Otoban da durulmaz
Eski Türkiye, tek gidişi, tek gelişi olan, sollamaya kalkmanın ölüm tehlikesi ihtiva ettiği, tehlikeli virajların bol olduğu, engebeli bir yoldu. Sürekli bir yerlerde durma zorunda kalıyor, trafiğin açılmasını beklemek durumunda kalınıyordu.
Dünya ya egemen olduğu kabul edilen güçlerin izni olmadığı zaman ise, yola bile çıkılamıyordu. O vakitlerde, bu güçler, kendi kafalarına göre 50 yıllık planlar yapıyor, bunların ezeli temsilcilerinden Henry Kissinger, “Sizlerin seçimlerinizde en sürpriz olarak gördükleriniz olayları, biz 50 yıl evvelinde planladık” diye demeçler verebiliyordu!
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olduğundan sonra boşalan DYP Genel Başkanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı için adaylar belli olurken, Türkiye’ye 6 saatliğine inen o zamanın ABD Başkanı baba Bush’un hanımı Nancy hanım, Türkiye’den ayrılırken “Tansu Çiller de gizli liderlik alametleri görüyorum” diye demeç vermesinin üzerine, ertesi gün bu hanım, bu iki koltuğa oturtabiliyordu!
ABD ve IMF’nin kurtarıcı olarak gönderdiği, Kemal Derviş, Kathrin yengeyi piyasaya sürerek, medyayı ona odaklandırmış, sessiz sedasız Türkiye den 50 Milyar Doları, 26 bankanın içini boşaltarak hortumlayabilmişti. Akabinde ise, nasıl sürpriz olarak geldi ise, aynı şekilde de gitmişti!
Türkiye ekonomik bir enkazdı, yerlerde idi! Hatta 1999 depreminin yardım paraları olmasaydı, memur maaşları bile ödenemeyecek hale gelmişti!
O zamanın Başbakanı olan Bülent Ecevit’in, Bill Clinton un karşısında verdiği ezik poz, bugünlerde bile unutulmuş değildir!
Yeni Türkiye Otobanı
Bu enkazı devralan AK Partisi hükümeti, tüm engellemelere, kapatma davalarına rağmen bir yola çıktı! Bugün halen devam eden bu yol, eski Türkiye yoluna hiç benzemiyor! Dört şeritli otoban! Engelleri, gerek köprüler, gerek ise tüneller ile aşılmış, seyahat güvenliğine önem verilerek süre giden bir otoban!
Otobanlar hızlı gidilen, yavaş araçlara, yayalara yasak olan yollardır! Maksatları, mesafeleri kısaltarak, pek çok noktayı birbirine bağlamaktır! Hepimiz biliriz ki, otobanlarda durulmaz, duraklamaz! Çok tehlikeli ve yasaktır. 80 km/h altında hız yapan araçlara ise yasaktır, çünkü bu araçlar, trafiği tıkayacak, yol almak isteyenleri engelleyecektir!
Bu yol hızlı bir yoldur. Ayak uyduramayan yolda kalır. Yorulan şoförler ise, yerlerini fit ve dinlenmiş şoförlere bırakırlar. Yolda kalmak, yolu tıkamak olmaz!
Günümüz Türkiye’si ve başında bulunan Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu 50 yıllık plan yapan zihniyet e de hiç iyi gelmedi, zira yaptığı hamleler ile kitabı ortadan okuması ile, onların planlarını altüst etmekle kalmadı. Onları bu tip planları yapamaz hale getirip, günü nasıl kurtarabiliriz diye düşünmeye zorladı!
Bu ülkede, bu ülkenin gittiği bu yolda yorulan, bezen kim varsa, bilsin ki, çekilip yeni, dinamik kadrolara yerlerini bırakmaları, memleketimizin menfaatleri icabıdır! Diretmeleri ise, yarın hiç kimseye anlatamayacakları ağır veballer olacaktır!
Bu ülke pek çok önemli isim yetiştirmiştir!
1980 öncesinden 2001lere kadar bir şekilde var olan ülkemizin siyasetine yön vermiş olan liderler vardı. Hemen hepsi hakkın rahmetine kavuşan bu liderlerin sadece birinin siyasi mirası günümüzde devam etmektedir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan!
Ne Merhum Demirel’in DYP’sinden, ne Merhum Özal’ın ANAP’ından ne de Ecevit’in SHP’sinden bugün emare bile yoktur. Günümüzün siyaseti ise, tamamen değişmiş, kendine öz, zamana öz bir hale gelmiştir! 30 yıl evvelki siyasi ortam ilke bugünkü siyasetin hiç alakası kalmamıştır!
Bu ara Türkiye, hemen hiçbir coğrafyanın başaramadığını başarmış ve dünya siyasetine dahi damgasını vuran bir karizmatik lider yetiştirmiştir. Siyasi kan tazelemesini başarmış, geçmişin getirdiği kamburları peyderpey sırtından atmış ve halen de atmaktadır!
Doksan yıldır ülkemizi derin uykularda görmek isteyenlere bu elbette ki fena battı, hatta batıyor da, zira onlar bu metamorfozu gerçekleştiremeyip 50 yıl önce meydana gelen siyasi konjüktürler içinde halen tutsaklar!
Evet, tüm liderlerin bir zamanları vardı, geldi geçti. Ölenler öldü, kalanlar kaldı. Bizim bundan sonra neler yapmamız gerekiyor işte asıl önemli olan soru budur!
Geçmişi geçmişte bırakarak sadece geleceğe odaklanmamız elzemdir!
Zira içinde bulunduğumuz zaman çok hızlı gelişen, eskiden yıllara sığan olayların günlere sığdığı bir zamandayız. Bulunduğumuz coğrafya ateş çemberi halinde ve kirli planların, iğrenç ittifakların yaşandığı bir bölge!
Her ne kadar, ülkemiz pek çok planı tuz buz etmiş olsa bile, karşımızda duran, dost gibi görünen güçler, gün geçtikçe daha değişik ihanet planları tertip edip, tutmadıklarını görünce, daha da hırçınlaşıyorlar!
Popülizm silahı
Otobanı, otoban da hızla ilerleyen ülkemizi engellemek namına ise ülke içinde ve dışında bin bir türlü algılar ile sinir uçlarımıza dokunacak demeç ve faaliyetleri kullanmaktadırlar. Kimisi, dinimize, kimisi geçmişimize, kimisi kutsal değerlerimize, geleneklerimize, büyüklerimize saldırarak, ülkemizi, efor sarf etmeye çaba gösteriyor, milli ve dini duyguları yoğun ve duygusal olan necip milletimiz, cevap vererek tam da istenilen bu kuyuya düşmektedir!
Siyaset, sanat, cemiyet eskisi kim var ise, gerek gündemde kalmak için, gerek se salt bu algı popülizmine hizmet etmek maksadı ile vaktimizi çalarak, yol kat etmemizi engellemeye çalışıyorlar. Bizler ise bunlara cevap verme namına, bir de ister istemez bunlara platformlar sağlayarak, reklamlarını yapıyoruz. Bırakalım, onlar dünlerde yaşasınlar, biz ise önümüze bakalım!
Enerjimizi gelişmeye, geliştirmeye, geleceğe harcayalım
Bunlara engel olacaklar ise, gerek isteyerek, gerek ise yorulmuşluktan dolayı, engel olanlar, artık kusura bakmayacaklar. Kendileri kendilerini yarıştan almaz ise, emin olsunlar ki, alacak olanlar vardır!
Türkiye Cumhuriyeti, tüm dünyada ortalama 3,3 olan büyüme oranının belli olarak üstüne çıkıp, 5,2leri elde edebildi ise, bunu pozitif vizyon, yerinde teşvik, sağlam istikrar ile orta sınıf ve KOBİ’leri cesaretlendirerek, lokomotif olup çekerek ve her daim katılım ve atılıma davet ederek başarmış, ekonomik çevreler de icabet etmiş ve boyutu biraz daha ileriye taşımıştır!
Tüm Terör örgütleri, darbe girişimleri, dahili ve harici ihanetlere rağmen olmuş ise bunlar, Türkiye artık büyük bir devlettir!
Evet, otobanda durulmaz! Hızınız yetmiyorsa, enerjiniz yetmiyorsa, en yakın çıkıştan çıkın ve ülkemizin, milletimizin önünü kesmeyin!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olduğundan sonra boşalan DYP Genel Başkanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı için adaylar belli olurken, Türkiye’ye 6 saatliğine inen o zamanın ABD Başkanı baba Bush’un hanımı Nancy hanım, Türkiye’den ayrılırken “Tansu Çiller de gizli liderlik alametleri görüyorum” diye demeç vermesinin üzerine, ertesi gün bu hanım, bu iki koltuğa oturtabiliyordu!
ABD ve IMF’nin kurtarıcı olarak gönderdiği, Kemal Derviş, Kathrin yengeyi piyasaya sürerek, medyayı ona odaklandırmış, sessiz sedasız Türkiye den 50 Milyar Doları, 26 bankanın içini boşaltarak hortumlayabilmişti. Akabinde ise, nasıl sürpriz olarak geldi ise, aynı şekilde de gitmişti!
Türkiye ekonomik bir enkazdı, yerlerde idi! Hatta 1999 depreminin yardım paraları olmasaydı, memur maaşları bile ödenemeyecek hale gelmişti!
O zamanın Başbakanı olan Bülent Ecevit’in, Bill Clinton un karşısında verdiği ezik poz, bugünlerde bile unutulmuş değildir!
Yeni Türkiye Otobanı
Bu enkazı devralan AK Partisi hükümeti, tüm engellemelere, kapatma davalarına rağmen bir yola çıktı! Bugün halen devam eden bu yol, eski Türkiye yoluna hiç benzemiyor! Dört şeritli otoban! Engelleri, gerek köprüler, gerek ise tüneller ile aşılmış, seyahat güvenliğine önem verilerek süre giden bir otoban!
Otobanlar hızlı gidilen, yavaş araçlara, yayalara yasak olan yollardır! Maksatları, mesafeleri kısaltarak, pek çok noktayı birbirine bağlamaktır! Hepimiz biliriz ki, otobanlarda durulmaz, duraklamaz! Çok tehlikeli ve yasaktır. 80 km/h altında hız yapan araçlara ise yasaktır, çünkü bu araçlar, trafiği tıkayacak, yol almak isteyenleri engelleyecektir!
Bu yol hızlı bir yoldur. Ayak uyduramayan yolda kalır. Yorulan şoförler ise, yerlerini fit ve dinlenmiş şoförlere bırakırlar. Yolda kalmak, yolu tıkamak olmaz!
Günümüz Türkiye’si ve başında bulunan Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu 50 yıllık plan yapan zihniyet e de hiç iyi gelmedi, zira yaptığı hamleler ile kitabı ortadan okuması ile, onların planlarını altüst etmekle kalmadı. Onları bu tip planları yapamaz hale getirip, günü nasıl kurtarabiliriz diye düşünmeye zorladı!
Bu ülkede, bu ülkenin gittiği bu yolda yorulan, bezen kim varsa, bilsin ki, çekilip yeni, dinamik kadrolara yerlerini bırakmaları, memleketimizin menfaatleri icabıdır! Diretmeleri ise, yarın hiç kimseye anlatamayacakları ağır veballer olacaktır!
Bu ülke pek çok önemli isim yetiştirmiştir!
1980 öncesinden 2001lere kadar bir şekilde var olan ülkemizin siyasetine yön vermiş olan liderler vardı. Hemen hepsi hakkın rahmetine kavuşan bu liderlerin sadece birinin siyasi mirası günümüzde devam etmektedir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan!
Ne Merhum Demirel’in DYP’sinden, ne Merhum Özal’ın ANAP’ından ne de Ecevit’in SHP’sinden bugün emare bile yoktur. Günümüzün siyaseti ise, tamamen değişmiş, kendine öz, zamana öz bir hale gelmiştir! 30 yıl evvelki siyasi ortam ilke bugünkü siyasetin hiç alakası kalmamıştır!
