15 Temmuz darbe girişimi de elbette aynı şeye hedef almıştı: Türk Milletinin hür iradesini, özgürlüğü, sulhu, toplumsal refahı, kalkınmışlığı, gelişmişliği, özgüveni ve tabii ki DEMOKRASİ yi! 

Bugün ise failin tetikçisi, kendini iyiden iyiye belli etti. Alman hükümeti, mal varlıklarına el koymayı, dondurmayı red etti FETÖ'cü darbecilerin! 

En başta Adil Öksüz, Zekeriya Öz ve Can Dündar gibi isimlerin bulunduğu, eski diplomat ve eski askerlerin çoğunlukta olduğu dev bir FETÖ'cü kadrosuna ev sahipliği ve hamilik yapmaktan da imtiyaz etmiyorlar. Bunların hepsini de "hür adalet" lerinin "yetersiz" bulduğu delillere dayanarak yapıyorlar.

Kusura bakmayın da Adil Öksüz SUÇ ÜSTÜ yakalandı! Yani sizlerinde hukukta kullandığı "en flagranti" mevzubahis. Böyle olunca da "in dubio pro reo", yani suçunda şüphe varsa zanlıdan yana hükmü GEÇERSİZ! 

Bir de isterseniz sizin şu "hür adaletinize" bir bakalım. Karşımıza ŞAK diye NSU cinayetleri davası çıkıyor. Hani şu Anayasayı koruma teşkilatının kullanıp kolladığı 3 kişilik Nazi katillerinin katlettiği 9 vatandaşımızın hayatta bıraktığınız tek faili olan Beate Zshaepe'nin 4 yıldır bitmek bilmeyen, tanıkların tek tek öldürüldüğü, delil dosyalarının, araştırma komisyon raporlarının 125 sene "DEVLET SIRRI" ilan edilerek ortadan kaldırılan meşhur dava!

Hani "Dönerci cinayetleri" diye küçümseyerek yıllardır maktullerin ailelerini dahi haksız yere zan altında bıraktığınız, hatta gözaltına aldığınız dava. Ne de hür müş sizin adaletiniz!

İsterseniz devam edelim: Camilerimiz kundaklanır, derneklerimize saldırırlar ve sizin o hür adaletiniz ne yapar?
HİÇ! 

Faili meçhul der davayı kapatır. Niye çünkü savcılarınız, polisleriniz, failleri bulmaya zırnık çaba göstermez de ondan!

Sevsinler sizin hür yargınızı!

Dünyanın hiç bir yerinde darbecilere kol kanat gerenler, demokrasiden söz etmemeli, edemez. Ama tabii, siz değilmisiniz ki Abdelfattah al Sissi denilen darbeciyi, "ilerici demokrat" diye ağırlayan? Elbette sizsiniz!

Çünkü sizin için demokrasi, ancak sizin istediğiniz sonuçlar çıkarsa ve sizin çıkarlarınıza hizmet ederse, kerhen tahammül ettiğiniz, bir zorunluluk! 

Şimdi kalkıp, ülkemizde tutuklanan tüm "Alman vatandaşlarına" hiç de dil uzatmayın. Bizim HÜR ADALETİMİZ şüphe görmüş, suç görmüş, tutuklamış!

Ona bakarsak isterseniz uluslararası tutuklu olan binlerce Alman vatandaşlarınız var, uyuşturucu taciri, gizli servis kuryesi vb. Onlara niçin sesiniz çıkmaz? 

Sizinkisi hukuk da bizimkisi guguk mu?
Dünya da tek hukuk sahibi siz misiniz? 
Ölçü Almanya mı? Değil! 

Uluslararası hukuk var efendiler! Ve siz buna muhalefet ediyorsunuz! Ne kadar uluslararası teamül varsa, hepsini ayak altına aldınız, alıyorsunuz. Bundan böyle hiç sanmayın ki, sizin tek bir İNTERPOL yakalama emriniz, servet dondurma talebiniz vb şeyler, ülkemizce yürürlüğe sokulur!

Demokrasiye darbe vurmak isteyenler, demokrasiden, özgürlüklerden, hak hukuktan asla bahsetmemeli! Edemez!

Sizin istediğiniz Türkiye, bir kere daha söyleyelim: YOK ARTIK! 

Aynı hizada, göz hizasında konuşulacaksa, eyvallah, yoksa hiç kusura bakmayın. Hani sizin meşhur bir lafınız var ya: "çok porselen kırıldı".Evet, siz çok porselen kırdınız!

Bundan böyle, iki ülke arasındaki, tarihe dayanan ilişkiler, tutumunuz değişmedikçe, Sayın Cumhurbaşkanımızı hazmedemediğinizce, Türkiye Cumhuriyeti'ni, necip milletini ve demokratik seçilmiş hükümetini siz muhattap almadıkça, sanırım en zaruri boyutlarda devam edecektir! 

Unutmayınız ki Türkiye bir Muz Cumhuriyeti asla değildir. 2000 yıllık gelenekleri olan bir devlet anlayışının vücut bulmuş halidir!

Bir dahaki yazımızda buluşmak ümidi ve duasıyla Vesselam.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.