Son yazımda popülizme ve tehlikelerine değinmiştim.

Bugün maalesef, muhalefet yapacağım diye, saçmalama derecesine gelmişliği yazmak zorundayım.
Bu pek de keyif verici değil, ancak acı gerçek.

Bugün Sosyal Medyada olsun görsel basında olsun, muhalefetin bu kez de Kastamonu, Sinop ve Bartın'ı vuran sel felaketinin üzerinden siyaset devşirmelerini, dehşet ve ibretle izledim, izliyorum.

CHP'li Engin Altay, İBB ve ABB ekiplerinin afet bölgesine alınmadıklarını, hiç utanma, sıkılma olmadan beyan ediyor, ancak söz konusu olan Belediyelerin sosyal medya paylaşımları bunları yalanlıyor.

Yani Engin Altay, bile isteye, milletin gözünün içine baka, baka yalan söylüyor!

Halk TV'de birisi: "Doğa olaylarının felakete dönmesinin sebebi AK Partisi iktidarıdır" diyor!

Arkadaşım, acilen psikolojik destek almalısın.
AK Partisi karşıtlığı sende hastalıklı bir hale gelmiş, beyin fonksiyonlarını etkilemiş.

El insaf yahu.

Bir şehrin yapılanması yirmi yıllık bir iş mi?
Dere yataklarına yerleşim iznini bir bakın, kim kaç senesinde vermiş.

Bozkurt, Abana, kaç yıllık ilçeler acaba?

Hepsini bir yana bıraktık, orada şu anda bir felaket var, yitirdiğimiz canlar var, her şeyini yitirmiş insanlarımız var!

Daha arama, kurtarma faaliyetleri devam ediyor iken, siz kalkıyor, bu acıların üstünden siyaset devşirmeye kalkıyor sunuz.

Bu muhalefet olmak değil, düşmanlıktır.

Yapmanız gereken, şu idi:
Ucundan tutulacak bir şey var mı?
Yapabilecek bir şeyimiz var mı?

Sizin yaptığınız ise felaketin geçtiği yerlere haftalar sonra uğrayıp, insanları hükümeti kötülemeye zorlamak.

Acıyorum size.

Bu kadar düştünüz ya, ne diyeyim ben daha.

Bu ara sanırım, ünlü/ünsüz sanatçı kesimine, sözümona fenomen takımına, aydın geçinenlere, TTB'ye, Mimarlar odasına falan Kastamonu kendini pek sevdirmemiş olsa ki, hiçbirinden bir gık çıkmadı.

Tabii sahil kenarlarındaki yatırımlarını korumaya gelince, her platformda haykırıyorlardı, iş Anadolu'ya gelince, sessizlik hakim!

Merak etmeyin, yüce Türk milleti bunlarıda gördü, görüyor ve emin olun, vakti gelince size faturasını çıkartacaktır da.

Bir Alman devlet kuruluşu olan DW, yani Deutsche Welle, Almanya'daki sel felaketinde, STK'ların ve Alman Devletinin açtığı yardım kampanyalarını canhıraş destekler iken, Türk Devletinin, felaketler için açtıkları yardım kampanyasını ise kötülemek ile meşgul.

Pardonda, sizinkisi felaket de bizimkisi çocuk oyuncağı mı?

Efendiler, felaket evrensel bir kavramdır ve dünyanın neresinde olursa olsun, felakettir.
İnsanların öldüğü, acı çektikleri, her şeylerini kaybettikleri her olay felakettir ve tüm dünyayı aynı şekilde ilgilendirir.

Üzerinden siyaset yapılmaz, yaraları sarmaya çalışılır.
Elden gelmiyor ise de susulur, geçmiş olsun ve başsağlığı dilenir.

Bu vesile ile tekrar, kıymetli dostların, insanların bulunduğu, evliyalar diyarı Kastamonu ya, Sinop'a, Bartın'a geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Rabbim beterinden saklasın.

Vefat eden insanlarımıza Allahtan Rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.

Büyük Türk Milleti ve Devleti, bu zorlukların üstünden de gelecektir.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam