ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya.

Bu ülkeler, senelerdir, sınırlarından binlerce kilometre uzaklıktaki topraklara, ülkelere karışmayı, müdahale etmeyi, hep kendilerinde ve kendilerine bir hak görmüşlerdir.

Afrika, Asya, Ortadoğu, sayısız ülkelere girmişler ve halen de mevcudiyetlerini sürdürmektedirler.
Hatta burnumuzun dibinde, Suriye'de, Irak'ta varlar.

Ancak bizim bir nefes ötemizde olan adalara müdahale etmememiz için kendilerini yırtıyorlar.

Peki, bu nasıl bir anlayış?
Nasıl bir kibir?

Bir kere bir sormak lazım, size dünya jandarması rolünü kim, neye dayanarak verdi acaba?

Güya barış, hürriyet, demokrasi diye gittiğiniz her yere götürdüğünüz şeyler, kan, ölüm, yıkım, göz yaşı, perişanlık, sefalet.

Aldıklarınız ise o ülkelerin tüm zenginlikleri.

Allah aşkına, bu yeni model emperyalizmi, sömürgeciliği kimse görmüyor mu sanıyorsunuz acaba?

Üstüne üstelik, biz kendi sınırlarımızı korumak istediğimiz için, ülke ve milletimizi, terörden korumak istediğimiz için, bize parmak sallıyorsunuz.

Şımarık çocuklarınız Yunanistan'ı öyle dolduruyorsunuz, öyle gaza getiriyorsunuz ki, kendilerini gerçek manada Türkiye karşısında bir şey sanıyorlar.

Bir Yunan amiral eskisi çıkmış, Rafael uçaklarını kaldırlarmış, üç boğaz köprüsünü yıkarlarmış diye caka satmış.

Hadi hasbelkader amiral olmuşsun, ancak çok cahil kalmışsın.

Sen o uçakların hangarlarından çıkabileceğini mi sanıyorsun?

Hadi çıktılar, havalanabileceklerini mi sanıyorsun?
Hadi havalandılar, Türk hava sahasına girebileceklerini mi sanıyorsun?

Lafonten'den fazla masal dinlemişsin.
Homer, Sokrat, mitoloji biraz fazla kaçmış demek ki.

Tamam bu bir eski Yunanistan subayı, anlayabilirim.
Peki bizim içimizdeki Yunanlılara ne demeliyiz?

Aramızda bir mezeye Kıbrıs'ı verecekler var.
Eski bir Büyükelçi kalkar, adalar Yunanistan'ın der.

Siz, hangi milletin insanısınız?

Cümle muhalefetten, Yunanistan'a tek kelime yok?!
Neden?

Sürekli rapor verip, emir aldığınız Batılı Büyükelçiler izin mi vermiyor yoksa?

Bu dünya, beşten de büyüktür, Batı'nın haçlı zihniyeti toplumundan da.

Yüzyıllardır, Ortadoğu'yu, Afrika'yı, Uzakdoğuyu sömürerek elde ettiğiniz zenginlikler yetmedi mi acaba?
Doymuyor mu gırtlağınız?

Kırk senedir başımıza bela ettiğiniz taşeron terör örgütlerinin verdiği zarar yetmedi mi?

Kusura bakmayın, ancak karşınızda, siz tak dediğinizi şak diye yapan kuklalarınız yok artık.

Yeni, yepyeni bir Türkiye var.
Ve bu Türkiye, haklarını her alanda, meşruiyet çerçevesi içinde savunacaktır, bundan şüpheniz olmasın.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam