İhtiyacımız yok!
ABD'de ortaya çıktığı günden beri, her platformda takip ediyorum. Söz konusu olan "Turkish Democrasy Project" denilen bir olay.
İçinde, azılı Türk ve Türkiye düşmanı kim var, kim yoksa mevcut.
Hepsi nekrofil, hepsi vampir, yani ölü seven ve kan emici.
En büyük tezat, dahi küstahlık ise, doğrudan FETÖ ile iltisaklı olmasıdır.
Hani şu 17/25'de ve 15 Temmuz'da demokrasimize, hür irademize göz diken ve darbe yapmaya yeltenen FETÖ!
Şimdi ise sihirli sözcük "demokrasi"yi kullanarak, absürt, sapkın amellerine devam etmek çabasındalar.
Pes, bu kadar da yüzsüzlüğe pes doğrusu!
Bizim sizin "demokrasinize" ihtiyacımız yok!
Çünkü dünya yüz yıldır, sizin demokrasi ve özgürlükler kisveleri altında, tüm cihanda neler yaptığınızı çok iyi gördü, halen de görüyor.
Mesela Hiroşima ve Nagasaki ye attığınız atom bombalarını, barış için, demokrasi ve özgürlükler için atmıştınız.
Milyonlarca insan kâh doğrudan kâh dolaylı yoldan öldü!
Kore ye, demokrasiyi hâkim kılmak içim girdiniz.
Milyonlarca insan öldü ve bu dünyanın en eski medeniyetlerinden birini ikiye böldünüz.
Bu da sadece Berlin duvarının bir provasıydı.
Vietnam'a da demokrasi ve özgürlükler için girdiniz, milyonlarca insanı öldürdünüz, bir o kadarı da kullandığınız kimyasalların "agent orange"ın etkisi ile kanserden öldü, dünyaya sakat geldi.
İran/Irak harbini, özgürlük ve demokrasi namına tiftiklediniz, sonuç, yüzbinlerce ölü ve bugüne kadar devam eden bölgesel karmaşıklık.
Kolombiya, Nikaragua, Kongo, Sudan, Etyopya, buraları da hep demokrasi için, özgürlük için talan ettiniz ve halen de akan kan durmuyor.
Irak, Afganistan!
Yirmi, otuz yıldır buralardasınız. Kan ve gözyaşı hiç durmadı, tıpkı Suriye'de olduğu gibi!
Ancak, ne hikmettir bilinmez, Bosna'da müslümanlara soykırımı uygulandığında, aklınıza demokrasi falan çok geç geldi.
İsrail'in her Allah'ın günü uyguladığı soykırım, lügatınızda bile yok.
Müslümanların zulüm altında kaldığı yerlerde de aklınıza demokrasi gelmiyor, tabii oralarda menfaatleriniz varsa, hemen biti verirsiniz ya…
Sizin demokrasi anlayışınız bir kere yalan.
Çünkü sizin için, sözünüzü geçirebildiğiniz herkes, her ne kadar diktatör olsa da, çok ılımlı, çok demokrat. Sissi gibi.
Ancak size boyun eğmeyen herkes diktatör, otokrat.
Bu tabii iki yüzlülüğün, çifte standartın da dikalası.
Çünkü sizin demokrasi anlayışınız, aslında, bir coğrafyayı istila etmek, talan etmek, bölmek, parçalamak, destabilize etmek, istikrarsızlıklaştırmak, kaos ve anarşiye itelemek.
Akabinde İMF'ye ve sizin para veren organlarınıza bağımlı yapıp, görünmeden hükümranlık sürmek.
Sizin demokrasi anlayışınız, savaş, kan, gözyaşı demek, modern kölelik demek.
Demokrasiye kastedenlerin, bizlere sunacakları hiçbir şey yoktur, olamaz.
Terör örgütü mensuplarının bizlere verebileceği tek şey, teslim olup yargılanmaktır.
Darbeci ve teröristler, nekrofil ve vampirler ile bir olmuş, Türkiye ye proje biçiyorlarmış!
Yemişim o projenizi!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Hepsi nekrofil, hepsi vampir, yani ölü seven ve kan emici.
En büyük tezat, dahi küstahlık ise, doğrudan FETÖ ile iltisaklı olmasıdır.
Hani şu 17/25'de ve 15 Temmuz'da demokrasimize, hür irademize göz diken ve darbe yapmaya yeltenen FETÖ!
Şimdi ise sihirli sözcük "demokrasi"yi kullanarak, absürt, sapkın amellerine devam etmek çabasındalar.
Pes, bu kadar da yüzsüzlüğe pes doğrusu!
Bizim sizin "demokrasinize" ihtiyacımız yok!
Çünkü dünya yüz yıldır, sizin demokrasi ve özgürlükler kisveleri altında, tüm cihanda neler yaptığınızı çok iyi gördü, halen de görüyor.
Mesela Hiroşima ve Nagasaki ye attığınız atom bombalarını, barış için, demokrasi ve özgürlükler için atmıştınız.
Milyonlarca insan kâh doğrudan kâh dolaylı yoldan öldü!
Kore ye, demokrasiyi hâkim kılmak içim girdiniz.
Milyonlarca insan öldü ve bu dünyanın en eski medeniyetlerinden birini ikiye böldünüz.
Bu da sadece Berlin duvarının bir provasıydı.
Vietnam'a da demokrasi ve özgürlükler için girdiniz, milyonlarca insanı öldürdünüz, bir o kadarı da kullandığınız kimyasalların "agent orange"ın etkisi ile kanserden öldü, dünyaya sakat geldi.
İran/Irak harbini, özgürlük ve demokrasi namına tiftiklediniz, sonuç, yüzbinlerce ölü ve bugüne kadar devam eden bölgesel karmaşıklık.
Kolombiya, Nikaragua, Kongo, Sudan, Etyopya, buraları da hep demokrasi için, özgürlük için talan ettiniz ve halen de akan kan durmuyor.
Irak, Afganistan!
Yirmi, otuz yıldır buralardasınız. Kan ve gözyaşı hiç durmadı, tıpkı Suriye'de olduğu gibi!
Ancak, ne hikmettir bilinmez, Bosna'da müslümanlara soykırımı uygulandığında, aklınıza demokrasi falan çok geç geldi.
İsrail'in her Allah'ın günü uyguladığı soykırım, lügatınızda bile yok.
Müslümanların zulüm altında kaldığı yerlerde de aklınıza demokrasi gelmiyor, tabii oralarda menfaatleriniz varsa, hemen biti verirsiniz ya…
Sizin demokrasi anlayışınız bir kere yalan.
Çünkü sizin için, sözünüzü geçirebildiğiniz herkes, her ne kadar diktatör olsa da, çok ılımlı, çok demokrat. Sissi gibi.
Ancak size boyun eğmeyen herkes diktatör, otokrat.
Bu tabii iki yüzlülüğün, çifte standartın da dikalası.
Çünkü sizin demokrasi anlayışınız, aslında, bir coğrafyayı istila etmek, talan etmek, bölmek, parçalamak, destabilize etmek, istikrarsızlıklaştırmak, kaos ve anarşiye itelemek.
Akabinde İMF'ye ve sizin para veren organlarınıza bağımlı yapıp, görünmeden hükümranlık sürmek.
Sizin demokrasi anlayışınız, savaş, kan, gözyaşı demek, modern kölelik demek.
Demokrasiye kastedenlerin, bizlere sunacakları hiçbir şey yoktur, olamaz.
Terör örgütü mensuplarının bizlere verebileceği tek şey, teslim olup yargılanmaktır.
Darbeci ve teröristler, nekrofil ve vampirler ile bir olmuş, Türkiye ye proje biçiyorlarmış!
Yemişim o projenizi!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
