ABD, babasının hayrına iş yapmaz!
ABD, unutulmaması gerekir ki, vahşi kapitalizmin icad edildiği, mükemmel seviyesine ulaştırıldığı ülkedir.
Öyle ki, gidenler görmüştür, meşhur 5’th Avenue Caddesinin üstünde, para asillerinin milyon dolarlık malikaneleri bir tarafta yer alır, sokakta yaşayan insanların derme, çatma çadırları, diğer tarafta!
Çünkü kural budur.
Birileri kaybederken, bir diğerleri kazanır!
Ancak Ne kadar çok insan kaybederse, o kadar az insan kazanır!
Makasın açığı da gittikçe büyür.
Vahşi kapitalizmin kuralı budur. Büyük balıklar, küçük balıkları yutar!
Peki bunun bizimle ne alakası var diyeceksiniz.
Çok alakası var efendim!
Bizim bir uzun yıllardır ezeli düşmanımız var: PKK!
Bir de azgın düşmanımız var: FETÖ!
İkisinin de ipleri ABD’nin elinde, bunu herhalde bilmeyen yoktur.
Şimdi ise, ABD’nin bir diğer özelliği devreye girdi, giriyor.
ABD, menfaati biten herkesi, herşeyi anında satar!
Misal mi istiyorsunuz:
İran da Şaha karşı kimi kullandı? Humeyni’yi.
Humeyni geldi, Şahı defetti. Rejimi eline aldı, sonrasında ne oldu?
ABD Humeyni’yi sattı, kime sattı, Saddam Hüseyin’e sattı.
Ve bir savaş başladı.
İran, Irak harbi!
Rusya Humeyni’yi tuttu, ABD ise Saddamı!
Savaş sonuçsuz bitti. Olan milyonlarca Müslüman’a oldu.
Peki Saddamın arkasında durdu mu?
Elbette ki de hayır.
Kuveyt’i yem olarak verdiler ve Saddam’ı satışa getirerek, harp başlattılar. Birinci Irak harbi. Gerisini biliyorsunuz.
Küba da Batista.
Nikaragua da Ortega.
Afganistan da Üssame bin Ladin.
Liste uzun ve kabarık, fazla canınızı sıkmak istemiyorum.
Bunların hepsi, bir zamanlar ABD’nin favori ettikleri, sonradan ise sıcak bir kestane gibi füşürdükleridir.
Bizimkilere gelince.
FETÖ, artık işlevini, dolayısı ile varolma sebebini yitirmiştir. Yenilmiştir.
Yenen ise, bizzat Aziz Türk Milletidir. Er meydanında, 15 Temmuz gecesinde!
Ve şimdi ABD, FETÖ’yü sattı.
Ama nasıl satmasın?
ABD’nin şu an başında olan Trump, vahşi kapitalizmin yetiştirdiği bir prens!
İkinci numunemiz ise PKK.
PKK, ne kadar cartlasa da bitmiştir. Yenilmiştir.
Dolayısı ile, var olma sebebi ortadan kalkmıştır.
Üç bacağı da kopan Mayın eşeğini de kimse hayatta bırakmaz, kafasına mermiyi sıkar, bırakır!
ABD'de işte bu yenilmiş teşkilatı da el yakan olarak görmüştür, düşürmüştür.
Lafın özünde, FETOŞ’a karşı yürütülen FBI soruşturması, tesadüf değil, tasfiyedir.
Hatta, yarın FETOŞ’ün gerçek öldü haberini alırsanız şaşmayın.
Çünkü dirisini vermezler, bizim de işimize yaramaz zaten.
Öldürür, gönderirler. Nasılsa ellerinde çaresiz değil mi?
PKK yı da yenen, büyük Türk Milletidir.
Yani şu an, zafer olarak gözükenler, ABD mantığında, biten menfaat ilişkisinden kurtulmak olsa bile, asıl bu milletin çabalarının sonucudur.
Her iki düşmana karşı da canla, başla mücadele verilmiş, bu asil milletin kanı akıtılmıştır.
Hainler ise şimdi bir gerçek ile karşı karşıyalar;
Düşman ihaneti sever, haini sevmez!
Eski ABD dışişleri bakanı ve azılı siyonist Hennry Kissinger in de dediği gibi; “ABD niye büyüdü ve başarılı? Çünkü biz, içimizdeki hainleri derhal infaz eder, başka ülkelerin hainlerini ise parlatırız!”
Ve şimdi kaçınılmaz sona yaklaştı hainler. Satışa geldiler.
Çünkü iş göremez haldeler ve ABD ölü eşeğe yatırım yapmaz. Kazanç elde edemeyeceği hiçbir şeye para bağlamaz.
Sizi allengirli laflar ile aldatır, kulağa hoş gelen vaatleri ard ardına sıralar, bir güzel kullanır, hatta posanızı bile sıkar, sonra bakar ki, artık alacak hiçbir şeyiniz kalmamış, bir paçavra gibi atar kenara, yetmez, tanımazdan gelir, yetmez size düşman olur.
Bu kez de böyle olmuştur.
FETÖ’ye ruhbani liderlik, devlet yönetimini vaad etmiştir. Her imkanını seferber etmiştir, yıllarca CIA’yi onun çıkarları için çalıştırmış, inanılmaz servetler dökmüştür!
Şimdi ise, ABD’de tutuklamaya başlamıştır.
Niye beslesin ki, elin hainini?
PKK’ya da on yıllarca, devlet olma sözü vermiş, toprak vaadinde bulunmuş, her türlü imkanını seferber etmiş, paraya, silaha boğmuştur.
Sonunda, daima yirmi yaşında olan Türk askerine, polisine yenik düşen PKK’yı şimdi satmıştır.
Yani ABD bizim hayrımıza bir iş yapmıyor.
Kapitalini muhafaza ediyor.
Ölü yatırım yapmıyor.
On yıllarca bu milletin başına bela ettiği terörist bozuntularını ortada bırakıyor.
Amaçlarına tam olmasa da kavuştular.
Türkiye yıllar boyunca terör ile mücadele etmek zorunda kaldı.
Onbinlerce Şehid ve Gazi verdi, 700 Milyar Dolar kaybetti.
Bu nasıl bir meblağ bilir misiniz?
Türkiye içinde ikinci bir Türkiye’yi sıfırdan inşa etseniz, yine de bu parayı harcamazsınız!
FETÖ, en uzun soluklu, en çok zahmet verdikleri proje idi, temelinde dini istismar olan, İslamı tahrif etmeye kadar varan bir proje.
İstedikleri, kendi yörüngelerinde dönen, kuklaları olacak, light bir İslamı yayacak bir devlet olacaktı.
Olmadı. Son olarak onlara harakiri yaptırarak 15 Temmuz’u yüklediler.
Başaramadılar.
Artık gözden düştüler!
Türk milletinin ferasetine, cesaretine yenik düştüler!
Her ne kadar bizim hayrımızı düşünmese de ABD, bunlar Türk Milletinin zaferidir.
Gurur vesilesidir.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Öyle ki, gidenler görmüştür, meşhur 5’th Avenue Caddesinin üstünde, para asillerinin milyon dolarlık malikaneleri bir tarafta yer alır, sokakta yaşayan insanların derme, çatma çadırları, diğer tarafta!
Çünkü kural budur.
Birileri kaybederken, bir diğerleri kazanır!
Ancak Ne kadar çok insan kaybederse, o kadar az insan kazanır!
Makasın açığı da gittikçe büyür.
Vahşi kapitalizmin kuralı budur. Büyük balıklar, küçük balıkları yutar!
Peki bunun bizimle ne alakası var diyeceksiniz.
Çok alakası var efendim!
Bizim bir uzun yıllardır ezeli düşmanımız var: PKK!
Bir de azgın düşmanımız var: FETÖ!
İkisinin de ipleri ABD’nin elinde, bunu herhalde bilmeyen yoktur.
Şimdi ise, ABD’nin bir diğer özelliği devreye girdi, giriyor.
ABD, menfaati biten herkesi, herşeyi anında satar!
Misal mi istiyorsunuz:
İran da Şaha karşı kimi kullandı? Humeyni’yi.
Humeyni geldi, Şahı defetti. Rejimi eline aldı, sonrasında ne oldu?
ABD Humeyni’yi sattı, kime sattı, Saddam Hüseyin’e sattı.
Ve bir savaş başladı.
İran, Irak harbi!
Rusya Humeyni’yi tuttu, ABD ise Saddamı!
Savaş sonuçsuz bitti. Olan milyonlarca Müslüman’a oldu.
Peki Saddamın arkasında durdu mu?
Elbette ki de hayır.
Kuveyt’i yem olarak verdiler ve Saddam’ı satışa getirerek, harp başlattılar. Birinci Irak harbi. Gerisini biliyorsunuz.
Küba da Batista.
Nikaragua da Ortega.
Afganistan da Üssame bin Ladin.
Liste uzun ve kabarık, fazla canınızı sıkmak istemiyorum.
Bunların hepsi, bir zamanlar ABD’nin favori ettikleri, sonradan ise sıcak bir kestane gibi füşürdükleridir.
Bizimkilere gelince.
