Bir taraftan içim diyor ki, "duy da inanma."
Çünkü bu çekilme sözlerini biz pek çok kez duyduk.

Hoş bu kez ciddi gibi duruyor.

Böyle olsa da buna şu sözü hatırlayarak bakabiliriz: "Afganistan'da bulunma sebebimiz, elbette ticari çıkarlarımızı koruma amaçlıdır."

Bunu eski Alman Cumhurbaşkanı Horst Köhler, bir Afganistan gezisi esnasında söylemişti.

Yani insan hakları, insani yardım, hümanizm falan, hikâye.

Hep hikâyeydi zaten.

Afganistan'a müdahale sebepleri, başından beri, yer üstü ve yeraltı zenginlikleri idi.
Tabii bir de afyon tarlaları, dolayısıyla uluslararası uyuşturucu ticareti, dolayısıyla multimilyarlarca dolar rant.

Değerli taş bakımından da çok zengin bir ülke Afganistan.

Eğer Batı, Afganistan'dan çekilme kararı alıyorsa, bu, artık oradan bir ticari beklentileri olmadığını gösterir.

Elbette, aynı zamanda, zorbalıkla, katliamlarla, bir Milleti ilelebet esaret altında tutulamayacağının da ispatıdır.


Diyelim ki çekildiler.

Afganistan'ın çoğu bölgeleri, taş devrine geri bombalandı.
Altyapı namına bir şey kalmadı.
İş yok, aş yok, gelecek vadeden hiçbir şey yok.
Ülkenin %90 ı açlık sınırında, ya da çok ilkel şartlarda hayatlarını idame ettirmek çabasında.
Su, elektrik, hak getire.

Senelerdir, yani Rusların istilası ile beraber, Afganistan barış denen bir şeyi görmedi.
Hep savaş, hep zulüm.
Bugün elli yaşında olan bir Afgan dahi, barış nedir bilmez.
Bu çok vahim bir şey.
Beş kuşağın, sürekli şiddet altında yetişmiş olması demek. Savaştan başka bir şeyi bilmiyor olması demek.

Peki, bunun karşılığında Afganistan halkına, devletine bir tazminat ödenecek mi?

Onlarca yıldır, ölen, yaralanan, sakat kalan insanlara, ailelerine bir tazminat ödenecek mi?

Hiç sanmıyorum!

Ve nitekim, Batının müdahalesi ile Afganistan da ne değişti?
İyiye giden ne oldu?

Uluslararası terör örgütleri Afganistan'dan çekildi mi?
Taliban Afganistan da bitti mi?

Hatta şöyle soralım:

NATO çekildiğinde, Afganistan da şiddet bitecek mi?
Savaş bitecek mi?
Zulüm bitecek mi?
Terör bitecek mi?

Hayır, bitmeyecek.

Çünkü görünürde çıksalar dahi, muhakkak, "ruhları" orada kalacak, bırakacaklar.

Ve yine her gün insanlar ölecek, çocuklar ölecek, aslında insanlık ölecek.

Taliban bugün hiç olmadığı kadar güçlü.

Çünkü yabancı ve gayr-ı Müslim askerlerin, yıllardır varlığı, yöre halkını Taliban'ın tarafına itti.

Savaş lordları için zaten değişen bir şey olmayacak.

Afyon tarlalarını korumak için, en çok parayı basan her kimse, onun için, aşiretlerindeki gençleri savaştıracaklar.

Kanunsuzluk, anarşi, kargaşa devam edecek.

Ülkenin %1'i, ikisi, çok çok zengin kalacak, geri kalanlar ise özellikle de şehirlerin dışındaki köylerde yaşayanlar, karınlarını nasıl duyuracaklarını düşünecek.

İşin içinden çıkamayanlar ise, yollarını memleketlerinin dışına çevirecek ve mülteci oylatacaklar.

Peki, 2001'de "Afganistan da terörü bitireceğiz" diyerek bu savaşa giren, başta ABD'nin bu söylemi nerede kaldı?

Çok açık, Kore harbinden sonra ABD, girdiği hiçbir savaşı kazanamadı.

Kazanmaları da zaten mümkün değildi.

Peki ne yaptı ABD Afganistan'da?
Ellerindeki hurda silahları kullanıp, NATO'ya fatura etti.

Yeni silah, ekipman ve mühimmatlarını, "reel şartlar altında" deneyip geliştirme şansını buldu.

Acı, ama gerçekler bunlar.

Bir milletin üzerinde, silah deneyleri yapıldı.

Afganistan halkına ise verilen hiçbir söz yerine getirilmedi.

Elli küsür yıldır süren bir vahşet, yerini yine vahşete bırakacak.

Olan bu, olacak olan da bu.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam