Olağanüstü zamanlar olağanüstü reaksiyonlar gerektirmektedir
Ve duygular depreşiyor!
Kin, öfke, hüzün, matem. Hepsi bir arada!
Hele bir de bugün dahi o üniformalı teröristleri halen savunanları gördükçe...
Hele bir de halen içimizde olup, sadece kamufle olduklarını bilince..
Öfke, kin ve nefret doruğa ulaşıyor!
Elbette ki o gecenin kahramanlarına, omuz omuza durduğum kardeşlerime Selam duruyorum!
Elbette ki şehid düşenleri rahmetle anıyorum, elbette ki gazilerimize şifalar diliyorum!
Ancak bir tarafım halen eksik, halen buruk!
Koca bir sene geçmesine rağmen, bu hainlere verilebilecek tek cezayı mümkün kılabilecek yasa, halen yok: İDAM!!!
Fakat isterseniz bir tarihe bakalım...
Münih olimpiyatlarındaki terör olayı, savaştan çıkmış, daha kendini bulamamış Almanya'yı bir kaç önemli adımları atmaya mecbur bırakmıştır.
Dünyaca ün kazan Anti Terör birliği GSG9 kurulmuş, başlarındaki efsane komutan, Ulrich K. Wegener komutasında, demokratik parlementerliğin getirdiği tüm baskı ve prangalarından muaf tutularak, terörist unsurlara karşı gereken cevabı vermek üzere sahaya sürülmüştür!
Landshut uçağının Mogadişuya kaçırılması ve GSG9 timlerinin başarılı müdahelesi ile çözülmesi, bu ve buna benzer birliklerin tüm dünyada kurulmasına önayak olmuştur!
11 Eylül olaylarından sonra, ABD kendi içinde "Homeland Security", yani Vatan Güvenliği adlı bir kurum oluşturmuştur!
Olağanüstü yetkiler ile donatılan bu kurum, sadece ve direkt emirlerini ABD Başkanından almakta ve sadece ona rapor vermektedir.
ABD deki tüm kurum ve örgütlerin üstündedir!
Hem istihbarat, hem de operasyonel gücü ve yetkisi vardır!
Giriştiği tüm olaylarda, tüm kurumların amirliğini yapar, sevk ve idare eder!
Bu listeyi daha çok uzatabiliriz.
Sadece yakın tarihte, AB ülkelerinden Fransa ve Almanya ve İngiltere, jet hızı ile, Anti Terör yasaları çıkartmadımı?
Hatta bununla beraber, insan hakları ve AB yasalarını dahi askıya almadı mı?
Peki ya biz ne yaptık?
OHAL ilan ettik!
Ettik ve de Terör ile mücadele de çok önemli adımlar attık !
Lakin OHAL geçici bir süredir ve en nihayetinde kaldırılacaktır !
Asıl yapmamız gereken, Teröre karşı, gereken mücadeleyi yürütebilecek bir Bakanlık, evet Bakanlık oluşturmaktır !
Zira İçişleri bakanlığı, yurdun asayişi ile ilgilenmelidir !
Türkiye'de bu vazife zaten oldukça zor bir meziyettir !
Bir yıldır, terör ile mücadele ederken, asayiş de ciddi sorunlar yaşanmakta olduğu, gün gibi ortadadır !
Personel sorunu, zaman sorunu bunları tetiklese de, terör ile mücadelede etkin rol alan güvenlik güçlerimiz, bir yıldır, her türlü takdire şayan iş çıkarsalar da, yorgun düşmüşlerdir !
Acilen kurulması gereken bu birimin, yasalar ile eli güçlenmesi gerekmektedir. Adına da Anti Terör yasası diyebiliriz pek ala!
Bu birim, uluslararası örnekleri gibi, olağanüstü yetkiler ile donatılmış, istihbarat, operasyonel, soruşturma ve kovuşturma ehli insanlar ile donatılarak, tüm kurumların üstünde, tüm yurtta ve dahi yurtdışında, terör ile mücadeleden başka hiç bir iş yapmamalı, bu konuda git gide uzmanlaşmalı ve devletin demir yumruğunu, muhattaplarına misli ile hissettirmelidir!
Büyük devlet olmanın gerektirdiği refleks budur!
Hiç bir Terörist, Türkiye'ye karşı bir eylem içine girmeden evvel şunu bilmelidir ki;
DÜNYADA HİÇ BİR YERDE GÜVENDE OLMAYACAĞIM!
Türkiye'nin nefesi ensemde olacak!
