Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

Aile zayıflarsa toplum azıtır

Tarihimizde toplumlarımızın en güçlü sütunu tartışmasız ailedir. Çekirdek aileden aşirete kadar.
Aile zayıflarsa toplum azıtır
Eski dil ile 'Otağdan oba ya' kadar!

Ancak günümüzde maalesef, aile mefhumu gittikçe önem kaybediyor, hele hısım, akraba ilişkileri hepten önemsizliğe karışıyor.

Büyüklerin küçüklere sevgisi, küçüklerin büyüklere saygısı, eski mektup mısralarında kalmış, sanki çook eski bir uygarlıktan kalma tarihi eser olmuşlar!

Toplumumuz ise adata bir cinnet topağı haline geldi!

Ebeveyn, çocuk cinayetleri, dost akraba cinnetleri, karmakarışık İlişkiler zincirleri ve bunlardan doğan cinayetler, gazete başlıklarından inmez olduğu gibi, bir takım TV proğramlarına da malzeme oldu. 

MaşAllah Müge Anlı hanım, sanırsınız ki tüm Emniyet Genel Müdürlüğü'nden fazla suçlu buluyor.

Bu tip programlar da toplumsal huzursuzluğu tetiklediği gibi birçok sapığa da adeta ders çalışma fırsatı sunuyor sanki. 

Toplumumuz yozlaşıyor! Vahşileşiyor!

Bu konuda yapılmış psikolojik araştırmaları inceler iseniz ne kadar sosyopat, psikopat, psikomanyak var ise ne kadar toplum çöplüğü olarak adlandırılan suç makinaları var ise hepsinin temelinde, hikayesinde, Anne sevgisinin, aile sevgisin olmadığı, bu değerlerden uzak büyüyerek, oldukları insanlık dışı yaratıklar oldukları ortaya çıkıyor! 

Toplumun en sağlam direği ailedir demiştik.

Ve emin olun bunu çok üzülerek yazıyorum ama bu hükümetin aile ve sosyal politikaları da gerçekten toplumu daha da kötü olmaya itiyor sanki.

Aile toplumun direği ise, ailenin temeli de Annedir.
Anne evi kurar, çocuk yetiştirir. Yani toplumu yetiştirir.

Anne bir eli ile beşiği, bir eli ise de dünyayı sallar!

Babalar, kültürümüzde daha çok aileyi geçindirmek ile meşguldürler.

Şimdi tabii bir sürü feminist dernekleri ayağa kalkacaktır belki, ancak kimse kusura bakmasın, bunlar sarsılmaz realiteler. 

Fakat maalesef günümüzde, aile politikası daha fazla kadını iş hayatına kazandırmaya dayanan bir yol izlemektedir.

Bu ne feci bir hatadır!

Çocuğunu yetiştiremeyen annenin yerini kim, kimler alır?

TVler, akıllı telefonlar ve sokaklar alır! 

Bunun neticesinde ise annelerine, babalarına silah çeken, huzur evlerine yollayan bir toplumun meydana gelmesidir!

İlle de kadınları iş hayatına kazandırmak istiyoruz diyorsanız, buyrun, bunu aileyi parçalamadan yapınız.

Home ofis gibi imkanları teşvik ederek, evden çalışmasını teşvik ederek yapınız. 
Ancak annelerimizi, çocuklarından ayırmayınız!

ABD bu hayayı ta 50'li yıllarda yaptı. 

Sonucu belli, koca bir ülke, cinnet geçiren bir psikopatlar, manyaklar diyarı haline geldi.

İki milyon kişinin hapishanelerde olan, yüzbinlerce mahkumun ise idam cezasına çarptırıldığı bir toplum haline geldi ABD!

O kadar ki, Georgia eyaletinin Atlanta petrolüne yakın Kennesaw kasabasında, silah taşıma mecburiyeti var! 

Bu uygulama 1983 yılında başlamış ve o zamandan bu zamana suç oranı %90 gerilemiş!

Şimdi eğer biz bu ülkede bu hatayı yaparsak, emin olun aynı durumlara, çok daha çabuk düşeriz!

Hem üç çocuk isteyip hem de kadınları iş hayatına kazandırmak, takdir edeceksiniz ki, birbiri ile asla bağdaşmıyor. Çünkü birbirine tabandan tavana zıt iki kavram bunlar!

Halbuki aileyi teşvik etmek çok daha karlı olacaktır! 

Kapitalizme, tüketime dayalı bir toplum bir devlet değil, sosyal bir devlet olma yönünde ilerlememiz gerekir!

Sosyal diyorum, sosyalist demiyorum! 

Annelerimizi, evlerinden uzaklaştırıp, iş dünyasına kazandırmaktan ise her doğan çocuğa 18 yaşına kadar ödenecek bir çocuk parası, çocuk doğuran kadınlara emeklilik hakkı tanımak, çok daha mantıklı, ve uzun vadede toplumsal açından çok daha faydalı olacaktır!

Çünkü şu an, işverenlerin üzerinden ödenmesi gereken çocuk paraları, istisnalar hariç, çalışanların cebine girmiyor maalesef! 

Ancak, çağımızın başka bir çirkin geleneği haline gelen boşanma vakalarından doğan bir gerçeğin, yani çocukları ile tek kalan ve çalışmaya muhtaç annelerin, bu paraya ihtiyaçları var. 

Boşanmaların büyük bir oranı da aslında kadınlarımızın çalışmaya mecbur bırakılmasından kaynaklanmıyor mu?

Mesleğe göre, çalışan bir bayan, feminen hatlarını kaybediyor, hayat stresle başlıyor, stresle bitiyor, beklediği alakayı karşılıklı göremeyen çiftler ise işte tam da bu alakayı değişik yollarda arıyor.

Sonuç maalesef ortada! 

Avrupa'da aileyi, aile olmayı teşvik etmek için, devletler, binbir türlü seçenekler sunuyor.

Biz de tam tersi, bir çocuğu yetiştirebilecek en büyük şefkat misalini, neymiş, iş hayatına kazandıracakmışız! 

Bu durum abes ile iştigal değildir de nedir?

Zamanında bize dayatılan AB uyum yasaları, milletimize her konudan zaten ters değil mi?
Genetik yapımıza ters, teolojik olarak ters, sosyo kültürel olarak zaten ters! 

Toplumsal huzuru korumak ne TV kanallarının ne de kolluk kuvvetlerinin işidir. 

Bu iş en başta devletin işidir!

Bunu da akıllı bir aile ve sosyal politikaları ile yapar!

Sosyal bir devlet olarak yapar, hukuk devleti olarak yapar!

Bunun içinde askında yapılması gereken şey, tarihimize bakmak, geleneklerimize dönmektir. 

Çünkü bizim geleneklerimiz içinde, aile çok geniş bir yer alır.
Akrabalık bağları çok büyük yer alır. 
Karşılıklı sevgi, saygı çok önemlidir. 

Kalp kırmama, kem söz söylememe, hak yememe çok geniş yer alır!

Geleneksel Türk toplumunda, kapılar kilitlenmez, dükkanlar kilitlenmezdi. 
Hakka, hukuka riayet edilir, huzur böyle sağlanırdı!

Sağlam toplum, sağlam aileden gelir! 

Bunun garantisi ise, mutlaka ilgili ve çocuklarının üstüne titreyen annedir!
Koca gün çalışıp, akşamları çocukları ile bir iki saat geçiren anne değil!


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam 

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı