Cambaza bak cambaza

Borsadan çok anladığım söylenemez, ancak tamamen cahili de değilim.
Borsanın/borsaların iki ana terimi var, Hauthe ve Baise.
Amiyane tabiriyle çıkış ve iniş.
İki hayvan da bunlara sembol olmuş.
Boğa çıkışı, Ayı ise inişi simgeler.
Biri olmadan, öbürü olmaz ve para da Ram da bu ikisinin arasında kazanılır.
İniş esnasında kağıtlar toplanır, çıkış esnasında satılır, bunun arasında elde edilen para ise kâr payıdır.
Özellikle geçen (kırmızı) Pazartesi günündeki sert çöküş, tam da kağıt toplama vaktidir, çünkü çok sert düşüşler yaşandı, ve her sert düşüşün toparlanması ve çıkışa geçmesi de mutlaktır, arasında toparlanacak kar da muhteşem olacaktır.
Diyeceksiniz ki, bunları neden yazıyorsun?
Çünkü bu sert düşüş, normal şartlarda olmazdı, olamazdı, çünkü bunun için olağanüstü bir şeylerin olması gerekiyor idi, ve bu da oldu.
ABD Başkanı Donald Trump ın açıkladığı ek gümrük vergi tarifeleri, sözümona bu çöküş için bulunmaz hint kumaşı oldu.
Ve halen birileri, hangi ülkeye, hangi oranda tarife uygulandı, ve neden uygulandı tartışmaları ile meşgul iken, yani “cambaza bakın, cambaza” der iken, perdenin arkasında birileri, milyarlarca servetlerine servet katıyorlar, hem de tamam legal, ve hiç kıllarını bile kımıldatmadan.
Bizim TV lerde ise, bir tek menemen tarifi vermedikleri kalan, meşhur uzmanlar, Trump aslında ne demek istedi, neyi kastetti diye saatlerce konuşurken, o perdeler arkalarındakilerin servetleri her saniye milyarlarca Dolar artıyor.
Herkes cambazı seyrederken, ceplerinde ne var, ne yoksa alınıyor ve kimsenin umurunda değil, farkında hiç değil.
Bu saatten sonra da zaten geçmiş olsun.
Dünyada hiçbir kriz, boşuna çıkmaz, ille de birileri bunu istemiş ve en ince detayına kadar da planlanmıştır.
Herkes “bu kriz neden, nereden çıktı?” diye cambazı seyrederken, onların keseleri patlayacak kadar dolar.
Sonra da hiç bir şey olmamış gibi, “Hayret yahu, nasıl bir krizdi bu” diye herkesle birlikte şaşkınlara oynarlar.
Biz buna karşı ne yapabiliriz denilirse, cevabı çok basit: Hiçbir şey!
Ancak hükümet ve devlet, perdenin arkasında olanlar ile diyalog içinde ise, oradan gelecek olan cambazları tahmin edebilir ise, işte o zaman, cambaza bakmaz.
Sirk kurar ve cambazı sahneye çıkartır, yani oyun içinde kendi oyununu kurar.
Bunu yapmak zorundadır, çünkü Dünyada adil bir düzen yoktur.
Birilerinin çok/hunharca kazanabilmesi için, başkalarının mutlaka kaybetmesi, büyük, çok büyük kaybetmesi lazım, hatta bazen hayatlarını kaybetmesi lazım
Vahşi kapitalizm budur, kuralları bunu gerektirir.
Şu anda, tüm dünya bazında olup bitenleri bu kurallar dışında görmek, en hafif tabiriyle safdillilik olur.
Ve tam da bunlar olurken, ülkemiz, devletimiz, hükümetimiz, 100 yıldır hiç olmadığı kadar güçlü bir el ile masalara oturur iken, hatta masalar kurarken, kendilerine muhalefet diyenlerin, var güçleri ile, iç cephede, kargaşa çıkartmak, Suni gündemler ile, milletimizi iç siyasetin şehvetine gark etme çabaları da, işte bu cambaza bak cambaza, oyunundan sadece birisidir.
Ama artık siklet farkı o kadar belli oluyor ki...
İşte o sözüm ona muhalefet, hoplayıp zıplayıp, kendi kendilerini tatmin ederken, Sayın Erdoğan ve ekibi, dünya dengelerini belirlemek ile meşgul.
Antalya Diplomasi Forumunda, dünya meseleleri konuşulup şekillendirilirken, birileri zıplayıp dursun, boş parolalar höykürüp dursun.
Rüzgar kayadan ancak toz götürür.
Bu şu demek değildir...
Kim ne yaptıysa yanına kar kalacak.
Öyle bir şey yok, olmayacak!
Kim, nerede, ne suç işledi ise, bu önüne gelecek ve Türk yargısı önünde hesap verecek.
Çünkü bu ülkede, hiç kimse kanun üstü değil!
Siz siz olun, olağanüstü ne olur ise olsun, perde arkasında olup biteni bir saniye düşünün!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Murat Göçmen