Artık pes doğrusu
Bir inovasyon, bir proje, yapıcı eleştiri… Hak getire.
Yok.
Sadece, her şeye, ama her şeye hırçınca karşı çıkmak, popülist algılar oluşturmak ve abuk subuk PR şovları yapmak.
Hepsi bu.
Ancak şu birkaç gün içinde olup bitenler, artık sanırım ki, en sabırlı insanı bile, en iyi niyetli bakanı bile isyan etme seviyesine getirdi.
Taciz, tecavüz, ihanet, sonunda da uyuşturucu kaçaklığı.
CHP, mahalle teşkilatlarından genel merkezine kadar, tacize, tecavüze batmış meğerse.
Teker, teker gün ışığına çıktı, çıkıyor.
Bunun karşılığında CHP Genel Başkanı suspus, hatta kadın kimliğini, siyasi kimliğinin önüne koyan, İstanbul un meşhur İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu, suspus.
Pardon, o susmamış.
Taciz edilen, tecavüze uğrayanları susturmaya, sindirmeye çalışmış, çalışıyor.
Eh Maltepe'den çıkan tecavüzcü de akrabası olunca…
Tecavüz eden "biraz zampara", tecavüze uğrayan "yollu"!
Fail kendilerinden olunca, CHP'nin bu olaylara bakış açısı tam olarak da böyle.
Utanç verici diyeceğim, çok hafif kalacak.
İki yüzlülük ve çifte standart. Sanırım bu terimler biraz da olsa bu vahim durumu izah etmeye yakın oluyorlar.
Ancak bugün TBMM kürsüsünden Sera Kadıgil'in yaptığı konuşma, sanırım şaşırmışlığın, akıl tutulmasının en bariz örneği.
Bu kişi, "Evet tacizler ve tecavüzler oldu, nasıl olmasın, cinsel hürriyeti tanımayan bir iktidar altında yaşıyoruz 18 senedir" dedi.
Evet, gerçekten bu lafları sarf etti!
Yani kendi ahlaksızlıklarından, insanlık dışılıklarından bile AK Partisi'ni sorumlu tuttu.
Pes, Vallahi pes!
Bu kadının doğrudan bir klinik psikolog ile görüştürülmesi ve terapi olması lazım.
Çünkü hiçbir mantık ile bu söylenenler, asla izah edilemez.
Kabul hiç edilemez.
Bunlar alışmışlar, her şey üzerinden AK Partisi ne saldırmaya, artık kendi iğrençliklerinden bile Hükümeti sorumlu tutuyorlar.
Akıllara zarar!
Affedersiniz, ne yapacaktı hükümet?
Her bir CHP üyesinin ardına bir ahlak zabiti mi dikecekti?
Uçkurunuza sahip olamayan sizsiniz siz.
Aslında, Sera Kadıgil'in yaptığı bu konuşma, CHP'nin içinde bulunduğu durumun adeta bir göstergesidir.
Siyaset yok, akıl yok, izan yok, haya, edep kalmamış ve artık en aşağılık duygularını bile frenleyemez olmuşlar.
Hırçınca her yere ve her şeye saldırmaktan başka yapabilecekleri hiçbir şey yok, kalmamış.
Tam bir ahlak erozyonu ile karşı karşıyayız maalesef.
Üstelik de Türkiye'nin en eski partisinde oluyor bu olaylar.
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin, CHP'yi getirdiği durum bu.
Siyasi iflas.
Hoş, bu zatın iflas ile geçmişi sabıkalı zaten.
Yani denilebilir ki, elini artığı kuruyor.
Hadi HDP ile her türlü bölücülüğün içinde olduğunuza alıştık.
Peki şimdi bir de sapıklıklarınıza mı alışacağız?
Yolsuzluk, hırsızlık, beceriksizlikleriniz ile aşina idik.
Yeni moda ise ahlaksızlık.
Hele bir de Ankara Büyükşehir Belediyesinin uyuşturucu tacirine ne diyeceğiz?
Affedersiniz de daha ne kadar alçalmayı düşünüyorsunuz?
"Liyakat da liyakat" diye söylendiniz durdunuz!
İl'e aldıklarınız, teşkilatlarınıza doldurduklarınız şu tiplere bir bakın hele.
Uyuşturucu tacirleri, cinsi sapıklar…
Ve tüm bunları örtbas etmeye çalıştıkları algılar!
Sahte suikastlar, asparagas dinlenme iddiaları…
Bunları kimse yemiyor artık.
Bu ara, bunların şimdi ayyuka çıkması, içinde boğulduğunuz bölücü anayasa taslaklarını, ortakçınız İyi Parti'nin içinde boğulduğu FETÖcü skandallarını da unutturmayacaktır.
Bunu da bilin istedim.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Dadal