Bu ara Türkiye, hemen hiçbir coğrafyanın başaramadığını başarmış ve dünya siyasetine dahi damgasını vuran bir karizmatik lider yetiştirmiştir. Siyasi kan tazelemesini başarmış, geçmişin getirdiği kamburları peyderpey sırtından atmış ve halen de atmaktadır!
Doksan yıldır ülkemizi derin uykularda görmek isteyenlere bu elbette ki fena battı, hatta batıyor da, zira onlar bu metamorfozu gerçekleştiremeyip 50 yıl önce meydana gelen siyasi konjüktürler içinde halen tutsaklar!
Evet, tüm liderlerin bir zamanları vardı, geldi geçti. Ölenler öldü, kalanlar kaldı. Bizim bundan sonra neler yapmamız gerekiyor işte asıl önemli olan soru budur!
Geçmişi geçmişte bırakarak sadece geleceğe odaklanmamız elzemdir!
Zira içinde bulunduğumuz zaman çok hızlı gelişen, eskiden yıllara sığan olayların günlere sığdığı bir zamandayız. Bulunduğumuz coğrafya ateş çemberi halinde ve kirli planların, iğrenç ittifakların yaşandığı bir bölge!
Her ne kadar, ülkemiz pek çok planı tuz buz etmiş olsa bile, karşımızda duran, dost gibi görünen güçler, gün geçtikçe daha değişik ihanet planları tertip edip, tutmadıklarını görünce, daha da hırçınlaşıyorlar!
Popülizm silahı
Otobanı, otoban da hızla ilerleyen ülkemizi engellemek namına ise ülke içinde ve dışında bin bir türlü algılar ile sinir uçlarımıza dokunacak demeç ve faaliyetleri kullanmaktadırlar. Kimisi, dinimize, kimisi geçmişimize, kimisi kutsal değerlerimize, geleneklerimize, büyüklerimize saldırarak, ülkemizi, efor sarf etmeye çaba gösteriyor, milli ve dini duyguları yoğun ve duygusal olan necip milletimiz, cevap vererek tam da istenilen bu kuyuya düşmektedir!
Siyaset, sanat, cemiyet eskisi kim var ise, gerek gündemde kalmak için, gerek se salt bu algı popülizmine hizmet etmek maksadı ile vaktimizi çalarak, yol kat etmemizi engellemeye çalışıyorlar. Bizler ise bunlara cevap verme namına, bir de ister istemez bunlara platformlar sağlayarak, reklamlarını yapıyoruz. Bırakalım, onlar dünlerde yaşasınlar, biz ise önümüze bakalım!
Enerjimizi gelişmeye, geliştirmeye, geleceğe harcayalım
Bunlara engel olacaklar ise, gerek isteyerek, gerek ise yorulmuşluktan dolayı, engel olanlar, artık kusura bakmayacaklar. Kendileri kendilerini yarıştan almaz ise, emin olsunlar ki, alacak olanlar vardır!
Türkiye Cumhuriyeti, tüm dünyada ortalama 3,3 olan büyüme oranının belli olarak üstüne çıkıp, 5,2leri elde edebildi ise, bunu pozitif vizyon, yerinde teşvik, sağlam istikrar ile orta sınıf ve KOBİ’leri cesaretlendirerek, lokomotif olup çekerek ve her daim katılım ve atılıma davet ederek başarmış, ekonomik çevreler de icabet etmiş ve boyutu biraz daha ileriye taşımıştır!
Tüm Terör örgütleri, darbe girişimleri, dahili ve harici ihanetlere rağmen olmuş ise bunlar, Türkiye artık büyük bir devlettir!
Evet, otobanda durulmaz! Hızınız yetmiyorsa, enerjiniz yetmiyorsa, en yakın çıkıştan çıkın ve ülkemizin, milletimizin önünü kesmeyin!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
