O gerçekte şudur ki, vakti ile parası ile satmadıkları, verdiklerini de şartlı vererek, PKK’ya karşı kullanılmasını imkansız kıldıkları, İHA’lar, bugün büyük bir başarının temelini oluşturmuştur.

Kötü komşu ev sahibi yapmıştır.

Evvelinde İMF’ye olan borçtan dolayı ve beraberinde getirdiği kısıtlamalardan dolayı, yerli savunma sanayii diye bir şey ancak hayal iken, bugün bu sektörde, bir global player haline gelen bir ülkeyiz!

Ve yine bir sarsılmaz gerçektir ki, evvela İHA, akabinde ise SİHA’lar ile zalim, eli kanlı, hain terör örgütü PKK’nın iflahı kesilmiş, şu anda ise tasfiye sürecine girmiştir.

Aynı başarıyı, sürü halinde saldıran SİHA’larımız Suriye de gösterdiği gibi şu an itibariyle Libya’da, Hafter denilen alçağın fişini çekmiş durumuna getirmeye neredeyse tek başına vakıf olmuştur.

Öyle ki Rus lejyonerleri, paralı askerler (Moneyca), Wagner “güvenlik şirketinin” elemanları, Libya’yı yedi uçak ile terk ederek, Hafter’i, Sudanlı çaresizler ile tek başına bırakmıştır.

İHA ve SİHA’lar, bunları yapmaya muktedir iken, şimdi level atlayarak bir de TİHA’mız oldu.
Ama ne TİHA!

Çok uzun süre havada kalabilen, stratosfer de uçabilen, yani ne görülebilir ne duyulabilir, hatta hiçbir radar sisteminin bile algılayamayacağı bir yerde uçabilen bir taarruz silah sistemi!

Ve belgeseli çıkan bu günlerde, nedense bundan rahatsız olan, hemde çok rahatsız olan birileri var içimizde.

Evet bildiniz, CHP!

Sezgin Tanrıkulu ayrı, sözcüleri Faik Öztrak ayrı, hem TİHA’ya, ve hem de Selçuk Bayraktar’a saldırıya geçtiler.

Bunu yaparken de ahlak kurallarını, nezaket kurallarını hiçe sayarak hemde.

Hoş, bu bir CHP geleneğidir.

Ülkeye, vatana, millete yararlı her ne olursa olsun, CHP zihniyeti hep karşı durmuştu, bundan böyle de duracaktır.

Huylu, huyundan vazgeçmez.

Lakin bir başka gerçek ise şudur ki, güneş balçık ile sıvanmaz.

Türkiye coğrafyasının, bölgesinin bir İHA süper gücü oldu.

Ancak sormazlar mı insana:

Yıllarca süren PKK terörüne sessiz kalanların, PYD, YPG’ye terör örgütü bile diyemeyenler, onbinlerce şehide sessiz kalanlar, bugün ne oldu da birden barış Güvercini oluverdiler?

Ne oldu da hepsi sevgi pıtırcığı oluverdiler?

ABD, AB, Rusya, dahi Çin, tüm dünyaya çatır çatır silah satarken, bunlara çanak tutanlar, ne oldu da bugün pasifistliğe soyundular?

PKK’nın katlettiği on binlerce sivile dilleri lal olanlar, gözleri ama olanlar, kulakları araz olanlar, ne oldu ki bugün yerli, milli silahlara ses çıkarır oldular?

Bütün meseleleri, Türkiye’nin kazanması mı?

Öyle ya, dağda SİHA’nın imha ettiği teröristlere; “Onlar piknik yapmaya giden masum vatandaşlardı” diyen Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi?

“Sizin SİHA’larınız cellat” diyen CHP/HDP değil miydi?

“Terörist de olsa, devletin öldürmeye hakkı yoktur” diyen hangi CHP Vekili idi?

Rahmetli Turgut Özal’ın da dediği gibi; “Ben bir işe başlarken solun verdiği tepkiye bakarım, eğer karşı çıkıyor iseler, doğru işin peşinde olduğumu anlarım”, manasında, bugün de birebir uygulanabilir bu.

Peki, soruyorum:
CHP gurubundaki ne kadar vekil, Başkan vs var ise bu TİHA’yı, A noktasından, B noktasına nakliye eden kamyon şoförünün kadar, bu memlekete hayırları dokunmuş mudur?

Bırakın, Rahmetli Erbakan hocadan sonra, bu ülkenin yetiştirdiği en iyi mühendis olan Selçuk Bayraktar’ı…


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam