Futbola vurulan darbe!
Milli Hakemler Kurulu, ismini hakketmiyor artık.
Hangi lig de olursa olsun, vahim 'hakem hataları' bazı takımların, birileri lehine oynaması…
Türk gençliğinin altyapılarda olmaması, 1. Ligde nerde ise Türk oyuncu kalmaması…
Tribünler ile kavga eden, taraftar ile kavga eden kulüp başkanları.
Daha neleri göreceğiz, Allah biliyor.
Mensubu olmaktan her daim gurur duyduğum GMG, Gün Medya Gurubu, bir yıldır, hiç de küçümsenmeyecek meblağlar ile çok çeşitli sosyal ve sportif faaliyetlere, kulüplere sponsorluk yaptı, eminim ki, yapmaya da devam edecek!
Bunların için festivallerin olduğu gibi tekvando, kick boks, hentbol ve futbol takımları ve dahi ligleri var.
Ve tüm bu uğraşları, onursal Yönetim kurulu başkanımız Cengiz Aygün ve tüm Aygün ailesi, hiçbir çıkar, rant uğruna yapmış ve de yapıyor değiller.
Tam tersi!
Ülke gençliği sporda bir yerlere gelebilsin, kişisel başarılar, takım başarıları ve nihayetinde ülkemiz adına başarılar olsun diye bu uğraşlara girilmiştir.
Mesela futbol takımlarında 2. Lig takımları olduğu gibi, amatör kulüpler, semt kulüpleri de var.
Buradaki maksat, ülke gençliğinin support edilmesidir.
Ancak, birilerinin şahsi hırsları, ekonomik hesapları baz alınarak, bir sürü genç insanın hayalleri önlenir, hakları gasp edilir ise işte o zaman işin rengi de değişir.
GMG Kastamonuspor, dört maçtır, yalnız sahadaki rakibi ile değil, maçı yönetenle de, başka bir takımın çıkması için, belli anlaşmalar gereği oynayan takımlar ile de mücadele etmek zorunda kaldı, kalıyor.
Bu takım, çok ciddi bir potansiyele sahip ve canhıraş çalışmakta.
Oyun kalitesi, izlenildiği zaman, rakiplerine en az iki gömlek üstün olduğunu da görmek için, futbol ordinaryüsü olmaya gerek yok.
Ama tabii, attığınız goller sayılmıyor ise hakkınız olan penaltılar verilmiyor ise istediğiniz kadar çabalayın. Sonuç, bir puan ile kapatırsanız dua edin oluyor.
Dört kere iki sekiz eder, GMG Kastamonu sporun da gasp edilmiş hakkı, tam da bu sekiz puandır ki, bu sadece son dört maçın bilançosu.
Bunu okuyan şimdi diyecek ki bu adam (ben) futbolu sevmez, Kastamonulu da değil. Yalakalık yapıyor!
Futbol ile alakalı olmadığım da doğru, Kastamonulu olmadığımda doğrudur.
Ancak bu benim haksızlığa karşı bayrak açmama engel değildir.
Çünkü bu düzensizlikler, tüm liglerde, tüm spor dallarında var.
Elbette ki en popüler spor futbol olduğu için de göze batan ilk alandır.
FETÖ vakti ile Fenerbahçe'ye, Fenerbahçe üstünden Türk Futbolu'na ayar çekmeye çalışmıştı.
Şimdi olup bitenler, o günlere Rahmet okutmakta maalesef.
Büyük kulüplerin içlerinde bulundukları maddi sıkıntılar zaten meydanda.
Ha birçok sorunun müsebbibi de kendileri.
Yabancı oyunculara, devasa paralar ödeniyor.
Geliyorlar, pek de ödenen meblağların karşılığını vermeden, daha iyi bir teklif alınca gidiyorlar.
Takımlar da Türk yetenekler nerde?
Ülkemizde futbol oynamasını bilen hiç mi genç yetenek yok?
Olsa da kimse görmüyor!
Sahalar, yabancılar ile tıka basa dolu.
Ve birileri de tüm bu eksikleri görüp, elindeki imkanlar dahilinde, gençlere imkanlar sağlamak için çabalıyor, didiniyor, ama bu çabalar da sabote ediliyor.
Bu sabote etmeler, aslında Türk futboluna, Türk sporunuza vurulan bir darbe, darbelerdir.
Yarın, ülkemizin genç yetenekleri, “Ne için çabalayalım, nasılsa her şey düzmece” diye düşüncelere kapılır ise bunun vebalini, kim, nasıl ödeyecek?
Türk sporunun, Türk futbolunun sadece ismi mi Türk kalacak?
Buraya mı götürülmek isteniyor?
MHK, acilen kendini açıklamalı!
Tüm olup bitenlerin ardından, şimdi kafalarını kuma gömüp, “Bekleyelim, geçer” mantalitesi bu kez tutmayacaktır, çünkü artık ard arda gelen olaylar, ayyuka çıkmış, geçer, gider olmayacaktır.
Bu kez, peşi bırakılmayacak ve yasal her türlü Platformda, bu meselenin üzerine gidilecektir.
Çünkü bugün GMG Kastamonuspor yarın bir başka takım, bir başka spor dalı, bir başka lig!
Ahbap, Çavuş ilişkileri, çıkar ilişkileri, sportif faaliyetlere asla gölge düşürmemeli.
Bu usülsüzlükler, amatör liglerde başlarsa, ikinci liglerde başlarsa, profesyonel liglerde neler olmaz ki?
O zaman kimse sahalara, müsabakalara çıkmasın, insanlar, taraftarlar, bir yığın paralar ödeyerek maçlara gitmesin!
Nasılsa sonuçlar önceden belli ise bunlara ne gerek var ki?
İşin püf noktası da burada galiba.
Gerçekten tüm takımların taraftarı, bu algıya kapılır da stadlar boş kalır, tabii kasalar da boş kalır ise sanırım o vakit, birileri başlarını ellerinin arasına alıp, kara, kara düşüneceklerdir.
Bu olmayacak bir şey de değildir.
Ve sadece kulüpler değil, Federasyon da o andan sonra derin düşüncelere kapılır mı acaba?
Kapılsa da çok geç olmaz mı?
Türk futboluna bu darbelerin vurulmasına izin verilmemelidir.
Spor FairPlay ile yaşanan bir şeydir.
Şike gibi bir şaibe, büyük bir leke sürer.
MHK ve Federasyon dahil, herkesi, ivedi ile üstüne düşeni yapmaya davet ediyoruz!
Takipçi si olacağımızı da belirtiriz.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Hangi lig de olursa olsun, vahim 'hakem hataları' bazı takımların, birileri lehine oynaması…
Türk gençliğinin altyapılarda olmaması, 1. Ligde nerde ise Türk oyuncu kalmaması…
Tribünler ile kavga eden, taraftar ile kavga eden kulüp başkanları.
Daha neleri göreceğiz, Allah biliyor.
Mensubu olmaktan her daim gurur duyduğum GMG, Gün Medya Gurubu, bir yıldır, hiç de küçümsenmeyecek meblağlar ile çok çeşitli sosyal ve sportif faaliyetlere, kulüplere sponsorluk yaptı, eminim ki, yapmaya da devam edecek!
Bunların için festivallerin olduğu gibi tekvando, kick boks, hentbol ve futbol takımları ve dahi ligleri var.
Ve tüm bu uğraşları, onursal Yönetim kurulu başkanımız Cengiz Aygün ve tüm Aygün ailesi, hiçbir çıkar, rant uğruna yapmış ve de yapıyor değiller.
Tam tersi!
Ülke gençliği sporda bir yerlere gelebilsin, kişisel başarılar, takım başarıları ve nihayetinde ülkemiz adına başarılar olsun diye bu uğraşlara girilmiştir.
Mesela futbol takımlarında 2. Lig takımları olduğu gibi, amatör kulüpler, semt kulüpleri de var.
Buradaki maksat, ülke gençliğinin support edilmesidir.
Ancak, birilerinin şahsi hırsları, ekonomik hesapları baz alınarak, bir sürü genç insanın hayalleri önlenir, hakları gasp edilir ise işte o zaman işin rengi de değişir.
GMG Kastamonuspor, dört maçtır, yalnız sahadaki rakibi ile değil, maçı yönetenle de, başka bir takımın çıkması için, belli anlaşmalar gereği oynayan takımlar ile de mücadele etmek zorunda kaldı, kalıyor.
Bu takım, çok ciddi bir potansiyele sahip ve canhıraş çalışmakta.
Oyun kalitesi, izlenildiği zaman, rakiplerine en az iki gömlek üstün olduğunu da görmek için, futbol ordinaryüsü olmaya gerek yok.
Ama tabii, attığınız goller sayılmıyor ise hakkınız olan penaltılar verilmiyor ise istediğiniz kadar çabalayın. Sonuç, bir puan ile kapatırsanız dua edin oluyor.
Dört kere iki sekiz eder, GMG Kastamonu sporun da gasp edilmiş hakkı, tam da bu sekiz puandır ki, bu sadece son dört maçın bilançosu.
Bunu okuyan şimdi diyecek ki bu adam (ben) futbolu sevmez, Kastamonulu da değil. Yalakalık yapıyor!
Futbol ile alakalı olmadığım da doğru, Kastamonulu olmadığımda doğrudur.
Ancak bu benim haksızlığa karşı bayrak açmama engel değildir.
Çünkü bu düzensizlikler, tüm liglerde, tüm spor dallarında var.
Elbette ki en popüler spor futbol olduğu için de göze batan ilk alandır.
FETÖ vakti ile Fenerbahçe'ye, Fenerbahçe üstünden Türk Futbolu'na ayar çekmeye çalışmıştı.
Şimdi olup bitenler, o günlere Rahmet okutmakta maalesef.
Büyük kulüplerin içlerinde bulundukları maddi sıkıntılar zaten meydanda.
Ha birçok sorunun müsebbibi de kendileri.
Yabancı oyunculara, devasa paralar ödeniyor.
Geliyorlar, pek de ödenen meblağların karşılığını vermeden, daha iyi bir teklif alınca gidiyorlar.
Takımlar da Türk yetenekler nerde?
Ülkemizde futbol oynamasını bilen hiç mi genç yetenek yok?
Olsa da kimse görmüyor!
Sahalar, yabancılar ile tıka basa dolu.
Ve birileri de tüm bu eksikleri görüp, elindeki imkanlar dahilinde, gençlere imkanlar sağlamak için çabalıyor, didiniyor, ama bu çabalar da sabote ediliyor.
Bu sabote etmeler, aslında Türk futboluna, Türk sporunuza vurulan bir darbe, darbelerdir.
Yarın, ülkemizin genç yetenekleri, “Ne için çabalayalım, nasılsa her şey düzmece” diye düşüncelere kapılır ise bunun vebalini, kim, nasıl ödeyecek?
Türk sporunun, Türk futbolunun sadece ismi mi Türk kalacak?
Buraya mı götürülmek isteniyor?
MHK, acilen kendini açıklamalı!
Tüm olup bitenlerin ardından, şimdi kafalarını kuma gömüp, “Bekleyelim, geçer” mantalitesi bu kez tutmayacaktır, çünkü artık ard arda gelen olaylar, ayyuka çıkmış, geçer, gider olmayacaktır.
Bu kez, peşi bırakılmayacak ve yasal her türlü Platformda, bu meselenin üzerine gidilecektir.
Çünkü bugün GMG Kastamonuspor yarın bir başka takım, bir başka spor dalı, bir başka lig!
Ahbap, Çavuş ilişkileri, çıkar ilişkileri, sportif faaliyetlere asla gölge düşürmemeli.
Bu usülsüzlükler, amatör liglerde başlarsa, ikinci liglerde başlarsa, profesyonel liglerde neler olmaz ki?
O zaman kimse sahalara, müsabakalara çıkmasın, insanlar, taraftarlar, bir yığın paralar ödeyerek maçlara gitmesin!
Nasılsa sonuçlar önceden belli ise bunlara ne gerek var ki?
İşin püf noktası da burada galiba.
Gerçekten tüm takımların taraftarı, bu algıya kapılır da stadlar boş kalır, tabii kasalar da boş kalır ise sanırım o vakit, birileri başlarını ellerinin arasına alıp, kara, kara düşüneceklerdir.
Bu olmayacak bir şey de değildir.
Ve sadece kulüpler değil, Federasyon da o andan sonra derin düşüncelere kapılır mı acaba?
Kapılsa da çok geç olmaz mı?
Türk futboluna bu darbelerin vurulmasına izin verilmemelidir.
Spor FairPlay ile yaşanan bir şeydir.
Şike gibi bir şaibe, büyük bir leke sürer.
MHK ve Federasyon dahil, herkesi, ivedi ile üstüne düşeni yapmaya davet ediyoruz!
Takipçi si olacağımızı da belirtiriz.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.