Pınar Gültekin gate!
Günümüzde ve ülkemizde, aslında Watergate skandalını gölgede bırakan şeyler oluyor.
Twitter adresleri @herkesiçinCHP!
Benim için değil.
Çünkü üç günde bir taciz, tecavüz, rüşvet, yolsuzluk, yalan haber ile zaten her türlü skandala imza atan bu siyasi oluşum, artık çok daha büyük bir skandal ile eşleştiriliyor.
Hunharca işlenen bir cinayet!
Pınar Gültekin cinayeti.
Hatta iddia edebilirim ki, Kaşıkçı cinayetinden sonra, işlenmiş en vahşi cinayet.
Burada unutulmaması gereken husus, Kaşıkçı cinayetinde bir krallığın, bir devletin tüm imkanları seferber edilmişti.
Pınar Gültekin ise şahıs veya şahısların işlediği bir cinayet.
Bir kız öldürülüyor, yakılmak isteniyor, yetmiyor üzerine beton dökülüyor.
İşte böyle bir cinayete kızını kurban vermiş bir babaya, davadan vazgeçmesini telkin etmek, şeref yoksunluğu değil de nedir?
İnsanlık dışı bir eylem değil de nedir?
Peki yapan kim?
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin!
Peki neden böylesi aşağılık bir girişimde bulunuyor?
Çünkü katil zanlısı caninin annesi CHP Muğla teşkilatında bir İlçe Başkanlığı yapmış, olay parlak verip oğlu alınınca da apar, topar istifa etmiş!
Yetmemiş, Babanın yaşadığı İlçe deki CHP İlçe Başkanı da Gültekin ailesinin eşini dostunu araya koymuş ve aynı şeyi istemiş.
Davadan vazgeç, kamu davası zaten devam ediyor!
Evet malum İlçe Başkanı jet hızıyla görevden alındı.
Çünkü satrançta şahı kurtarmak için piyonlar feda edilir.
Bu, üstü kapatılacak, hoş görülecek bir olay değil.
Salt caninin CHP'ye yakın biri olması hasebiyle, hukuku engellemek, adil yargıyı engellemek, delil karartma istemek, suçluyu kayırmak mübah görülemez.
Hele de bu cinayetin hemen akabinde en çok sesi çıkartmış, hükümete yüklenmiş, TBMM'de sıralara vurarak, abuk subuk şarkılar söylemiş iseniz, böyle bir eylemi hoş görmek zinhar olmaz!
Zaten yukarıda saydığım:
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu (TCK M. 288)
Suçluyu kayırma TCK 238/1,
Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu TCK 281,
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu, 5237 sayılı TCK'nın 277. Maddesi,
Suçlarını, CHP yöneticileri, pek çok kez, ortaya çıkan, taciz ve tecavüz davalarında işlemişler, hatta işlemeye de devam ettiklerinden şüphem yok.
Bu konuda da en öne çıkan isim, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu.
Gördükleri her kameranın karşısına geçip, Türkiye'ye adalet, hürriyet ve demokrasi getireceklerini beyan edenlerin, ellerine geçen her fırsatta adaleti, kendi isteklerine göre etki altına almaları, mağdur, tanık ve müşteki sıfatındaki insanları etkilemeye çalışmaları, bunların aslında adalete, adil yargılamaya, hatta ve hatta tüm insanların eşit olduklarına, adaletin mülkün temeli olduğuna hiç mi hiç inanmadıklarının açıkça göstergesidir.
Süleyman Girgin bir Milletvekili.
TBMM'de gurup üyesi doğal olarak.
Peki o zaman ben soruyorum:
Bu gurubun Başkanı, Başkanvekilleri neredeler?
CHP Genel Merkezi nerede?
Bu kadar alenen işlenen suçun karşısında, yapılması gereken susmak mıdır?
Yoksa bu skandal ile ve diğer skandallar ile alakalı olan kim var, kim yoksa, derhal partiden ihraç etmek ve aslında:
"Biz bu partiyi yönetmeyi beceremedik, CHP skandallar ile gündemlerde, istifa ediyoruz" diyerek en doğru olanı yapmak mıdır?
Süleyman Girgin, Milletvekili yeminine muhalif bir eylemde bulunmuş, suç işlemiştir.
Hem de yüz kızartıcı bir suç.
Çünkü insanlık dışı bir Cinayetin katil zanlısını kayırmak, sanırım alenen hırsızlık yapmaktan çok daha yüz kızartıcı bir suçtur.
Bundan dolayı Süleyman Girgin, derhal Milletvekilliğinden istifa edip, yargılanmak üzere adalete teslim olmalıdır.
CHP, bu kara lekeden, hiçbir algı operasyonu ile ajans oyunları ile kurtulamaz.
Halkın nezdinde nasıl anıldığını görmek istiyorsanız, sosyal medyada paylaşılanları takip etmeniz yeterli.
Bir siyasi parti değil, sanki bir fuhuş çetesine dönmüş gibi bir intiba oluştu halk arasında.
Türkiye'nin en eski Partisinin bu durumda olması, büyük bir hezeyan.
Bunun sorumluları, Başta Genel Başkanı ve yönetimleri olmak üzere, derhal istifa edip, yerlerini, CHP'yi bu karanlıklardan çıkartacaklara bırakmalıdırlar.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Twitter adresleri @herkesiçinCHP!
Benim için değil.
Çünkü üç günde bir taciz, tecavüz, rüşvet, yolsuzluk, yalan haber ile zaten her türlü skandala imza atan bu siyasi oluşum, artık çok daha büyük bir skandal ile eşleştiriliyor.
Hunharca işlenen bir cinayet!
Pınar Gültekin cinayeti.
Hatta iddia edebilirim ki, Kaşıkçı cinayetinden sonra, işlenmiş en vahşi cinayet.
Burada unutulmaması gereken husus, Kaşıkçı cinayetinde bir krallığın, bir devletin tüm imkanları seferber edilmişti.
Pınar Gültekin ise şahıs veya şahısların işlediği bir cinayet.
Bir kız öldürülüyor, yakılmak isteniyor, yetmiyor üzerine beton dökülüyor.
İşte böyle bir cinayete kızını kurban vermiş bir babaya, davadan vazgeçmesini telkin etmek, şeref yoksunluğu değil de nedir?
İnsanlık dışı bir eylem değil de nedir?
Peki yapan kim?
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin!
Peki neden böylesi aşağılık bir girişimde bulunuyor?
Çünkü katil zanlısı caninin annesi CHP Muğla teşkilatında bir İlçe Başkanlığı yapmış, olay parlak verip oğlu alınınca da apar, topar istifa etmiş!
Yetmemiş, Babanın yaşadığı İlçe deki CHP İlçe Başkanı da Gültekin ailesinin eşini dostunu araya koymuş ve aynı şeyi istemiş.
Davadan vazgeç, kamu davası zaten devam ediyor!
Evet malum İlçe Başkanı jet hızıyla görevden alındı.
Çünkü satrançta şahı kurtarmak için piyonlar feda edilir.
Bu, üstü kapatılacak, hoş görülecek bir olay değil.
Salt caninin CHP'ye yakın biri olması hasebiyle, hukuku engellemek, adil yargıyı engellemek, delil karartma istemek, suçluyu kayırmak mübah görülemez.
Hele de bu cinayetin hemen akabinde en çok sesi çıkartmış, hükümete yüklenmiş, TBMM'de sıralara vurarak, abuk subuk şarkılar söylemiş iseniz, böyle bir eylemi hoş görmek zinhar olmaz!
Zaten yukarıda saydığım:
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu (TCK M. 288)
Suçluyu kayırma TCK 238/1,
Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu TCK 281,
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu, 5237 sayılı TCK'nın 277. Maddesi,
Suçlarını, CHP yöneticileri, pek çok kez, ortaya çıkan, taciz ve tecavüz davalarında işlemişler, hatta işlemeye de devam ettiklerinden şüphem yok.
Bu konuda da en öne çıkan isim, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu.
Gördükleri her kameranın karşısına geçip, Türkiye'ye adalet, hürriyet ve demokrasi getireceklerini beyan edenlerin, ellerine geçen her fırsatta adaleti, kendi isteklerine göre etki altına almaları, mağdur, tanık ve müşteki sıfatındaki insanları etkilemeye çalışmaları, bunların aslında adalete, adil yargılamaya, hatta ve hatta tüm insanların eşit olduklarına, adaletin mülkün temeli olduğuna hiç mi hiç inanmadıklarının açıkça göstergesidir.
Süleyman Girgin bir Milletvekili.
TBMM'de gurup üyesi doğal olarak.
Peki o zaman ben soruyorum:
Bu gurubun Başkanı, Başkanvekilleri neredeler?
CHP Genel Merkezi nerede?
Bu kadar alenen işlenen suçun karşısında, yapılması gereken susmak mıdır?
Yoksa bu skandal ile ve diğer skandallar ile alakalı olan kim var, kim yoksa, derhal partiden ihraç etmek ve aslında:
"Biz bu partiyi yönetmeyi beceremedik, CHP skandallar ile gündemlerde, istifa ediyoruz" diyerek en doğru olanı yapmak mıdır?
Süleyman Girgin, Milletvekili yeminine muhalif bir eylemde bulunmuş, suç işlemiştir.
Hem de yüz kızartıcı bir suç.
Çünkü insanlık dışı bir Cinayetin katil zanlısını kayırmak, sanırım alenen hırsızlık yapmaktan çok daha yüz kızartıcı bir suçtur.
Bundan dolayı Süleyman Girgin, derhal Milletvekilliğinden istifa edip, yargılanmak üzere adalete teslim olmalıdır.
CHP, bu kara lekeden, hiçbir algı operasyonu ile ajans oyunları ile kurtulamaz.
Halkın nezdinde nasıl anıldığını görmek istiyorsanız, sosyal medyada paylaşılanları takip etmeniz yeterli.
Bir siyasi parti değil, sanki bir fuhuş çetesine dönmüş gibi bir intiba oluştu halk arasında.
Türkiye'nin en eski Partisinin bu durumda olması, büyük bir hezeyan.
Bunun sorumluları, Başta Genel Başkanı ve yönetimleri olmak üzere, derhal istifa edip, yerlerini, CHP'yi bu karanlıklardan çıkartacaklara bırakmalıdırlar.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
D.D.