FETÖ, artık işlevini, dolayısı ile varolma sebebini yitirmiştir. Yenilmiştir.
Yenen ise, bizzat Aziz Türk Milletidir. Er meydanında, 15 Temmuz gecesinde!
Ve şimdi ABD, FETÖ’yü sattı.
Ama nasıl satmasın?
ABD’nin şu an başında olan Trump, vahşi kapitalizmin yetiştirdiği bir prens!
İkinci numunemiz ise PKK.
PKK, ne kadar cartlasa da bitmiştir. Yenilmiştir.
Dolayısı ile, var olma sebebi ortadan kalkmıştır.
Üç bacağı da kopan Mayın eşeğini de kimse hayatta bırakmaz, kafasına mermiyi sıkar, bırakır!
ABD'de işte bu yenilmiş teşkilatı da el yakan olarak görmüştür, düşürmüştür.
Lafın özünde, FETOŞ’a karşı yürütülen FBI soruşturması, tesadüf değil, tasfiyedir.
Hatta, yarın FETOŞ’ün gerçek öldü haberini alırsanız şaşmayın.
Çünkü dirisini vermezler, bizim de işimize yaramaz zaten.
Öldürür, gönderirler. Nasılsa ellerinde çaresiz değil mi?
PKK yı da yenen, büyük Türk Milletidir.
Yani şu an, zafer olarak gözükenler, ABD mantığında, biten menfaat ilişkisinden kurtulmak olsa bile, asıl bu milletin çabalarının sonucudur.
Her iki düşmana karşı da canla, başla mücadele verilmiş, bu asil milletin kanı akıtılmıştır.
Hainler ise şimdi bir gerçek ile karşı karşıyalar;
Düşman ihaneti sever, haini sevmez!
Eski ABD dışişleri bakanı ve azılı siyonist Hennry Kissinger in de dediği gibi; “ABD niye büyüdü ve başarılı? Çünkü biz, içimizdeki hainleri derhal infaz eder, başka ülkelerin hainlerini ise parlatırız!”
Ve şimdi kaçınılmaz sona yaklaştı hainler. Satışa geldiler.
Çünkü iş göremez haldeler ve ABD ölü eşeğe yatırım yapmaz. Kazanç elde edemeyeceği hiçbir şeye para bağlamaz.
Sizi allengirli laflar ile aldatır, kulağa hoş gelen vaatleri ard ardına sıralar, bir güzel kullanır, hatta posanızı bile sıkar, sonra bakar ki, artık alacak hiçbir şeyiniz kalmamış, bir paçavra gibi atar kenara, yetmez, tanımazdan gelir, yetmez size düşman olur.
Bu kez de böyle olmuştur.
FETÖ’ye ruhbani liderlik, devlet yönetimini vaad etmiştir. Her imkanını seferber etmiştir, yıllarca CIA’yi onun çıkarları için çalıştırmış, inanılmaz servetler dökmüştür!
Şimdi ise, ABD’de tutuklamaya başlamıştır.
Niye beslesin ki, elin hainini?
PKK’ya da on yıllarca, devlet olma sözü vermiş, toprak vaadinde bulunmuş, her türlü imkanını seferber etmiş, paraya, silaha boğmuştur.
Sonunda, daima yirmi yaşında olan Türk askerine, polisine yenik düşen PKK’yı şimdi satmıştır.
Yani ABD bizim hayrımıza bir iş yapmıyor.
Kapitalini muhafaza ediyor.
Ölü yatırım yapmıyor.
On yıllarca bu milletin başına bela ettiği terörist bozuntularını ortada bırakıyor.
Amaçlarına tam olmasa da kavuştular.
Türkiye yıllar boyunca terör ile mücadele etmek zorunda kaldı.
Onbinlerce Şehid ve Gazi verdi, 700 Milyar Dolar kaybetti.
Bu nasıl bir meblağ bilir misiniz?
Türkiye içinde ikinci bir Türkiye’yi sıfırdan inşa etseniz, yine de bu parayı harcamazsınız!
FETÖ, en uzun soluklu, en çok zahmet verdikleri proje idi, temelinde dini istismar olan, İslamı tahrif etmeye kadar varan bir proje.
İstedikleri, kendi yörüngelerinde dönen, kuklaları olacak, light bir İslamı yayacak bir devlet olacaktı.
Olmadı. Son olarak onlara harakiri yaptırarak 15 Temmuz’u yüklediler.
Başaramadılar.
Artık gözden düştüler!
Türk milletinin ferasetine, cesaretine yenik düştüler!
Her ne kadar bizim hayrımızı düşünmese de ABD, bunlar Türk Milletinin zaferidir.
Gurur vesilesidir.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.