Alevi açılımı..
Yıllarca susturulmuş, hümanizmi ilke edinmiş, sahte şeyhlerin, şıh'ların peşine düşmemiş, Ahmet Yeseviyi, Yunus emreyi, Hacı Bektaşi Veli'yi, Pir Sultan Abdal'ı ve bir çok insanlığa değer katmış kişileri önder kabul edip onların yolunda gitmeye çalışmış, Atatürkçü,, laik, şeriattan uzak, yüreği Allah ve insan sevgisiyle yanan, insanlıktan hala umutlu, yaradandan dolayı yaradılanı seven kesim Aleviler..
Şiilikle teorik olarak inanç benzerliğinin dışında hiç bir benzerliğinın bulunmadığı,, Anadolu'ya özgü, başta Orta asya dan Anadolu topraklarına getirilen şamanist kültür olmak üzere bir çok rengin karıştığı kültürel bir zenginlik, İslamiyetin bir mezhebi olmaktan çok apayrı bir kültür olarak değerlendirmesi gereken kollektif bir kimlik, mevlevilik ve bektaşilikle yoğrulmuş bir gelenek, bir inanç ve bir duruştur. Alevilik, sevgi ve saygı üzerine kurulmuş bir inanç şeklidir". Eline,beline "diline sahip olma" nın ne kadar erdemli bir davranış olduğunu anlatmaya çalışan bir hayat görüşüdür.
Türkiyede alevi olmak zordur.. herşey gibi.. ifade özgürlüğünün olmamasıdır.
Tarihin hiç bir döneminde Alevi lere gerçek anlamda ifade özgürlüğü tanınmamıştır. Alevi olduğunu ya da onlara sempati duyduğunu bir şekilde belli edenlere de hep farklı gözle bakılmıştır. Belki tuhaf gelecek ama Cumhuriyet döneminde de bu tekke ve zaviyelerin kapatılması olayında ilk önce kapatılan yine alevi dergahları olmuştur. Her zaman din "tek tip"leştirilmeye çalışılmıştır. Ve bu tek tip de sünni müslümanlık'tır.
Belki azınlık olmalarından, belki de alevi olmayanların önyargılı davranmalarından olsa gerek, hep ezilmeye çalışılmıştır aleviler. Geçmiş zamanlarda yine o önyargılı kesim tarafından, kötü yapılan her işin sahibini hemen hiç düşünmeden alevi olarak nitelendirirlerdi.
İşte bu sebepten, zordur Türkiye de alevi olmak.. hep öteki olursunuz. sürekli hiçbir temeli olmayan manasız sorulara maruz kalırsınız.
Şimdi bir de laikliğin temel güvencesinin alevilik olduğu iddia ediliyor... bu bir tuzak iddia mı merak ediyorum.bir din, bir mezhep, nasıl laikliğin güvencesi olabilir? bu tehlikeli iddiaya Aleviler de sıcak bakmıyor nitekim...
kabul edilmesi gereken,aleviliğin de bir müslümanlık olduğu, sadece yapısal bazı özelliklerde köklü farklılıklar gösterdiğidir.. tabii bir de ifade özgürlüğünün olması gerekir..
Peki nedir bu alevi açılımı ?
Laik bir ülkede böyle bir açılıma lüzum var mı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Laik bir devlet anlayışına mı sahiptir .
Literatüre açılımlarla girecek olan "açılımlar iktidarı"nın Alevi açılımı inşallah Kürt açılımı gibi "açık bırakılıp" insanları birbirine kırdırmaz.
Eğer bir ülkede laiklik ilkesi doğru uygulanabiliyorsa orada Alevi açılımı gibi dini bir gurubu kapsayan uygulamaya ihtiyaç olmamalıdır. Laikliğin olduğu yerde inançları yüzünden hiç kimsenin hakları kısıtlanamaz. Türkiyede bir çok açılımın moda olduğu son yıllarda ilk önce "LAİKLİK AÇILIMI" yapılmalı ve bu konu tartışılmalıdır.
Öyle görülüyorki Alevilik te bölücülük faaliyetlerine alet edilmeye çalışılıyor.. Eğer bilinçsizce ve bir tarafa zarar verecek şekilde açılım uygulanmaya çalışılırsa ülkemizde pek çok olaylara tanık olacağız demektir.
Hükümet bu açılımı yapmadan önce daha önce Kürt açılımında olduğu gibi hazırlıksız girişimlerde bulunmayıp, bu konuda donanımlı eğitimci ve araştırmacılarla konuyu tartışıp (Alevi dedelerinide yok saymadan) oturup bir kalıp hazırlanmalı ve bu kalıba ülkenin huzurunu bozmadan tüm mezhepleri ve kimlikleri oturtması gerekiyor.. O zaman Aleviler aydın görüşleri sayesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz bekçileri olmaktan vazgeçmeyeceklerdir..
Şiilikle teorik olarak inanç benzerliğinin dışında hiç bir benzerliğinın bulunmadığı,, Anadolu'ya özgü, başta Orta asya dan Anadolu topraklarına getirilen şamanist kültür olmak üzere bir çok rengin karıştığı kültürel bir zenginlik, İslamiyetin bir mezhebi olmaktan çok apayrı bir kültür olarak değerlendirmesi gereken kollektif bir kimlik, mevlevilik ve bektaşilikle yoğrulmuş bir gelenek, bir inanç ve bir duruştur. Alevilik, sevgi ve saygı üzerine kurulmuş bir inanç şeklidir". Eline,beline "diline sahip olma" nın ne kadar erdemli bir davranış olduğunu anlatmaya çalışan bir hayat görüşüdür.
Türkiyede alevi olmak zordur.. herşey gibi.. ifade özgürlüğünün olmamasıdır.
Tarihin hiç bir döneminde Alevi lere gerçek anlamda ifade özgürlüğü tanınmamıştır. Alevi olduğunu ya da onlara sempati duyduğunu bir şekilde belli edenlere de hep farklı gözle bakılmıştır. Belki tuhaf gelecek ama Cumhuriyet döneminde de bu tekke ve zaviyelerin kapatılması olayında ilk önce kapatılan yine alevi dergahları olmuştur. Her zaman din "tek tip"leştirilmeye çalışılmıştır. Ve bu tek tip de sünni müslümanlık'tır.
Belki azınlık olmalarından, belki de alevi olmayanların önyargılı davranmalarından olsa gerek, hep ezilmeye çalışılmıştır aleviler. Geçmiş zamanlarda yine o önyargılı kesim tarafından, kötü yapılan her işin sahibini hemen hiç düşünmeden alevi olarak nitelendirirlerdi.
İşte bu sebepten, zordur Türkiye de alevi olmak.. hep öteki olursunuz. sürekli hiçbir temeli olmayan manasız sorulara maruz kalırsınız.
Şimdi bir de laikliğin temel güvencesinin alevilik olduğu iddia ediliyor... bu bir tuzak iddia mı merak ediyorum.bir din, bir mezhep, nasıl laikliğin güvencesi olabilir? bu tehlikeli iddiaya Aleviler de sıcak bakmıyor nitekim...
kabul edilmesi gereken,aleviliğin de bir müslümanlık olduğu, sadece yapısal bazı özelliklerde köklü farklılıklar gösterdiğidir.. tabii bir de ifade özgürlüğünün olması gerekir..
Peki nedir bu alevi açılımı ?
Laik bir ülkede böyle bir açılıma lüzum var mı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Laik bir devlet anlayışına mı sahiptir .
Literatüre açılımlarla girecek olan "açılımlar iktidarı"nın Alevi açılımı inşallah Kürt açılımı gibi "açık bırakılıp" insanları birbirine kırdırmaz.
Eğer bir ülkede laiklik ilkesi doğru uygulanabiliyorsa orada Alevi açılımı gibi dini bir gurubu kapsayan uygulamaya ihtiyaç olmamalıdır. Laikliğin olduğu yerde inançları yüzünden hiç kimsenin hakları kısıtlanamaz. Türkiyede bir çok açılımın moda olduğu son yıllarda ilk önce "LAİKLİK AÇILIMI" yapılmalı ve bu konu tartışılmalıdır.
Öyle görülüyorki Alevilik te bölücülük faaliyetlerine alet edilmeye çalışılıyor.. Eğer bilinçsizce ve bir tarafa zarar verecek şekilde açılım uygulanmaya çalışılırsa ülkemizde pek çok olaylara tanık olacağız demektir.
Hükümet bu açılımı yapmadan önce daha önce Kürt açılımında olduğu gibi hazırlıksız girişimlerde bulunmayıp, bu konuda donanımlı eğitimci ve araştırmacılarla konuyu tartışıp (Alevi dedelerinide yok saymadan) oturup bir kalıp hazırlanmalı ve bu kalıba ülkenin huzurunu bozmadan tüm mezhepleri ve kimlikleri oturtması gerekiyor.. O zaman Aleviler aydın görüşleri sayesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz bekçileri olmaktan vazgeçmeyeceklerdir..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.