Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

İttifak, Beka…

Aslında bu topa hiç girmeyi düşünmüyordum.
İttifak, Beka…
Gel gör ki, her kafadan bir ses çıkmaya başladı, kısacası ağzı olan konuşur oldu, destekli, desteksiz bir sürü şeyler ortaya atıldı. Hoş bir tablo değil ortaya çıkan, hemde hiç değil.
 
Belki bu yazacaklarım tepki çekici olabilir. Ancak ömrünün en önemli ve büyük oranını bu davaya karşılıksız harcayan biri olarak, bir gazeteci olarak, doğru bildiklerimi yazma hakkını kendimde görüyorum ve hatta görev biliyorum!
 
Bazı sarsılmaz gerçekler var.
 
İlk olarak ittifaklar, bir tarafı görmezden gelmek ile yürümez. Yürüyemez, maksadın ruhuna ters.

Ortaklıklar karşılıklı özveri ile olur.

Bir taraf hep verir ama karşılığını görmez ise, eninde sonunda bu Ortaklık bir son bulur. Bulmak zorundadır.
 
İkili ilişkilerde de bu böyle değil mi?

Dostluklarda, iş ortaklılıklarında, ve hatta evliliklerde…


Bir taraf sürekli alır ise, karşılık bulamaz ise, hoşnutsuzluk olmuyor mu? Mustusuzluğun sonunda da ayrılık olmuyor mu?
 
Siyaset elbette ikili ilişkilere benzemez.
 
Siyaset bir çiftin, bir ailenin geleceğinin çok ötesinde, bir devletin, bir ulusun kaderini ilgilendirir, yönlendirir.
 
Bundan dolayı da duygusal ve fevri hareket etme lüksü de olamaz siyasetin.
 
Ancak yaşadığımız ülke de belli. Milletimizin genetik kodu da. Duygusal bir milletiz, hissi davranırız. Bu hep böyle oldu, böyle de olacaktır.
 
Onun için de siyasilerimizin arasında da maalesef zaman zaman hissi davranmalar olmuyor değil.
 
Ortadaki gerçekler:
 
Son haftalarda gündemde olup bitenleri derlediğimiz zaman AK Parti açısından pek de parlak bir tablo ortaya çıkmıyor.
 
Karadeniz tarafı Fındık açıklamasına tepkili.
En sadık AK Parti taraftarı bile, önümüzdeki seçimler için pek iyi şeyler düşünmüyor.
 
Erken emeklilik tartışması, yaş engelline takılanları kızdırdı, sonuç aynı.
Bana gelen sorular şu şekilde: “Şimdi ben nasıl oy vereyim?”
 
Dolar ve Papaz tartışması, ve son olarak da Af tartışması!
 
Artan fiyatlar ve hayat pahalılığı da cabası.
Ve tabii And ve Türkçülük tartışmaları, milleti resmen böldü.
 
Halkın kafası karışık, halk tepkili.
VE HALK HER ZAMAN HAKLIDIR.
 
Yani 16 senelik AK Parti iktidarında hiç bu kadar puslu bir hava, hiç bu kadar negatif olgu ve en önemlisi, milletin bizzat cebini olumsuz etkileyen durum olmamıştı.

AK Parti tabanı bile AK Parti'ye tepkili.
 
Zannediyorsam, kurulduğundan beri ilk sefer, AK Partisi kendi tabanına bile güvenmeyecek.
 
Ve bu da bir gerçek!

Aksini iddia edenler var ise, ya gerçeği göremiyorlar, ya da görmek istemiyorlardır.
 
Onaltı yıldır ilk kez, AK Parti Meclis’te çoğunluğunu kaybetmiştir.

Yeni sistemde bu çok önemli mi, değil mi, bu ayrıca tartışılır elbette, ancak önümüzdeki seçimlerde yerel seçimler…
 
AK Parti'yi büyüten ana esas da Belediyecilik, ve bu konudaki üstün başarıları olduğunu unutmamalıyız. Bu önemli koz AK Parti'nin elinden giderse, çoğunluk giderse, bu elbette ki yeni sistemide, tartışmaya aynı gece açacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
 
Af konusu!
 
Bazı siyasiler, köşe yazarlarımız, daha halen Rahşan affı olarak anılan son affın, halk arasında tartışıldığını iddia etmekte.

Tabii getirdiği olumsuzlukları.
 
Bu insanlara şunu sormak isterim;
Acaba hangi halktan bahsediyorlar?
 
Çünkü on yıllar önce olup bitmiş bir şeyi, halkımız konuşmuyor. Çoğu hatırlamıyor bile. Nasıl hatırlasın ki?

Türkiye'nin gündeminin durduğu mu var?

Sadece son iki yılda olup bitenleri ele alırsak, gündemin hareketliliğini anlayabiliriz.
 
Emin olun yirmi yıl önce olup bitenleri bugün hiç kimse anmıyor, çünkü yarınlarından hiç olmadığı kadar endişeliler.
 
Sayın Bahçeli'yi ben prensipte haklı buluyorum.

Gerçekten de FETÖCÜ yargıç ve Savcıların kimleri haksız yere hapse attıkları belli bile değil henüz.

Yoksa bir komisyon kuruldu da, şu ana kadar deşifre olan FETÖCÜ yargı mensuplarının son on yılda verdiği kararları, gördüğü davaları tek tek inceledi de, biz mi bilmiyoruz?

 
Kaldı ki, yargıda halen var olan kriptoların sayıları bile belli değil ki!
 
Diğer yandan, postmodern darbe olan 28 Şubat darbesi ile, asılsız iddialar ile, sudan suçlamalar ile mahkum edilmiş ve halen hapishanelerde olan onca masum insan var.
 
Bunlara adalet ne zaman tecelli eder acaba?
 
Sayın Bozdağ için, haklı olarak gürleyen Sayın Başkan Erdoğan, bu eski yol arkadaşlarını acaba niçin hatırlamaz?
 
Sayın Bahçeli'nin vahim bir hatası oldu.
 
O da, Alaatin Çakıcı'yı ziyaret etmek idi.

Ardından elbette bu ceza indirim teklifi, “Lex Çakıcı” yani kişiye özel bir teklif olarak görülmeye başlandı.
 
Ve Sayın Bahçeli demişken…
 
Her daim Devletin Bekasından bahsedip, And gibi, Türkçülük gibi, Af gibi konuları öne sürerek, o Beka tehlikeye atılmaz.
 
Öfke ile kalkan, zarar ile oturur çünkü. Ve zarar şimdi şu an belli olmasa da, elbetteki kendini gösterecektir. Ve çok acı bir şekilde gösterecektir.
 
Her iki Partinin de, Parti Liderlerinin de şu an sergilediği performansları, ben çok da hoş ve de etik bulmuyorum.
 
Özellikle de, bu And davasını kimin açtığını göz önünde bulundurarak, ve kararın hemen ardından da başörtü yasağını tekrar yürürlüğe sokmak için dava açıldığını belirterek diyorum bunu.
 
HDP nin ise bugün “ya masaya oturursunuz, ya da savaşmaya devam edersiniz” tehdidini gördükten sonra, her iki Parti ve Genel Başkanlarına ancak, “beğendiniz mi” sorusunu yöneltmek isterim.
 
Sayın Başkan, ittifakın tek tarafın özverisi ile yürümeyeceğini, Sayın Bahçeli’ye ise, Beka derken, hangi Bekayı kast ederek bugüne geldiğini hatırlatmak isterim.
 
Evet, siyasette 24 saat bile çok büyük bir zaman zarfı. Salı günü üç saat içinde neler olup bitti, hep beraber gördük.
 
Seçimlere daha birkaç ay var, ve bu zaman diliminde neler olup bitecek, bunlara da şahid olacağız.
 
Ben umudumu yitirmek istemiyorum.
 
Herşeye rağmen de bu olup bitenleri de hayra yormak istiyor, ve ortalığı velveleye veren, fırsatını kollamışçasına hakaretler yağdıranlara da, yaptıklarınıza dikkat edin demek istiyorum!
 
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı