en kötü şey olma durumundan kurtulabilmek için fiziksel bir müdahale etmek istemiyor.

Çünkü her müdahalede bazı hesapları tutmayabiliyor. Dolayısıyla ülkelerin maneviyatlarına dokunup, kendi kendilerini parçalamalarını sağlıyor. Sonrasında da taleplere göre yapılacaklarını kontrol altına almaya çalışıyor. Suriye’de ki olaylardan da bunu açıkça görebiliyoruz. Öso’nun hala Esad’ı indirememesinin büyük sebeplerinden biri de budur. Ilımlı İslam anlayışı çökme aşamasına geldi. İslam ülkelerindeki bu kanlı süreç uzun zaman önce başladı. İnsanların dışa kapalılığı ve açılmaya çalışıldığında sosyal eşitsizlikteki patlama, globalleşmeye çalışılırken, bazı şeyleri fark etmeleri ama bir taraftan da ülke gelenekleri ve kültürlerindeki dışa kapalılığı yenememe durumu coğrafya insanlarının bu şaşkınlık içerisinde birbirlerine düşmelerini sağlıyor ve böylece birilerinin ekmeğine yağ sürülmüş oluyor.

Sürekli örgütlenmeler, isyan çıkarmalar, ılımlı İslam karşıtı bu ayaklanmalar ülke ekonomisine zarar veriyor ve yatırımcıları da ürkütüyor.. Dolayısıyla ekonomisi düşen bir ülkenin ele geçirilmesi bu pazardan nemalanmaya çalışanları memnun ediyor. Suriye’de ki durumda çok farklı değil aslında. Ilımlı İslam talebinde bulunan Öso denen terör örgütüne de, faşist yönetimin ılımlısına da artık halk temkinli yaklaşıyor. Bugün Esad ile Öso arasına girip duruma müdahale edilebilirdi ancak arada İran ve Rusya’nın olması bu durumun sadece izlenmesine ve zamanın beklenmesine kaldı.
Ayrıca halk bu iki gurubu da istemediği için oraya konulacak yönetimde belirlenememiş ve bu konuda bekleme dönemi başlamış oldu.. Çünkü diğer ülkelerinde durumu çok farklı değildi bu konuda... Ortadoğu’ya düşen bu ateş Mısır halkına da tarihinde görülmemiş bır acı yaşattı..!

Darbecilerin halka ateş açması kabul edilemez bir katliamdır..!! Ne kabul edilebilir nede savunulabilir, bir olaydır. "Ama", "fakat", "lakin", “Şayet” gibi kelimelerle başlayan cümleler hiç bir ideolojiye sığmaz. En önemlisi insanlığa sığmaz.

Ortadoğu’ya düşen alevi en sıcak şekliyle yaşamış olan Mısır’da kapkara bir savaş vardır. Darbecilerle ve demokrasi arayışı içerisinde olanlarla.. Bir Türk olarak olayları değerlendirdiğimde benim için ülkem sınırları içerisinde olanlarla aynı değildir, belki ama dünyanın neresinde olursa, olsun, sivil halka ateş açmak ve katletmek kabul edilemez şekilde trajiktir. Ordu, Mısır’da yönetimi bırakmayacak kadar güç sahibi olmuşken sanmıyorum ki! bu gücü terk etsin.! Ancak şundan da eminim ki! mevcut dünya koşullarında bu katliamlar sonunda Mısır ordusunun elinde patlayacaktır.

Nasıl ki artık Esad’ın Suriye’yi yönetmesi imkansız ise aynı şekilde Ordu’nun da Mısır’ı yönetmesi o kadar imkansızdır.! Umarım Bu katliamların sorumlularının elinde patlama süresi bir hayli çabuk olur.