Vladimir Putin önce Donbas'ta ki iki ayrımcı bölgeyi tanıdı, sonra da alelacele, Ordusunu bu bölgelere yönlendirdi.

Daha önce yaptığı açıklamalarda, Ukrayna ve Batı'ya ağır ithamlarda bulundu.

Ukrayna'da bir terör bölgesi kurulmak istendiğini, dış devletlerin o bölgede, terörist gurupları eğittiğini, bunların Rusya için başat tehlikeler olduğu, Ukrayna'nın aslında tarih içinde bir iş kazası olduğunu ve o bölgelerin aslında ezelden beridir Rus toprakları olduğunu iddia etti.

Bir diğer taraftan ise NATO'yu (haklı olarak), dolandırıcılık ile suçladı.

1990'da NATO'nun Rusya'ya "Doğuya doğru bir metre ileri gitmeyeceğiz" diye söz verdiğini ve fakat tam tersine, eski Varşova paktı ülkelerini NATO'ya alarak, kapılarına dayandıklarını söyledi.

Bu tarihi bir gerçek!

Putin yapı olarak bir sosyopat.
Eski Rusçu ve fevkalade kindar birisi.

Emin olunuz ki, iktidara geldiği günden beri içinde biriktirdiği tüm kini ve nefreti kustu geçen akşam.

Evvela Batı'ya şirin gözükerek, takiye yolu ile güven sağladı, sonra ise teker, teker, kendi gözü ile kendine ve Rusya ya ihanet eden kim varsa, hepsi ile hesaplaştı, hesaplaşıyor.

Putinin felsefesi şudur:
Düşman ile hainin arasında fark vardır.
Düşman ile savaşırsın, barışırsın, ama düşman olduğunu bilir, gardını alırsın.
Hain, seninle gibi gözükür ve ilk zaafında hançerler.
Düşmana gerektiğinde merhamet gösterebilirsin.
Haine asla!

Tabii Donbas bölgesindeki gerginlik hiç de yeni değil.

Rus ayrışımcılar, o bölgede senelerdir çatışmaktalar.

Daha önce de yazmış olduğum bir mesele, Rus motorcular kulübü "Night Wolves"!

Bu kulübün tam üye sayısı bilinmiyor.

Meşhur Hells Angeles gibi organizeler, ancak onları batılı muadillerinden ayıran çok büyük fark var!

Batılı Motorcu kulüpleri genellikle kriminalize olmuş, uyuşturucu, silah kaçakçılığı, kadın ticareti gibi işler ile uğraşıyorlar.
Politik bir yönleri yok, dini bir yönleri yok.
Bir çeşit mafyalar.

Rusya'daki gece kurtları öyle değiller.

Bir kere hepsi koyu Rus faşisti.
Koyu ortodokslar.
Daha önemlisi ise, Vladimir Putin'e sadakat yemini ile bağlılar.

Liderleri Alaxander Zladastanov, Putin'in en güvendiği adamlardan biri ve Putin'in elinden yüksek madalyalar almış olan bir adam.

Tam da bu gurubun üyeleri, senelerdir Donbas bölgesinde, gönüllü paramiliter birlikler halinde savaşmaktalar.

Hem de silah ve mühimmatları kendi paralarından temin ederek.



Bugünkü açıklamalarında Putin, bunları unuttu sanırım.

Kendine bağladığı "Rus Muhafızları" gücünü de o bölgede senelerdir partizan halinde savaştırdığını da unuttuğu gibi.

Bu Ordu, Rus ordusunun en kesif birliklerinden oluşan, Kremlin'in ve doğrudan Putin'in güvenliğinden sorumlu, sadece onun emrinde olan ve 270 bin kişilik bir gücü olan bir ordu.

Putin hakkında ne düşünürseniz düşünün.

Ancak eski bir KGB subayı olduğunu, iyi bir stratejist olduğunu kabul etmek lazım gelir.

Putin aynı zamanda iyi bir gayri nizami harp uzmanıdır, siyaset ile harmanlanınca, ortaya çıkanı görmek için son haftalara bakmak yeterlidir.

Tüm batı dünyasını ayakta uyutmayı başardı.

Diplomasi temaslara devam ediyor gözüküp, isteklerinden hiç taviz vermedi ve sonunda yapacağını yaptı.

Putin, karşına askeri bir müdahale ihtimalini görmüyor.
Öyle olursa, yeni bir dünya savaşının kaçınılmaz olduğunu biliyor, bunun rahatlığı ile de planını uyguluyor.

Eğri oturup doğru konuşalım.
Rusya'ya karşı uygulanacak olan yaptırımlar da belli bir süreliktir.
Özellikle AB, enerji teminatında Rusya'ya mecburlar.
Putin bunun da gayet farkında.

Tabii, onun bakış açısıyla bakarsak, Türkiye olarak biz de Misakı Milli sınırları üzerine hak iddia edebiliriz!

ABD/Rusya'nın asıl planlarının ne olduğunu, bir başka yazıda ele alacağız İnşaALLAH.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam