Bir siyasi zihniyetin kullanabileceği en iğrenç ve tehlikeli gereç, popülizmdir.

Popülizm, insanların en aşağılık içgüdülerine hitap eder, korku saçar, nefret, nifak ve şiddet tohumlarını eker.

Hitler'in ve propaganda bakanı Goebels'in yaptığı iştir.

Yalan, iftira, algılar ortaya atılır, binlerce hatta yüzbinlerce kez tekrarlanır, ta ki, buna en rasyonel düşünen insan inanana kadar.

Zaten daha önce de bir hedef/kitle belirlenmiştir ve tüm olumsuzluklar bu hedef/kitleye empoze edilir, korku saçılır, nefret saçılır.

Buna zaten inanmaya çok istekli ve müsait bir kitle vardır, onlar da tekrar ede, ede, en makul düşünen, en akılcıl davranan, en sorgulayan bile inanır hale getirilir.

Sonra da topluma bir iki provokatör salınır, bir kıvılcım çıkarılır ve o kıvılcımdan yangın çıkar.

Linçler olur, toplumsal ayaklanmalar, kargaşalar, hareketler olur.
Bu ta iç savaşa kadar da gider.

Popülizm siyaseti işleyenler ise yalılarında viskilerini yudumlayarak keyifle olup bitenleri izlerler.

Sonuçta hangi tarafta olursanız olun, kaybeden siz olacaksınız.

Çünkü hayat standardlarınız düşecek, refah seviyesi düşecek, ekonomi çökecek ve konfor bölgeniz diye bir şey kalmayacak.

Sadece mutlu ve azgın bir azınlık, bundan kazançlı çıkacak!

Aziz Türk Milleti:
Biz bunları yakın tarihimizde gördük ve acı acı tecrübe ettik.

Altmış darbesinden evvel ve tabii sonrasında, 80 ihtilali ve elbette sonrasında, 28 Şubat sürecinden ta ki 2001'e kadar.

2013 senesinde, Gezi ve 17/25 olaylarında ve nihayetinde 15 Temmuz hain Darbe girişiminde ve sonrasında.

Artık yeter.
Bu ülkenin kaybedecek tek bir saniyesi bile kalmadı, tek bir kuruşa da tahammülü yok!

Senelerdir Suriyeliler üzerinden yürütülen zaten bir kara ve popülist siyaset var.
Hatta bazı insanlarda, resmen gözü dönmüşlük haline gelmiş.

Sanki bu ülkede her olumsuzluğun tek sebebi Suriyeliler miş gibi bir lanse edilme var.

"Biz işsiziz, Suriyeliler çalışıyor."
Ya, öyle mi?
Peki o Suriyelinin üç otuza yaptığı işi, sen yüz liraya yapıyor musun?
Hayır.

Peki seni işten çıkartıp, sana ödeyeceğinin çeyrek maliyetine, patronun çalıştırmıyor mu o Suriyeliyi?
Evet, bir de sen patronunu değil de Suriyelileri suçluyorsun diye, sinsi sinsi gülüyor.

Acı mı geldi?
Pardonda gerçekler böyle.

Söze geldi mi herkes Vatan, Millet, Sakarya, ancak iş paraya bakınca, oportünistlikte üstümüze yoktur bizim.

Şimdi suçlu kim?
Vergiden, SGK'dan kaçırmak için, zaten zavallı olan mülteciyi, üstelik de ucuzun ucuzuna çalıştıran mı?
Yoksa, hayatta kalma mücadelesi veren mülteci mi?

"Efendim ülkelerine gidip savaşsınlar!"

Tabii, hepsinin kilerinde de silah, mühimmat dolu idi zaten, korkup da kaçtılar.

Esed denilen cani üzerlerine bomba yağdırıyor, ne savaşması?
Ellerinde uçaksavar sistemleri mi var?

Gerçekçi olup, vicdani yaklaşalım lütfen.

Hiç kimse keyfinden vatanını terk etmek istemez, zorunda kalır, hayatta kalabilmek için terk eder.

Kaldı ki, o mülteciler, mülteci de sayılmaz pek, çünkü daha düne kadar bizim tebalarımız idiler.

Emin olmak isterseniz de her fırsatta gurur duyduğumuz Çanakkale ve Gelibolu'na gidip, Şehidliklere bir bakın.

Popülizmi kim kullanır?

Kendi başarıları olmayan, hedefleri olmayan, proje üretemeyen, günü birlik siyaset yapanlar kullanır.

Çünkü kendi beceriksizliklerini örtbas etmek, insanlara bir var olmalarının sebeplerini vermek zorundalardır.

Bir de tabii, bir ülkeyi ille de kaosa sürüklemek isteyenler, istikrarı bozmak isteyenler, insicamı yıkmak isteyenler kullanır.

Bunlardan ise tarih boyunca hiç hayır gelmemiş, tam tersi iki cihan harbi, Kore ve Vietnam harpleri, Kıbrısta ise ENOSİS çıkmış ve toplamında, asker/sivil yüz milyonun üstünde insan hayatından olmuş, yerinden, yurdundan olmuştur.

Şu anda bile dünyanın neresinde bir karışıklık var ise sebebi işte popülizmdir.

Ben necip Türk Milletine ve yüksek hamasetine, aklıselimliğine sonuna kadar güveniyorum.

Not:
Bu kadar deprem, salgın, yangın, sel üstüne, bugün de Kastamonu, Bartın ve Sinop'u ağır bir sel vurdu.

Gerçekten de millet olarak kenetlenmemiz hiç bu kadar önemli olmamıştı.

İllerimize, insanlarımıza, büyük geçmiş olsun diyorum.
Allah beterinden saklasın.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam