Türkiye Cumhuriyeti’nin Milletvekili sıfatını taşıyan ve bundan da bir adım öteye olmayan HDP’nin eş Genel Başkanı Sezai Temel ismindeki terörist elebaşısı, yine bu vatanın topraklarında eline mikrofonu almış ve “Buralar Vaadedilmiş Topraklar” diyerek konuşma cüretinde bulunmuş. 

Terbiyesizce de eklemiş “Musa (Hz. Musa), buraları bulmak için ömrünü harcadı, bunlar buraları kuruttu” diye!

İnsanın gerçekten de nutku tutuluyor!

Öfke nöbetleri geçiriyor.

Bahsettiği konu, Siyonistlerin Arz-ı Mevud dedikleri şey! 

Ve bu terbiyesiz, bunu benim Ülkemin toprakları için kullanıyor.

Güya yaptığı kurnazca kelime oyunlarını bir tarafa bırakalım!

Bu ne idüğü belirsiz insan, resmen benim ülkemin topraklarını, tasmasını tutanlara, İsrail’e peşkeş çekmek derdinde!

Ve neye cüret yapıyor bunu biliyor musunuz?

Evet 31 Mart seçimlerinin kendilerine göre getirdiği zafer sarhoşluğu ile!

Daha evvel ve dün yeniden gerek İmamoğlu’nu, gerek ise Yavaş’ı tehdit etmekten imtina etmeyen bu zat, şimdi de vatan topraklarını gözden çıkartma peşinde!

Kankası CHP’de, sözcüleri vasıtası ile YSK üzerinden ülkeyi tehdit ediyor.

Ne ile?

Kaos, kargaşa çıkartmak ile anarşi ile. Ve bunu açık ve bariz yapabiliyor.

Ve bunlara bir dur diyen yok, çünkü vekillik zırhı ile korunuyorlar.

Bu vesile ile, bunlara oylarını vererek bu makama getirenleri de ayrıyetten tebrik etmek lazım! 

Çünkü bu fırsatı kolladılar!

Sinsice bu fırsatı kolladılar!

Sayın Erdoğan’ın tökezlemesini beklediler ve şimdi saldırıya geçtiler!

Sınır ötesinden gelen ateş ile bir şehid verdik!

Sudan da darbe girişimi oluyor şu saatlerde!!!

Baş bas bağırdılar haftalarca, bu seçimler bir beka meselesi diye!

Anlamak isteyen o kadar çok insan oldu ki!

Ve şimdi tüm bunlar olup bitiyor iken, vicdanınızı elinize alın ve kendinize sorun, ne kadar doğru davrandık diye!

AK Partisi hatalar yapmadı mı? 

Yaptı! 

Eleştirdik ve daima da hataları eleştirmeye devam edeceğiz!

Ancak en kötü AK Partisi siyasisi bile bunların alayından iyidir!

Hatalar yapılır, yapılacaktır da.

On milyon üyesi olan ve 17 senedir iktidarın sorumluluğunu omuzlarında taşıyan bir partide, elbette hatalar olacaktır, düzgün olmayan insanlar çıkacaktır.

Ancak bu insanların hiçbiri kalkıp da Vatan topraklarını Siyonistlere peşkeş çekmez!

YSK üzerinden koca ülkeyi kaos ile tehdit etmez.


Şimdi şu bir anda celallenen, şimdilerde ise ortalardan yok olan EYT’ciler:
Emekli oldunuz mu?

Memnun musunuz hayatınızdan?

Dolarcılar, keseleriniz doldu mu?

Yeteri kadar, soğan, patates aldınız mı?

Poşete 0,25₺ zoruna gidenler, eyleniyor muyuz?

3600’cüler, geldi mi ek göstergeniz?

Bunların hepsi ve daha çoğu, bu vatanın bekasından önemli miydi?

Milletin huzuru ve refahı ile oynamaya değdi mi?

Biz bir ulus devleti olmuş, ama ulus olmayı becerememişiz.

Küskünler, nasıl gidiyor? İstediğiniz her şey oldu mu?

Aday beğenmeyenler, şimdi tam zıt görüşlülere teslim ettiniz. Oldu mu?

Meğer ne kadar mühimmiş her biri?!

En ufak sektelemeyi bekleyen sırtlanların salyaları akıyor şu an.

Meral hanım ve çakma ülkücüleri, Sezai Temel’e neden cevap vermez?

Her yerde “Siyonizme karşıyız” diyen Saadet Partisi, neden sesini böyle çıkarmıyor bu rezalete?

Çünkü son seçimlerde CHP’de, İP’de, Saadet’te, yularlarını Kandil’e teslim ettiler de ondan!

Evet, prensip olarak parti kapatmasına ben de karşıyım.

Ancak bir parti bariz ihanet yuvası olmuş ise suç örgütü gibi davranıyor, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne kast ediyor ise, bu partinin artık Türk Siyasi arenasında yeri kalmamıştır!

Dün Figen ile Selahattin’i kapatırsınız, yarın Sezai’yi.

Ertesi gün gelecekler, aynı icraatlara devam etmeyecek mi?

Edecek!

Bundan dolayı da bu terör yuvasını daha fazla ayakta tutmak, akla ziyandır! 

YSK’nın son sözü be olur bilmem.

Ancak yakın tarihimizin bu en kirli ve şaibeli seçimleri, belli oldu ki, birilerine işaret fişeği görevini gördü.

Umuyorum ve dua ediyorum ki, 7 Haziran seçimlerinin sonrasındaki yaşananları bu kez yaşamayız!


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam