmak demek, egemenliğini elde etmek için çok kanlar dökülmüş, çok canlar yanmış (halada devam eden) olan bu toprakları uluslararası bir oluşum için "buyrun gelin kendi malınız gibi kullanın" demek değildir. İstedikleri gibi savunma ve saldırı sistemlerini topraklarımız üzerinden yapmaya başlarlarsa savaşın kucağına oturmuşuz demektır..
Biz kendi ülkemizin başına bela olan pkk denilen terör örgütüyle bile hala başedemezken bir çok komşu ülkeyi karşımıza almanın ne anlamı var? Barış açılımı adı altında çok evlatlarını yitirmiş ve hala canı yanan ülkemizi savaşın ortasına atmakta neyın aklı?
İstediğinde masaya elini sertçe vuran ve bizlerinde bu durumu taktirle karşıladığımız Başbakanımızın bu konuda derhal elini masaya vurması gerekmektedir.. Kimse ülkemiz üzerinden kendi isteğine göre bir sistem uygulayamamalıdır!..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.