Bizim dışardan enerji almaya ihtiyacımız yok!..
Temelinde temiz enerji kaynakları bir "reaksiyon" değil bir "aksiyon" kaynaktır. Fakat alternatifin "reaksiyon" anlamı içermesi bence çok yadırganamaz. Çünkü her yeni buluş
eskisine duyulan reaksiyon sonucu gündemde kendine yer bulur. Reaksiyon talep yaratır
Bir başka deyişle "reaksiyon" yoksa "aksiyon" un kabul şansı çok düşüktür.
Her yenilenebilir enerjinin (dolaylı etkisini dikkate almazsak jeotermal enerji hariç)
Ortak ve direkt kaynağı güneştir. Bu alandaki hammadde potansiyeli fosil.nükleer enerji potansiyelini kat kat aşmaktadır. Sadece güneş ışınları dünyamıza fosil ve nükleer enerjinin
1 yılda harcanan miktarının 15 bin katı enerji göndermektedir. Bir başka örnekle; İtalya’ya
güneşin yolladığı enerji miktarı tüm dünya gereksiniminin 6 katıdır.
Ülkemizde mevcut üçte biri sadece bize özel olmak üzere 10.000 bitki türüne karşılık tüm
Avrupa da ancak 12.000 tür bulunduğunu ülkemizdeki hayvan ve böcek türlerinin yine tüm Avrupa'nın bir buçuk katı olduğunu hatırlamakta fayda var. Doğal döngü içinde var olan ve bizim şerrimize uğramadıkça var olmaya devam edecek olan kaynaklarımızın zenginliğini ve birgün mutlaka işimize yarayacağını göz ardı etmemeliyiz.
Alternatif doğal kaynakların didik didik edildiği çağımızda elimizdeki hazinenin gücünü kavrayıp onu ülkenin ve insanlığın yararına çevirecek bilim adamlarımızı bekleyen bu muhteşem labaratuar, Tanrının Anadolu’ya bir armağanıdır. Biyolojik çeşitlilikteki zenginliğin ekolojik sistemlerdeki istikrarı temsil ettiği yaygın bir inanıştır.
"Tarıma mecburi dönüş" yolculuğu ufukta gözükmektedir. Patates tarlası yerine otomobil fabrikasını yeğleyen, doğayı ve onun uzantısı köyü dışlayıp sadece kentleşmeyi hedef alan tekmil düşünürlerimize düşünecek yepyeni bir konu çıkmaktadır.
Güneş enerjisinin tükenmez olması sayesinde yavaş yavaş kalıcı bir uygarlık modelinin gelişmesi imkanı doğacaktır. Güneş de özelleştirilemeyeceğine göre bu uygarlık modelinin temel esasları hiç bir zaman tehlikeye düşmeyecektir. Bu model de; bireysel toplumsal ve iktisadi özgürlüklerin giderek artması beklenen sonuçtur.
Güneş ısısı, güneş ışığı, su kütlelerinin: dalga, akıntı, met-cezir, gibi yer değiştirme gücü, jeotermal kaynaklar, biyolojik kütle, rüzgar gücü, alternatif enerji kaynaklarıdır.
Bütün bu kaynaklar;
1-Güneş sistemi var oldukça tükenmeyecektir.
2-Emisyonları, genellikle kabul edilebilir olacaktır.
3-Bu enerji çeşitlerinin büyük çoğunluğundan bölgesel olarakyararlanmak mümkün olacaktır.
Toprak yaşamın başlangıcı ve sonu, toprak hayat, ve en büyük faiz veren banka .
Toprak sevgisini ve enerjisini daha iyi anlayalım isterseniz;
Bu mektup "duwarmish" kızılderililerinin reisi seattle tarafından "washington'daki büyük başkan" a yani 1853-1857 yılları arasındaki Amerikan Cumhurbaşkanı Franklin Pierce'ye ithafen yazılmış:
"Washington'daki büyük başkan bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildiren bir mektup yollamış, dostluktan söz etmiş büyük başkan... ama biz sizin, dostluğumuza ihtiyacınız olmadığını biliriz, gökyüzünü nasıl satın alabilirsiniz ? ya da satabilirsiniz ? ya toprakların sıcaklığını? ağzımdan çıkan sözler yıldızlara benzer, büyük başkan hiç sönmezler, havanın taze kokusuna suyun pırıltısına sahip olmayan biri onu nasıl satabilir ? kutsaldır bu topraklar benim için ve ulusum için... yağmur sonrası ışıltılı her çam yaprağı denizi kucaklayan kumsallar kızılderili adamın anıları ağaçların özsuyunda saklıdır. Toprak bizim anamızdır. Bilesiniz ki; Derelerin ve ırmakların içinden geçen sular, sadece su değildir.
Açlığın dünyayı saracak beyaz adam ve ardında koskoca bir çöl bırakacaksın.
Sabahın sisi dağların karnından doğan güneşi görür ve kaçar.
Hayvanlar insanları bıraksa, insanlar ruhlarının yalnızlığından ölmez mi ?
Hayvanların başına gelen, insanın da başına gelecektir.
Toprağın başına gelen, oğullarının da başına gelecek ...
Çocuklarınıza bizim öğrettiğimiz şeyleri öğretin. Toprak bizim anamızdır ve toprağa tükürülmez. Toprak insana değil , insan toprağa aittir.
Size bu topraklarımızı sattığımız zaman, siz onu bizim sevdiğimiz gibi seviniz, onunla bizim ilgilendiğimiz gibi ilgileniniz ve onu bugün bulduğunuz gibi hatırlayınız. Bu toprakları ve üzerindeki canlıları çocuklarınız için koruyunuz, çünkü bu dünya kutsaldır. Beyaz adam bile ortak kaderimizden kaçamaz, belki biz hepimiz kardeşiz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.”
Bu sözler toprak sevgisini günümüzden ikiyüz sene önce yaşamış kabile reisine ait.
Doğadaki alternatif enerji kaynakları içerisinde sonsuz ve sabit olan toprağa duyulan sevgi.
O tutucu ve saklayıcı yıllar boyu güneşten aldığı ısıyı hapseden koruyan ve tutan enerji deposu. İşte içinde bulunduğumuz enerji darboğazında bizleri bu bahşedici enerji yeryüzünün belirli derinliklerinde sabit ve sonsuz olan kaynak kullanılırsa dışa bağımlı kalmaktan kurtaracaktır. Yazın serinleten, kışın sert geçen aylarda ısıtan sıcak su üreten, ısı pompaları günümüz Türkiyesinde çok yaygın ve bilinen bir sistem değildir.
Yeni enerji sistemleri, Almanya da sektörün devi Dimplex ile bu yıl bölge dağıtıcılık anlaşması sağlamış ve dağıtımını üstlenmiştir. Dünya çapında yüzbinlerce Dimplex ısı pompası hizmeti vermektedir. 38 ülkede aktif olarak Dimplex ısı pompası kullanılmaktadır.
1998 yılından beri jeotermal enerji ve toprak-su-hava kaynaklı ısı pompası konusunda aktif olarak hizmet veren ve yaklaşık 200 'ün üzerinde, uygulama yapan deneyimli uzman kadrosu ile kuruluşumuz 2010 senesinde Atto Group ile dağıtım-kurulum anlaşması yapmıştır. Isıtma-soğutma ve sıcak su üreten yer kaynaklı ısı pompaları enerjinin daha da önem kazandığı günümüz dünyasında Türkiye'de önemli bir yerde olmaya hazırız.
eskisine duyulan reaksiyon sonucu gündemde kendine yer bulur. Reaksiyon talep yaratır
Bir başka deyişle "reaksiyon" yoksa "aksiyon" un kabul şansı çok düşüktür.
Her yenilenebilir enerjinin (dolaylı etkisini dikkate almazsak jeotermal enerji hariç)
Ortak ve direkt kaynağı güneştir. Bu alandaki hammadde potansiyeli fosil.nükleer enerji potansiyelini kat kat aşmaktadır. Sadece güneş ışınları dünyamıza fosil ve nükleer enerjinin
1 yılda harcanan miktarının 15 bin katı enerji göndermektedir. Bir başka örnekle; İtalya’ya
güneşin yolladığı enerji miktarı tüm dünya gereksiniminin 6 katıdır.
Ülkemizde mevcut üçte biri sadece bize özel olmak üzere 10.000 bitki türüne karşılık tüm
Avrupa da ancak 12.000 tür bulunduğunu ülkemizdeki hayvan ve böcek türlerinin yine tüm Avrupa'nın bir buçuk katı olduğunu hatırlamakta fayda var. Doğal döngü içinde var olan ve bizim şerrimize uğramadıkça var olmaya devam edecek olan kaynaklarımızın zenginliğini ve birgün mutlaka işimize yarayacağını göz ardı etmemeliyiz.
Alternatif doğal kaynakların didik didik edildiği çağımızda elimizdeki hazinenin gücünü kavrayıp onu ülkenin ve insanlığın yararına çevirecek bilim adamlarımızı bekleyen bu muhteşem labaratuar, Tanrının Anadolu’ya bir armağanıdır. Biyolojik çeşitlilikteki zenginliğin ekolojik sistemlerdeki istikrarı temsil ettiği yaygın bir inanıştır.
"Tarıma mecburi dönüş" yolculuğu ufukta gözükmektedir. Patates tarlası yerine otomobil fabrikasını yeğleyen, doğayı ve onun uzantısı köyü dışlayıp sadece kentleşmeyi hedef alan tekmil düşünürlerimize düşünecek yepyeni bir konu çıkmaktadır.
Güneş enerjisinin tükenmez olması sayesinde yavaş yavaş kalıcı bir uygarlık modelinin gelişmesi imkanı doğacaktır. Güneş de özelleştirilemeyeceğine göre bu uygarlık modelinin temel esasları hiç bir zaman tehlikeye düşmeyecektir. Bu model de; bireysel toplumsal ve iktisadi özgürlüklerin giderek artması beklenen sonuçtur.
Güneş ısısı, güneş ışığı, su kütlelerinin: dalga, akıntı, met-cezir, gibi yer değiştirme gücü, jeotermal kaynaklar, biyolojik kütle, rüzgar gücü, alternatif enerji kaynaklarıdır.
Bütün bu kaynaklar;
1-Güneş sistemi var oldukça tükenmeyecektir.
2-Emisyonları, genellikle kabul edilebilir olacaktır.
3-Bu enerji çeşitlerinin büyük çoğunluğundan bölgesel olarakyararlanmak mümkün olacaktır.
Toprak yaşamın başlangıcı ve sonu, toprak hayat, ve en büyük faiz veren banka .
Toprak sevgisini ve enerjisini daha iyi anlayalım isterseniz;
Bu mektup "duwarmish" kızılderililerinin reisi seattle tarafından "washington'daki büyük başkan" a yani 1853-1857 yılları arasındaki Amerikan Cumhurbaşkanı Franklin Pierce'ye ithafen yazılmış:
"Washington'daki büyük başkan bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildiren bir mektup yollamış, dostluktan söz etmiş büyük başkan... ama biz sizin, dostluğumuza ihtiyacınız olmadığını biliriz, gökyüzünü nasıl satın alabilirsiniz ? ya da satabilirsiniz ? ya toprakların sıcaklığını? ağzımdan çıkan sözler yıldızlara benzer, büyük başkan hiç sönmezler, havanın taze kokusuna suyun pırıltısına sahip olmayan biri onu nasıl satabilir ? kutsaldır bu topraklar benim için ve ulusum için... yağmur sonrası ışıltılı her çam yaprağı denizi kucaklayan kumsallar kızılderili adamın anıları ağaçların özsuyunda saklıdır. Toprak bizim anamızdır. Bilesiniz ki; Derelerin ve ırmakların içinden geçen sular, sadece su değildir.
Açlığın dünyayı saracak beyaz adam ve ardında koskoca bir çöl bırakacaksın.
Sabahın sisi dağların karnından doğan güneşi görür ve kaçar.
Hayvanlar insanları bıraksa, insanlar ruhlarının yalnızlığından ölmez mi ?
Hayvanların başına gelen, insanın da başına gelecektir.
Toprağın başına gelen, oğullarının da başına gelecek ...
Çocuklarınıza bizim öğrettiğimiz şeyleri öğretin. Toprak bizim anamızdır ve toprağa tükürülmez. Toprak insana değil , insan toprağa aittir.
Size bu topraklarımızı sattığımız zaman, siz onu bizim sevdiğimiz gibi seviniz, onunla bizim ilgilendiğimiz gibi ilgileniniz ve onu bugün bulduğunuz gibi hatırlayınız. Bu toprakları ve üzerindeki canlıları çocuklarınız için koruyunuz, çünkü bu dünya kutsaldır. Beyaz adam bile ortak kaderimizden kaçamaz, belki biz hepimiz kardeşiz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.”
Bu sözler toprak sevgisini günümüzden ikiyüz sene önce yaşamış kabile reisine ait.
Doğadaki alternatif enerji kaynakları içerisinde sonsuz ve sabit olan toprağa duyulan sevgi.
O tutucu ve saklayıcı yıllar boyu güneşten aldığı ısıyı hapseden koruyan ve tutan enerji deposu. İşte içinde bulunduğumuz enerji darboğazında bizleri bu bahşedici enerji yeryüzünün belirli derinliklerinde sabit ve sonsuz olan kaynak kullanılırsa dışa bağımlı kalmaktan kurtaracaktır. Yazın serinleten, kışın sert geçen aylarda ısıtan sıcak su üreten, ısı pompaları günümüz Türkiyesinde çok yaygın ve bilinen bir sistem değildir.
Yeni enerji sistemleri, Almanya da sektörün devi Dimplex ile bu yıl bölge dağıtıcılık anlaşması sağlamış ve dağıtımını üstlenmiştir. Dünya çapında yüzbinlerce Dimplex ısı pompası hizmeti vermektedir. 38 ülkede aktif olarak Dimplex ısı pompası kullanılmaktadır.
1998 yılından beri jeotermal enerji ve toprak-su-hava kaynaklı ısı pompası konusunda aktif olarak hizmet veren ve yaklaşık 200 'ün üzerinde, uygulama yapan deneyimli uzman kadrosu ile kuruluşumuz 2010 senesinde Atto Group ile dağıtım-kurulum anlaşması yapmıştır. Isıtma-soğutma ve sıcak su üreten yer kaynaklı ısı pompaları enerjinin daha da önem kazandığı günümüz dünyasında Türkiye'de önemli bir yerde olmaya hazırız.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.