Sebastian Kurz ve F16 hamlesi
Latinler "Nomen est Omen" demişler. Yani isim kaderdir.
Avusturya Şansöylesi Sebastian Kurz için bu epey geçerli oldu doğrusu.
Soyadının tercümesi Kısa çünkü.
Haliyle siyasi hayatı da epeyce kısa oldu.
Üzerine yoğunlaşan rüşvet yolsuzluklarının altında kaldı ve bugün görevinden istifa etti/rildi!
Peki ne neydi bu soruşturmalar, aramalar?
Geçtiğimiz yaz seçim kampanyasında, Sebastian Kurz ve partisinin, Kurz'un Leh'ine kamuoyu araştırmalarını manipüle ettirdiği, gazetecilere de Kurz'u sürekli pozitif gündemde tutmaları için paralar ödendiği iddiaları.
Yani klasik fonlama ve algı üretme.
Yani klasik bir ajans işi.
Nasıl, tanıdık geldi değil mi?
Gelir.
Çünkü Sebastian Kurz ve Partisi de popülist siyasi peşinde, hayalperest ve gerçek vizyonu olmayan, ancak buldukları bir youngstarı allayıp, pullayıp öne süren bir parti.
Kurz da bizim ülkemizdeki bazıları gibi, "genç, dinamik" fotoğrafını verip, askında hiçbir iş yapmayan, yapmasını da beceremeyen bir figüran.
Tek becerisi, Türkiye ve İslam düşmanlığı üzerinden, Milleti kışkırtmak.
Bu da tanıdık geldi değil mi?
Hani bizde de aynı popülist zihniyetin tek ortak paydası Erdoğan düşmanlığı ya, ondandır.
Ancak bizde olmayan ama Avusturyalıların becerebildiği şey şu, o da bu tür kalpazanlıkların üstüne gidip, netice almak.
Ülkemizin siyasi geleceği için de bu tür beşinci kol faaliyetlerinin, fonlanan medya mensuplarının, kamuoyu araştırmasını çarptıranların, behemehal hesaba çekilmelerinin elzem olduğu aşikardır ve de sabırsızlıkla beklenmektedir.
Çünkü hiçbir icraata imzasını atamayan beceri yoksunları, bugün, kendilerinden çok, çok önce yapılmış, veyahut da başlanmış ve bitmesine az kalmış projelerin üstüne çöküp, kendi becerileri imiş gibi lanse etme cüretindeler maalesef.
Bu da toplumu bilerek oldu yanlış bilgi ile aldatmaktır.
Ceza kanununda ise buna, nitelikli dolandırıcılık derler.
F16 hamlesi.
Geçtiğimiz günlerde, devletimiz ABD'den, mevcut F16larımız için geniş bir modernizasyon kitleri ve de yeni F16lar için talepte bulundu.
Pek ihtiyacımız var mı?
Belki olmayabilir, ama derin bir devlet aklı var, o da şimdi araya girdi.
Bu talep ile ABD köşeye sıkışmış durumda.
Ya asıl yüzünü gösterecek ya da istediklerimizi fazlası ise verecek.
Fazlası ise parasını ödediğimiz F35 uçakları.
Çünkü bunları vermemek için kırk dereden kırk kova su getirdiler, getirmeye de devam ediyorlar.
Bahaneleri ise S400ler.
Şimdi istediğimiz kitler ve yeni F16ları verirlerse, tükürüklerini yalamak zorunda kalacaklar.
Çünkü o uçakların alındığında yapılan kontratlar, anlaşmalar var.
Modernizasyon kitleri verip yeni uçakları vermezlerse, kendileri ile tezata düşecekler.
Hayır ikisini de verirlerse, F35leri vermeme bahaneleri ortadan kalkacak.
İkisini de vermezlerse, en azından modernizasyon kitleri üzerinden kontrata muhalefet edecekler ve tazminat ödemeye mahkûm olabilecekler.
Ancak en azından da asıl suretleri ortaya çıkmış olacak ve bizim hiçbir ticaretimize de burunlarını sokmamayacaklar.
Seçenek mi?
Gırla.
Rusyası var, Çin'i var, Avrupa'sı var.
Elimiz onlara mahkûm değil ve bunu da biliyorlar.
Dolayısıyla bu sipariş talebi, bir ticari zaruriletten öte, çok yerinde be akıllıca düşünülmüş bir diplomatik hamle.
Ez cümle:
Türkiye ile hasım olmak, şimdiye kadar hiç kimseye yarar getirmemiştir.
Zarar vermiştir.
Türk'e dost olmak, her zaman kazandırmıştır.
Giderayak Sebastian Kurz bile Türkiye'yi Rusya ve Çin ile birlikte bir süper güç olarak tanımlamıştır.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Avusturya Şansöylesi Sebastian Kurz için bu epey geçerli oldu doğrusu.
Soyadının tercümesi Kısa çünkü.
Haliyle siyasi hayatı da epeyce kısa oldu.
Üzerine yoğunlaşan rüşvet yolsuzluklarının altında kaldı ve bugün görevinden istifa etti/rildi!
Peki ne neydi bu soruşturmalar, aramalar?
Geçtiğimiz yaz seçim kampanyasında, Sebastian Kurz ve partisinin, Kurz'un Leh'ine kamuoyu araştırmalarını manipüle ettirdiği, gazetecilere de Kurz'u sürekli pozitif gündemde tutmaları için paralar ödendiği iddiaları.
Yani klasik fonlama ve algı üretme.
Yani klasik bir ajans işi.
Nasıl, tanıdık geldi değil mi?
Gelir.
Çünkü Sebastian Kurz ve Partisi de popülist siyasi peşinde, hayalperest ve gerçek vizyonu olmayan, ancak buldukları bir youngstarı allayıp, pullayıp öne süren bir parti.
Kurz da bizim ülkemizdeki bazıları gibi, "genç, dinamik" fotoğrafını verip, askında hiçbir iş yapmayan, yapmasını da beceremeyen bir figüran.
Tek becerisi, Türkiye ve İslam düşmanlığı üzerinden, Milleti kışkırtmak.
Bu da tanıdık geldi değil mi?
Hani bizde de aynı popülist zihniyetin tek ortak paydası Erdoğan düşmanlığı ya, ondandır.
Ancak bizde olmayan ama Avusturyalıların becerebildiği şey şu, o da bu tür kalpazanlıkların üstüne gidip, netice almak.
Ülkemizin siyasi geleceği için de bu tür beşinci kol faaliyetlerinin, fonlanan medya mensuplarının, kamuoyu araştırmasını çarptıranların, behemehal hesaba çekilmelerinin elzem olduğu aşikardır ve de sabırsızlıkla beklenmektedir.
Çünkü hiçbir icraata imzasını atamayan beceri yoksunları, bugün, kendilerinden çok, çok önce yapılmış, veyahut da başlanmış ve bitmesine az kalmış projelerin üstüne çöküp, kendi becerileri imiş gibi lanse etme cüretindeler maalesef.
Bu da toplumu bilerek oldu yanlış bilgi ile aldatmaktır.
Ceza kanununda ise buna, nitelikli dolandırıcılık derler.
F16 hamlesi.
Geçtiğimiz günlerde, devletimiz ABD'den, mevcut F16larımız için geniş bir modernizasyon kitleri ve de yeni F16lar için talepte bulundu.
Pek ihtiyacımız var mı?
Belki olmayabilir, ama derin bir devlet aklı var, o da şimdi araya girdi.
Bu talep ile ABD köşeye sıkışmış durumda.
Ya asıl yüzünü gösterecek ya da istediklerimizi fazlası ise verecek.
Fazlası ise parasını ödediğimiz F35 uçakları.
Çünkü bunları vermemek için kırk dereden kırk kova su getirdiler, getirmeye de devam ediyorlar.
Bahaneleri ise S400ler.
Şimdi istediğimiz kitler ve yeni F16ları verirlerse, tükürüklerini yalamak zorunda kalacaklar.
Çünkü o uçakların alındığında yapılan kontratlar, anlaşmalar var.
Modernizasyon kitleri verip yeni uçakları vermezlerse, kendileri ile tezata düşecekler.
Hayır ikisini de verirlerse, F35leri vermeme bahaneleri ortadan kalkacak.
İkisini de vermezlerse, en azından modernizasyon kitleri üzerinden kontrata muhalefet edecekler ve tazminat ödemeye mahkûm olabilecekler.
Ancak en azından da asıl suretleri ortaya çıkmış olacak ve bizim hiçbir ticaretimize de burunlarını sokmamayacaklar.
Seçenek mi?
Gırla.
Rusyası var, Çin'i var, Avrupa'sı var.
Elimiz onlara mahkûm değil ve bunu da biliyorlar.
Dolayısıyla bu sipariş talebi, bir ticari zaruriletten öte, çok yerinde be akıllıca düşünülmüş bir diplomatik hamle.
Ez cümle:
Türkiye ile hasım olmak, şimdiye kadar hiç kimseye yarar getirmemiştir.
Zarar vermiştir.
Türk'e dost olmak, her zaman kazandırmıştır.
Giderayak Sebastian Kurz bile Türkiye'yi Rusya ve Çin ile birlikte bir süper güç olarak tanımlamıştır.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.