'Kızlı, erkekli'..
(ki benim için bu kelimenin içinde asla ırkçılık yoktur, bu çatı altında yaşayanlara verilmesi gereken tek ünvan Türk Milleti'dir.. Çünkü T.C. vatandaşlarını dünyaya tanıtırken tek bir sıfat kullanmalı, sıfatıda Türk Milleti olmalıdır..)
Hem atadan hem anadan gördükleriyle değiştirir neslini.. Çağdaşlaşmak adına her türlü yaşam biçimini kabullenmiş gözükse de hep bir tarafları muhafazakardır. İnançları ve içlerine sindirilmiş gelenekçilikleri dolayısıyla çocuklarını kendi bildikleri şekilde yetiştirme arzusundadırlar..
Şimdi bizler hem çağdaş olsunlar hem de birer aydın olsunlar diye yetiştirdiğimiz bu çocuklarımızı ağır sözlerle eleştirmek yerine onlara daha faydalı olabilecek eğitimleri öğretileri vermek zorundayız. Hiç kimse çocuğunun kötü olmasını istemez, herkesin çocuğunu denetleme yöntemi farklıdır.. Ve herkes önce kendi evladına inanır güvenir. Hele de çocuğunu bir başka ilde, gözünden uzak bir şehirde eğitim aldırmak zorundaysa her gün mutsuz olmak yerine çocuğuna güven duyarak huzur bulmayı tercih eder.. Doğrusu da budur zaten.. Tıpkı Milletvekillerinin, Başbakanın, bakanların çocuklarını güvenerek Amerika'ya okumaya göndermesi gibi.. Gecmişte de gençlerin hataları vardı, gelecekte de olacaktır..
Hoş hata neye göre, kime göre hata onuda belirlemek gerek.! Gençler bir araya her geldiklerinde cinsellik düşünmüyorlar. Zaten ülkemizde uyuşturucu yaşı bile ilkokullara kadar inmişken üniversitedeki çocukların cinselliğiyle uğraşmak abesle iştigal bir durum olur..
Sokak aralarında çocukların elinde haplar gezerken, beline silah takan mahalle mafyası olup köşe bucakta adam öldürürken, hırsızlık, gasp, adam yaralama, uyuşturucu, dolandırıcılık, terör ekonomik sorunlardan dolayı fazlalaşan kadına şiddet had safhada iken bizim en son düşüneceğimiz şey çocukların öğrenci evlerine kimlerin girip çıktığını takip etmek olmalıdır.. Haa söylemeden de edemeyeceğim kaba bir tabir olacak belki ama, çocuklarını yurt dışında okutup öğrenci evlerinden şikayetçi olanlar için söylüyorum, 'lahanaya gelince kıtır kıtır, sapına gelince meee..' olmasın.! Orada okuyanda bizim evladımız burada okuyanda.! Eğer bir yanlış görüyorsanız büyükler olarak uyarır öğretirsiniz..
Oy kullanarak sizi seçmiş olan bir bireyin haklarına da daha fazla müdahale edemezsiniz.. Ederim diyorsanız seçmen yaşını da 25'e çıkaracaksınız ve bu çocukları tamamen denetim altında tutacaksınız.. O zaman sizi kim seçer bilmem.!!
Hem atadan hem anadan gördükleriyle değiştirir neslini.. Çağdaşlaşmak adına her türlü yaşam biçimini kabullenmiş gözükse de hep bir tarafları muhafazakardır. İnançları ve içlerine sindirilmiş gelenekçilikleri dolayısıyla çocuklarını kendi bildikleri şekilde yetiştirme arzusundadırlar..
Şimdi bizler hem çağdaş olsunlar hem de birer aydın olsunlar diye yetiştirdiğimiz bu çocuklarımızı ağır sözlerle eleştirmek yerine onlara daha faydalı olabilecek eğitimleri öğretileri vermek zorundayız. Hiç kimse çocuğunun kötü olmasını istemez, herkesin çocuğunu denetleme yöntemi farklıdır.. Ve herkes önce kendi evladına inanır güvenir. Hele de çocuğunu bir başka ilde, gözünden uzak bir şehirde eğitim aldırmak zorundaysa her gün mutsuz olmak yerine çocuğuna güven duyarak huzur bulmayı tercih eder.. Doğrusu da budur zaten.. Tıpkı Milletvekillerinin, Başbakanın, bakanların çocuklarını güvenerek Amerika'ya okumaya göndermesi gibi.. Gecmişte de gençlerin hataları vardı, gelecekte de olacaktır..
Hoş hata neye göre, kime göre hata onuda belirlemek gerek.! Gençler bir araya her geldiklerinde cinsellik düşünmüyorlar. Zaten ülkemizde uyuşturucu yaşı bile ilkokullara kadar inmişken üniversitedeki çocukların cinselliğiyle uğraşmak abesle iştigal bir durum olur..
Sokak aralarında çocukların elinde haplar gezerken, beline silah takan mahalle mafyası olup köşe bucakta adam öldürürken, hırsızlık, gasp, adam yaralama, uyuşturucu, dolandırıcılık, terör ekonomik sorunlardan dolayı fazlalaşan kadına şiddet had safhada iken bizim en son düşüneceğimiz şey çocukların öğrenci evlerine kimlerin girip çıktığını takip etmek olmalıdır.. Haa söylemeden de edemeyeceğim kaba bir tabir olacak belki ama, çocuklarını yurt dışında okutup öğrenci evlerinden şikayetçi olanlar için söylüyorum, 'lahanaya gelince kıtır kıtır, sapına gelince meee..' olmasın.! Orada okuyanda bizim evladımız burada okuyanda.! Eğer bir yanlış görüyorsanız büyükler olarak uyarır öğretirsiniz..
Oy kullanarak sizi seçmiş olan bir bireyin haklarına da daha fazla müdahale edemezsiniz.. Ederim diyorsanız seçmen yaşını da 25'e çıkaracaksınız ve bu çocukları tamamen denetim altında tutacaksınız.. O zaman sizi kim seçer bilmem.!!
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.