15 Temmuz'a bunu borçluyuz!
Dua ile Vesselam
Kin, öfke, hüzün, matem. Hepsi bir arada!
Hele bir de bugün dahi o üniformalı teröristleri halen savunanları gördükçe...
Hele bir de halen içimizde olup, sadece kamufle olduklarını bilince..
Öfke, kin ve nefret doruğa ulaşıyor!
Elbette ki o gecenin kahramanlarına, omuz omuza durduğum kardeşlerime Selam duruyorum!
Elbette ki şehid düşenleri rahmetle anıyorum, elbette ki gazilerimize şifalar diliyorum!
Ancak bir tarafım halen eksik, halen buruk!
Koca bir sene geçmesine rağmen, bu hainlere verilebilecek tek cezayı mümkün kılabilecek yasa, halen yok: İDAM!!!
Fakat isterseniz bir tarihe bakalım...
Münih olimpiyatlarındaki terör olayı, savaştan çıkmış, daha kendini bulamamış Almanya'yı bir kaç önemli adımları atmaya mecbur bırakmıştır.
Dünyaca ün kazan Anti Terör birliği GSG9 kurulmuş, başlarındaki efsane komutan, Ulrich K. Wegener komutasında, demokratik parlementerliğin getirdiği tüm baskı ve prangalarından muaf tutularak, terörist unsurlara karşı gereken cevabı vermek üzere sahaya sürülmüştür!
Landshut uçağının Mogadişuya kaçırılması ve GSG9 timlerinin başarılı müdahelesi ile çözülmesi, bu ve buna benzer birliklerin tüm dünyada kurulmasına önayak olmuştur!
11 Eylül olaylarından sonra, ABD kendi içinde "Homeland Security", yani Vatan Güvenliği adlı bir kurum oluşturmuştur!
Olağanüstü yetkiler ile donatılan bu kurum, sadece ve direkt emirlerini ABD Başkanından almakta ve sadece ona rapor vermektedir.
ABD deki tüm kurum ve örgütlerin üstündedir!
Hem istihbarat, hem de operasyonel gücü ve yetkisi vardır!
Giriştiği tüm olaylarda, tüm kurumların amirliğini yapar, sevk ve idare eder!
Bu listeyi daha çok uzatabiliriz.
Sadece yakın tarihte, AB ülkelerinden Fransa ve Almanya ve İngiltere, jet hızı ile, Anti Terör yasaları çıkartmadımı?
Hatta bununla beraber, insan hakları ve AB yasalarını dahi askıya almadı mı?
Peki ya biz ne yaptık?
OHAL ilan ettik!
Ettik ve de Terör ile mücadele de çok önemli adımlar attık !
Lakin OHAL geçici bir süredir ve en nihayetinde kaldırılacaktır !
Asıl yapmamız gereken, Teröre karşı, gereken mücadeleyi yürütebilecek bir Bakanlık, evet Bakanlık oluşturmaktır !
Zira İçişleri bakanlığı, yurdun asayişi ile ilgilenmelidir !
Türkiye'de bu vazife zaten oldukça zor bir meziyettir !
Bir yıldır, terör ile mücadele ederken, asayiş de ciddi sorunlar yaşanmakta olduğu, gün gibi ortadadır !
Personel sorunu, zaman sorunu bunları tetiklese de, terör ile mücadelede etkin rol alan güvenlik güçlerimiz, bir yıldır, her türlü takdire şayan iş çıkarsalar da, yorgun düşmüşlerdir !
Acilen kurulması gereken bu birimin, yasalar ile eli güçlenmesi gerekmektedir. Adına da Anti Terör yasası diyebiliriz pek ala!
Bu birim, uluslararası örnekleri gibi, olağanüstü yetkiler ile donatılmış, istihbarat, operasyonel, soruşturma ve kovuşturma ehli insanlar ile donatılarak, tüm kurumların üstünde, tüm yurtta ve dahi yurtdışında, terör ile mücadeleden başka hiç bir iş yapmamalı, bu konuda git gide uzmanlaşmalı ve devletin demir yumruğunu, muhattaplarına misli ile hissettirmelidir!
Büyük devlet olmanın gerektirdiği refleks budur!
Hiç bir Terörist, Türkiye'ye karşı bir eylem içine girmeden evvel şunu bilmelidir ki;
DÜNYADA HİÇ BİR YERDE GÜVENDE OLMAYACAĞIM!
Türkiye'nin nefesi ensemde olacak!
15 Temmuz'a bunu borçluyuz!
Dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.