Bizden gibi görünenler!
Bilerek de hiçbir isim vermedim. Yazımız ses getirmiş ki, pek çok gurbetçi kardeşim ve oralarda siyaset yapanlar, bizzat geri dönüşümde bulundular.
Bu görüşmelerden ortaya çıkan tablo ise affedersiniz ama gerçekten mide bulandırıcı.
Eski bir Avrupa Parlamenteri olan bir insanımız, Ankara’nın da teveccühü ile, aday olarak AP gönderilecekti.
Bunun için, Almanya’da faaliyet gösteren BİG Parti, ADD Partisi yöneticileri ve UID’de palazlanmış olan Fatih Zingal ile toplantılar yapıldı.
Geniş bir ittifak ile eski parlamenter, işinin de ehli olduğu için liste başı olacak, parti adayları da sırası ile listeye girecekti!
Almanya’da oy kullanabilecek Türklerin sayısı kısıtlı ve de maalesef çok dağınık. Bundan dolayı da zaten bir vekil, hadi mucize olursa iki vekil gönderebilinecekti.
Ve bu ittifak görüşmeleri devam ederken, ADD Partisi yetkilileri bu anlaşmaya sadık kalırken, olanlar oldu.
Şahsi EGO’sunu tatmin edilmemiş gören BİG Partisi Genel Başkanı Haluk Yıldız, çıktı ve kendi listesini açıkladı. Tabii ilk sırada kendisi vardı.
Haluk Yıldız, geçmişte, Türkiye’nin Almanya’da ki Türkler üstünde kurduğu hegemonyadan rahatsız olduğunu söylemiş, Sayın Erdoğan’a da sıcak bakmadığını açıklamış biridir.
Kim tarafından, ne derece desteklendiği ise meçhul şimdilik.
Avukat Fatih Zingal ise bu görüşmeler devam ederken, ta geçen sene ismini tescil ettirdiği, mealen de Gurbetçiler Alternatifi olan Partisini kurdu ve adaylığını açıkladı!
Alman kanallarında sürekli misafir olan ve son dönemlerde ise Türk hükümeti hakkında pek de iyi konuşmayan Zingal, bu hareket ile hiçbir adayın seçilmemesini şimdiden garanti etti!
Nedeni ise gayet basit.
Bir Vekili AP’ye göndermek için en az 260000 oy toplaması gerekiyor. Ve zaten kıt olan oylar, üçe bölünmüş olacak.
Bunu Fatih Zingal neden yapmıştır?
Tüm bu aritmetik gerçekleri, yani kendisinin dahi asla kazanamayacağını bile bile, bu harakiri harekatına neden baş vurmuştur?
Her yerde, Ankara’nın adamıyım diye dolaşan Zingal, işte tam da aynı Ankara’nın iradesine neden tam zıt bir eyleme girmiştir?
Bu eylem ile de Milli bir adayın çıkmasını neden sabote etmiştir.
ADD’nin listebaşı adayı Nevin Toy – Unkel ile yaptığım görüşmelerde;
“Murat bey, ben anlamıyorum. Hepimiz bir olarak Ankara’nın öngördüğü adayı AP’ye taşıyacaktık. Bizim de hayalimiz bu idi, hep beraber hareket etmek, tek vücut olmak. Biz buna o kadar hazırdık ki, kendi adaylarımızı çıkartmak için gerekli olan Olağanüstü Genel Kurulumuzu, gelişen bu olaylar karşısında don anda yapabildik. Bizim tarafımızdan sıkıntı yoktu, hep birlikte öngörülen adayı destekleyecek, hep bir olacaktık. Bu insanlar neden böyle yaptı, gerçekten bilmiyorum.” demecini aldım.
Ankara’nın öngördüğü aday da bu söyleyenleri doğruladı.
Eskiden biz, bizden olmadığını bildiklerimize karşı, gardımızı alabiliyorduk. Şimdi ise, bizden gibi gözükenler, bize en büyük kazıkları atmakta.
Yıllardır Ankara’ya yakın görünerek, boy boy fotoğraflar çekilerek, belirli bir popülarite ye ulaşanlar, birden bire 180 derece dönerek, hem Ankara’ya, hem milletimize, hem de davaya büyük zararlar veriyorlar.
Sonunda ise kaybeden insanımız oluyor.
Bunu ilk kez yaşamız değiliz. Korkarım son kez de yaşamayacağız.
Misalen, AK Partisinden aday adaylığını koyup, teveccüh görmeyince de ağıza alınmayacak küfürler sarfeden, hatta AK Partisi karşıtı çalışmalar yapanları da gördük, tanık olduk.
Demek ki, dava kavramı, birileri için, kendi menfaatleri ile uygun olduğu müddetçe geçerli. Ancak menfaatler bitince, dava falan, hiçbir şey ifade etmiyor!
Yazıklar olsun!
Bugün itibariyle, kendinden çok emin olan kibir abidesi Fatih Zingal, adaylığı için gerek imzaları (4000), toplayamamış ve kendini rezil etmiştir.
Netice de ADD Partisi, ilk yapılan anlaşmaya sadık kalarak beklemiş olmalarından ötürü, çok az bir fark ile, imzaları toplayamamıştır.
Netice de şimdi, en başından anlaşmayı sabote eden BİG Partisi ve Haluk Yıldız, seçime hak kazanmış durumdalar, ancak bu isime Avrupa’da ki FETÖcülerin çok sıcak baktığı da bilinmekte.
Ve kaybeden Aziz milletimiz olmuştur ne yazık ki.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Bu görüşmelerden ortaya çıkan tablo ise affedersiniz ama gerçekten mide bulandırıcı.
Eski bir Avrupa Parlamenteri olan bir insanımız, Ankara’nın da teveccühü ile, aday olarak AP gönderilecekti.
Bunun için, Almanya’da faaliyet gösteren BİG Parti, ADD Partisi yöneticileri ve UID’de palazlanmış olan Fatih Zingal ile toplantılar yapıldı.
Geniş bir ittifak ile eski parlamenter, işinin de ehli olduğu için liste başı olacak, parti adayları da sırası ile listeye girecekti!
Almanya’da oy kullanabilecek Türklerin sayısı kısıtlı ve de maalesef çok dağınık. Bundan dolayı da zaten bir vekil, hadi mucize olursa iki vekil gönderebilinecekti.
Ve bu ittifak görüşmeleri devam ederken, ADD Partisi yetkilileri bu anlaşmaya sadık kalırken, olanlar oldu.
Şahsi EGO’sunu tatmin edilmemiş gören BİG Partisi Genel Başkanı Haluk Yıldız, çıktı ve kendi listesini açıkladı. Tabii ilk sırada kendisi vardı.
Haluk Yıldız, geçmişte, Türkiye’nin Almanya’da ki Türkler üstünde kurduğu hegemonyadan rahatsız olduğunu söylemiş, Sayın Erdoğan’a da sıcak bakmadığını açıklamış biridir.
Kim tarafından, ne derece desteklendiği ise meçhul şimdilik.
Avukat Fatih Zingal ise bu görüşmeler devam ederken, ta geçen sene ismini tescil ettirdiği, mealen de Gurbetçiler Alternatifi olan Partisini kurdu ve adaylığını açıkladı!
Alman kanallarında sürekli misafir olan ve son dönemlerde ise Türk hükümeti hakkında pek de iyi konuşmayan Zingal, bu hareket ile hiçbir adayın seçilmemesini şimdiden garanti etti!
Nedeni ise gayet basit.
Bir Vekili AP’ye göndermek için en az 260000 oy toplaması gerekiyor. Ve zaten kıt olan oylar, üçe bölünmüş olacak.
Bunu Fatih Zingal neden yapmıştır?
Tüm bu aritmetik gerçekleri, yani kendisinin dahi asla kazanamayacağını bile bile, bu harakiri harekatına neden baş vurmuştur?
Her yerde, Ankara’nın adamıyım diye dolaşan Zingal, işte tam da aynı Ankara’nın iradesine neden tam zıt bir eyleme girmiştir?
Bu eylem ile de Milli bir adayın çıkmasını neden sabote etmiştir.
ADD’nin listebaşı adayı Nevin Toy – Unkel ile yaptığım görüşmelerde;
“Murat bey, ben anlamıyorum. Hepimiz bir olarak Ankara’nın öngördüğü adayı AP’ye taşıyacaktık. Bizim de hayalimiz bu idi, hep beraber hareket etmek, tek vücut olmak. Biz buna o kadar hazırdık ki, kendi adaylarımızı çıkartmak için gerekli olan Olağanüstü Genel Kurulumuzu, gelişen bu olaylar karşısında don anda yapabildik. Bizim tarafımızdan sıkıntı yoktu, hep birlikte öngörülen adayı destekleyecek, hep bir olacaktık. Bu insanlar neden böyle yaptı, gerçekten bilmiyorum.” demecini aldım.
Ankara’nın öngördüğü aday da bu söyleyenleri doğruladı.
Eskiden biz, bizden olmadığını bildiklerimize karşı, gardımızı alabiliyorduk. Şimdi ise, bizden gibi gözükenler, bize en büyük kazıkları atmakta.
Yıllardır Ankara’ya yakın görünerek, boy boy fotoğraflar çekilerek, belirli bir popülarite ye ulaşanlar, birden bire 180 derece dönerek, hem Ankara’ya, hem milletimize, hem de davaya büyük zararlar veriyorlar.
Sonunda ise kaybeden insanımız oluyor.
Bunu ilk kez yaşamız değiliz. Korkarım son kez de yaşamayacağız.
Misalen, AK Partisinden aday adaylığını koyup, teveccüh görmeyince de ağıza alınmayacak küfürler sarfeden, hatta AK Partisi karşıtı çalışmalar yapanları da gördük, tanık olduk.
Demek ki, dava kavramı, birileri için, kendi menfaatleri ile uygun olduğu müddetçe geçerli. Ancak menfaatler bitince, dava falan, hiçbir şey ifade etmiyor!
Yazıklar olsun!
Bugün itibariyle, kendinden çok emin olan kibir abidesi Fatih Zingal, adaylığı için gerek imzaları (4000), toplayamamış ve kendini rezil etmiştir.
Netice de ADD Partisi, ilk yapılan anlaşmaya sadık kalarak beklemiş olmalarından ötürü, çok az bir fark ile, imzaları toplayamamıştır.
Netice de şimdi, en başından anlaşmayı sabote eden BİG Partisi ve Haluk Yıldız, seçime hak kazanmış durumdalar, ancak bu isime Avrupa’da ki FETÖcülerin çok sıcak baktığı da bilinmekte.
Ve kaybeden Aziz milletimiz olmuştur ne yazık ki.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.