Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

Medyatörlük!

Günümüzde medya deyince, birçok kişinin aklına, maalesef sadece sosyal medya geliyor. Anonimite ve kanuni boşluklar ile dolu olan bir alan yani.
Medyatörlük!
İsteyenin, istediğini yazıp çizdiği, dolayısıyla, yalan yanlış haber ve bilgilerin de uçuştuğu, her türlü algı operasyonuna ve toplum mühendisliğine de elverişli bir mecra!

Halbuki medya kavramı hem çok eski hem de çok geniş kapsamlı bir kavram.
Gazete, dergi, mecmua, yani basılı medya.
Radyo, TV, yani yayın yapan medya.

Bunlar çok uzun zamandır varlar.

Bu medyanın da kral disiplini, şüphesiz ki basılı medyadır.
Hele de Türkiye de.
Neden?
Çünkü yayınladığınız her harftan doğrudan sorumlu tutulursunuz da ondan.

Bunda da sıkıntılar yok değil aslında.

Mesela yayınladığınız bir haber gerçek dışı ise ama başka bir suç ihtiva etmiyor ise mahkeme sizi ancak tekzip yayınlamaya mahkum eder o kadar.

Ancak, basılı yayın organına sahip olmak, yine de öyle her babayiğidin harcı değildir!
Ciddi bir maliyeti vardır.

Yazarı, muhabiri, editörü, redaksiyonu, grafiği, baskısı, bunların hepsini karşılamak zorundasınızdır ve üstelik, Kanuni çerçevelerden de sapamazsınız.

Yani çalışanlarınızın bordrosu, primleri, maaşları, yasal çerçeve içinde ödenmek zorundadır.

Bir de yeni moda, "haber siteleri" vardır.

Yani gerekli server kapasitesi olan, az çok bilgisayardan anlayan herkesin, birkaç saat içinde kurabildiği ne vergi levhasının olduğu ne de herhangi bir denetime tabii olmayan siteler.

Ki bir ara bu siteler, mantar gibi fışkırdı internette, dahi sosyal medyada.

Şikayet yiyen de fişi çekti, oldu bitti.

Bu mantargillerden pek çoğu, yanlı, yanlış, asparagas haberler vererek, algı yönetimi yaptılar, halen de yapanlar var.

Eski Roma İmparatorluğunda, gladyatörler vardı!

Bu tip siteler de işte bu gladyatörlere benzedikleri için medyatörler oldular.

Kimin yönettiği belli olmayan, çoğu yabancı ülke İP'li menşeli bu siteler, yakın geçmişte, kirli algılara imza artılar, atıyorlar.

Bu yüzden de Meclis'e gelen sosyal medya düzenlemelerini ben şahsen, pozitif karşılıyorum!

Bağlı olduğum GMG, Gün Medya Grubunu ele alarak, misal vermek istiyorum.

Basılı yayın organı olarak:

Ogün Gazetesi
Güzel Vatan Gazetesi
Enerji Dünyası
Seyyah dergisi ve
Minik Kuş dergilerini bünyesinde barındırıyor.

Onlarca çalışanı var ve hepsinin de kaydı, kuydu belli.

Bunun yanında evet, haber siteleri de var ki, OGÜNhaber misalen, Türkiye de ilk 10'un içinde olan bir site.
Medya Test, Güzel Vatan gazetelerinin de ayrıca haber siteleri var.

İstese bile fişi çekip göçüp gidebilecek bir kuruluş değil.

Elbette haber siteleri olmalı.
Ancak bu siteler kimin, arkasında kim var, yöneticisi kim, bunların da belli olması gereken hususlar.

Öyle kalk, bir günde site kur, reklam al, kazancın olsun, ama vergi ödeme.
Ne güzel dünya!

Sosyal medyaya getirilen düzenlemeleri gerekli bulduğum kadar, eksiklerini de bu minvalde görüyorum.

Her önüne gelenin, istediği gibi medyacılık oynayabilmesi, ciddi habercilik ve yayıncılık bağlamında, hiç değilse çok sağlıksız, hatta tehlikeli.

Yıllarını bu sektöre vermiş insanlar, kurumlar açısından ise hakkaniyetten uzak.

Yalan habere gelince.

Bir insana ciddi zarar vermek istiyorsanız, ilk önce onurunu almalısınız.

"Falanca insan, genç bir kız ile yasak aşk yaşıyor"
"Filanca insanın üstünde uyuşturucu madde bulundu"
"A kişisinin yüklü miktarda rüşvet aldığı bilgileri geliyor"
"B kişisi aslında travesti imiş"

Bu ve benzeri manşetler, hedefteki insanın onurunu, iki saniyede beş paralık eder!
Şahıs bu haberin yalan olduğunu mahkemede ispat eder, tabii bu belli bir zaman alır, sonra da manşeti atan gazete, TV, medya bunu tekzip eder.

Ancak o tekzipi kimler okur?

Yani plan olmuştur. Onur suikasti amacına ulaşmıştır.

Halbuki bu manşetleri bile isteye ve kasıtlı atan yayın organı, yazarı, muhabiri, bundan dolayı, salt tazminata değil de üç yıl hapise çarptırılsa, böylesi bir fiiliyata girmekten imtina etmez mi?

Evet, basın hürriyeti her demokratik, hukuk devletinin vazgeçilmezidir.

Ancak bu hürriyeti kötüye kullanmak da bir o kadar vahim bir suçtur.

Bu bağlamda, namusu, alın teri ile etik kurallara uygun olarak çalışan, emek veren, her bir meslektaşımı, vergisini, çalışanlarının külfetlerini aksatmadan ödeyen ve ciddi anlamda çalışan her bir medya kuruluşunu elbette ki tenzih ederim.

Zaten bu yazının muhattapları da asla değiller.

Bu sektöre yıllarını vermiş, her yazısının adeta bir ders olduğu, Başyazarımız, Onursal Başkanımız Sayın Cengiz Aygün beye, Genel Yayın Yönetmenimiz Sayın Celalettin Rumi Aygün beye, bu meslekte, onuru ile nasıl var olunur, biz gençlere, yetişenlere gösterdikleri ve yol açtıkları için bu vesile ile de teşekkür ediyorum.

İlkeli yayıncılığın baş hedefi olan bir kurumda olmakta ayrı bir şans.

Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı