Avrupa'da pek çok vatandaşımız, geçimini esnaflık ile sağlamakta.

Market, süpermarket, kasap, manav, yaş ve kuru sebze/meyve toptancılığı, kuyumculuk, oto ticareti, tamirciliği vs.

Bu vatandaşların arasında, devletine, vatanına bağlı olanlar, kahir ekseriyeti teşkil ediyor.

Duyduklarım, yaşadıkları bölgelere, birdenbire Türk olduğu belli olsada, tanımadıkları adamların geldiği, yerleştiği bilgisidir.

Kimileri belli, bulundukları ülkelerde uzun zamandır yaşayan insanlar olsa da birdenbire bitivermiş, fakat pek çoğunun doğru dürüst, yaşadıkları ülkelerin dillerini bile konuşamadıkları söyleniyor.

Hepsinin ortak noktası ise Türklere karşı çok çekingen ve yabani davranmaları, Türklerin arasında çok kısa kalmaları ve hızla uzaklaşırken de sürekli sağa, sola, arkalarına bakmalarıdır.

Ne hikmetse, hemen hemen hepsinin de tipi, kılıkları birbirine benziyor olmaları da başka bir ilginçlik.

Para ile ne alakası var diye soracak olursanız…

Tarihin bir cilvesi işte.

Beşyüz Euro'luk banknotlar Avrupa'da tedavülden kaldırıldı!

Elinde bu banknotlar bulunan insanların bunları bozdurabilecekleri tek yerler ise bankalar, merkez bankaları şubeleri.

Tamam, bir, iki, bilemedin beş tanesine sorgu sorulmasa da daha büyük miktarlara bir açıklama formu dolduruluyor.
Bu bilgiler ise doğrudan maliyeye gönderiliyor.

Kayıtdışı bir birikim, bir ekonomiye AB'nin tahammüllü yok.

Şimdi bu birdenbire ortaya çıkan vatandaşların ise ya kaçak oldukları için, resmî kayıtları yok ya da mülteci sıfatındalar ve devletten yardım alıyorlar.

Eh bunların da bankaya gidip lak diye bu yüksek meblağları bozdurma istekleri, yerel yönetimler ile büyük sorunlar yaşamalarına sebep olacağı için, opsiyon dahilinde değil.

Peki ne yapıyor dersiniz bizim meçhul şahıslar?

Türk esnaflarına gidip, 20, 50 Euro'luk alışveriş yapıp, 500 Euro'luk banknot çıkartıyorlar.
Beşyüz Euro değerinde altın alıp bu banknotları veriyorlar.
Araba alıp, bu banknotlar ile ödemeye çalışıyor, iki gün sonra da aracı satılığa çıkartıyorlar.

Bu adam beşyüz euro banknotuna neden taktı diyeceksiniz.

Çünkü bu FETÖcülerin ağır topları, buradan kaçarken, ellerinde bu banknotlar vardı.
Büyük miktar, az hacim.

Eh zamanında da Türkiye içinde çok yaygındı bu beşyüzlük Euro'lar.

Şimdi gittikleri yerlerde, ellerinde var, ama sıkıntıları da var.

Tabiiki oradaki FETÖcüler vasıtası ile bir kısmını halledebilseler de sorun büyük.

Çünkü buradan kaçarken yanlarında götürdükleri para, dolar üzerinden 150 Milyar!

Bunun önemli bir kısmı da Euro!

İşte onun için de son yazımda bunların oradaki kallavi kısmının, formaliteleri tamamlananların, toplu şekilde şirketler kurduklarını, İmport/Export ile meşgul olduklarını ve Türkiye'den yüklü miktarda mallar çektiklerini yazmıştım.

Tekstil, gıda, fayans… aklınıza ne gelirse.
Yeter ki Türkiye'de üretiliyor olsun.
Peki ödedikleri para?
Buradan kaçırdıkları kara paralar.

Çark yeniden dönmeye başladı.

Kimseye iş öğretecek, ya da işi nasıl yapacağını öğretecek değilim.

Böyle bir ukalalık aklımın ucundan bile geçmedi, geçmez.

Ancak bizim orada istihbaratçılarımız muhakkak vardır.

Ve ben, garip vatandaş, burda oturduğum yerde, bu bilgileri alabiliyor isem, eminim onlar için çok daha kolaydır.

Biraz vatandaşın içine karışıp, olup bitenleri dinlemek, bahsi geçen şahısları fiziki takipe almak, ikametlerini öğrenmek, şirketleri öğrenmek, çok da zor olmasa gerek.

Yerel yönetimlerin bu bilgileri sır gibi sakladıkları, bunları ihtimam ile koruyup kolladıkları bilinen bir gerçek.

Ancak, şirketler defterleri, kayıt belgeleri, herkese açık.
Hatta bu tip bilgileri, yani yeni kurulan şirket bilgilerini pazarlayan faktoring şirketleri var.
İsterseniz mali değerlendirme bile alabilirsiniz.
Tamamen yasal, topyekûn legal.

Mesele, paranın izini sürmekte!

Bu iz sizi yurtdışındaki firari FETÖcülere de götürür, yurtiçindeki kriptolara da götürür.

Ha, bize teslim ederler mi?
Denemekte fayda var.

Vermeseler de maliyelere anonim ihbarlar ile kara para aklanması sekteye uğrar.
Türkiye içinde olan bataklıklar da kurutulur.

Bataklık kuruyunca da kan emici sivri sinekler de yok olur!


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam