Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

Ukrayna da istenmeyen barış

Ukrayna da istenmeyen barış
Artık pek gündemde olmasa bile, Rusya / Ukrayna savaşı da halen ve de boşu boşuna devam ediyor.
Ukrayna'nın bu savaştan galip çıkmayı bırakın, en az hasarla bile çıkması, sadece bir hayal.

Neticede bunu ABD'nin derin devleti de gördü ve onun için de artık zırnık koklatmıyor, hatta Zelensky'i muhatap bile almıyor.

Patlattılar, şişirdiler, kullandılar, sattılar.
ABD bunu hep yaptı zaten, yapmaya da devam edecek, çünkü ABD savaş bağımlısı bir ülke.

Kurulduğu günden bu güne kadar, sadece 17 yılını savaşsız geçiren ülkedir ABD.

En önemli detay ise Kızılderili soykırımları ve iç savaşları dışında, tüm savaş asla ABD topraklarında olmamayışıdır.

Hep başka ülkelere "demokrasi, hürriyet" götüren ABD, Neticede gittiği her yere belli bir süre çöreklenmiş, sömürmüş, havuz kuruduktan sonra da çekilmiştir.

Birinci ve ikinci dünya savaşlarına son safhalarında dahil olan ABD, kendi için "muzaffer" imajı ve "big brother" yani abi, hatta dünya Jandarması imajını çizmeyi başarmış olsa da, bizzat asker gönderip tek savaştığı hiçbir savaştan galip çıkamamıştır.

Yani dev ordusuna rağmen, sınırsız mühimmata rağmen, mesela Vietnam da büyük katliamlar yapmış olsa da, sonunda geri çekilme kararı almıştır.

Vietnam ile hiçbir zaman bir ateşkes, ya da barış anlaşması da imzalanmadığı için de, aslında bu savaş da halen, fiilen devam etmektedir.

ABD'nin en uzun savaşı ise bizimle, yani Türkiye ile olan savaştır.

Şimdi tabii, "ne savaşı, müttefik ve dostuz biz" diyenleri duyar gibiyim.
Ancak Türkiye 40 yıldır, ABD ile savaşmakta.
PKK ile olan mücadele, aslında ABD ile olan savaştır.
Bunu inkar etmek ise ancak safdillik olur.

Ukrayna /Rusya savaşına gelince.
Aslında bu savaş hiç olmayacaktı.
Çünkü ne Rusya gerçekten saldırmak istiyordu ne Ukrayna bu savaşa girmeyi.
Ancak iki ülke de bir nevi bu savaşa zorlandılar.

Kim zorladı?
AB/D.

Neden sorusu çok basit bir soru olsa da, cevabı iki ciltlik bir kitabı doldurur ve aslında, bilimsel olarak da araştırma gerektirir.

Hangi aklı evvel kalkar da, sadece coğrafi ölçümlerinden ötürü bile asla savaşılmayacak bir ülke ile savaşa girer?

Geçtik yüz ölçümlerini, sınırsız yeraltı kaynakları olan, çok ileti seviyede bir savunma sanayii olan, ordusu kendinden on, hatta 50 kat büyük olan bir ülkeye, kim neden kafa tutar.

Arkasında "hadi sen önde ol, biz arkandayız koçuuum" diyen birileri olursa tutar.

Ancak bu birileri de enerji konusunda bu ülkeye mecbur iseler, işte onlar da, tam o esnada baltayı taşa vurmuşlardır demektir.

Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder verdiği bir mülakatta, ABD'nin Ukrayna'nın Mart 2022'de Rusya ile barış görüşmeleri yapmasını engellediğini söyledi.

Schröder, "Mart 2022'de İstanbul'da Rustem Umerov ile yapılan barış görüşmelerinde Ukraynalılar barış için gitmediler çünkü buna izin verilmedi" dedi.

Schröder, Ukraynalıların başlangıçta görüşmelerle ilgili tüm konuları Washington ile görüşmeye zorlandığını belirtirken o dönemde Kiev'in NATO üyeliğinden vazgeçmeye ve Kırım hakkında konuşmaya hazır olduğunu da kaydetti.

Eski Almanya Başbakanı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Ama sonuçta hiçbir şey olmadı. Benim izlenimim, her şeye Washington'da karar verildiği için hiçbir şey olamayacağı yönündeydi. Bu ölümcül bir durumdu."

Eski Şansölye ayrıca Avrupalı diplomatların da başarısız olduğunu belirtti. Schröder sonuç olarak Rusya'nın Çin'le daha yakın bir ilişki içinde olacağını ve Batı'nın buna izin vermemesi gerektiğini söyledi.

Şimdi, kimin, neden bu savaşın bitmemesini istediği, gayet net ortada değil mi?

Bu ara, Ukrayna cephesinde, Rus ordusu gün aşırı binlerce esir alıyor, aldıkları eserlerin çoğunda ise donmuşluklar gözüküyor.

Ukrayna askerleri demoralize, demotive ve bir hiç uğruna ölüme gönderildiklerinin farkındalar.

Tıpkı, dünya kamuoyunun onları yalnız bıraktığının farkında oldukları gibi.

ABD, günah tahtasına bir büyük günah daha işlemiş bulunuyor, ancak bu hiç umurlarında değil, en azından şimdilik.

Çünkü ABD halkı, bu gidişata isyan etmekte.

Artık kimse bu meseleleri satın almıyor.

Eski bir pazarlama "atasözü" der ki, ürettiğin şey ne kadar işe yaramaz olursa olsun, fark etmez, pazarlaman iyiyse satarsın.

Yani iyi bir pazarlamacı, eskimolara buzdolabı satabilir, yemekler sıcak kalsın diye.

ABD ise ne kendi halkına, ne de dünya kamuoyuna artık meselelerini satamıyor, gerçek bu.

Ne Ukrayna savaşının onlara göre gerekçelerini, ne de Terör Devleti İsrail'in vahşetine, kayıtsız şartsız desteğini.

Bakın, ABD dahil tüm dünyada insanlar sokaklarda ve global öfke gittikçe artıyor.

Hem Ukrayna savaşı, hem de İsraile destek veren her hükümet, kısa, orta ve uzun vadede kaybedecektir.

Global hegemonya günleri artık bitti.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı