Türk Futbolu nereye gidiyor?
Bir anda hafızam yıllarca geriye gitti 1980-1990'lı yıllara. İnanın Futbol izlemek o dönemler çok zevkli ve heyecanlıydı.
Bir anımı paylaşmak isterim.
Yıl 1987. Bir hafta sonu Ali Sami Yen stadında Galatasaray- Fenerbahçe maçına gittik daha 15 yaşındaydım, beni getiren büyüklerim Galatasaraylıydı ve beni Galatasaray tribününe götürdüler. Galatasaray ve Fenerbahçe seyircileri tribünü paylaşmışlar ve aralarında sadece bir sıra Polis vardı. Ben fanatik Fenerli olduğum için polislerden izin alıp Fenerbahçe tribününe geçtim ve oradan izledim. Hiç kimse kimseyle kavga etmemişti.
Kadıköy'de Fenerbahçe – Trabzon spor maçına gittim Fenerbahçe tribününde kuyruk çok uzundu biz iki arkadaş Trabzon tribününe girdik ve orda maçı izledik.
Bu güzel günler gitti yerine kin, nefret ve düşmanlık geldi.
Bizlerde yıllarca amatör futbol oynadık, idarecilik yaptık, çocuklarımızı futbola yönlendirdik ama görüyorum artık bu günkü şartlarda düşünmek zorunda kalırız.
Futbola çocuklarımızı nasıl sevdiririz?
Neden biz Avrupa'daki gibi izleyici kitleleri gibi futbolu keyifle izleyemiyoruz?
Neden?
Bunun sorumlusu kim?
Kesinlikle Futbolu yönetenlerdir.
Sporcu arkadaşlar en masumu, sonuçta ekmek paraları için mücadele ediyorlar ve işlerini yapıyorlar.
Peki yöneticiler?
Profesyonel olamıyorlar maç öncesi ve maç sonrası yaptıkları açıklamalar ortada. Onlarda kendilerince haklılar aslında. Sahada verilen kararlar insanı çileden çıkartmıyor değil.
Peki orası öyle, Türkiye'de Futbol Federasyonu'nun suçu yok mu? İşte asıl baş sorumlu tamda orası.
Futboldan hiç anlamayan kişiler Türk futbolunu yönetmek için ortaya çıkıyorlar ve maalesef kulüp yöneticilerin oyları ile seçiliyorlar.
Futbol Federasyonu başkanlığına aday olan kişi adeta bir siyasi parti seçimi gibi kampanya yapıyor ve oy alabileceği kulüpleri etki altına almak için ne sözler verdiğini bilemiyorum.
Futbol Federasyonu başkanı seçildikten sonra bir anda hangi takımlı olduğu ortaya çıkıyor ve hemen her maç sonrası tartışmalı pozisyonlar konuşulamaya başlanıyor, hakemler konuşulmaya başlıyor.
Peki neden?
Bazı takımlara daha ligin başında belirli müsemmalar gösterildiği aşikâr olduğunda işte başkanın taraflılığı tartışılmaya başlıyor.
Türk Futbolu, futbolun içinden gelmiş, ayağına krampon giymiş, ter akıtmış bu işte liyakat sahibi olmuş kişiler tarafından yönetilmelidir.
Eski Türkiye yok her platformda dünyanın gözü önündeyiz ve bizi izliyorlar.
Bir değer konu ise Spor yorumcuları.
Bazı kanalları tenzih ediyorum, maalesef tam bir felaket tellallığı yapıyorlar. Bir başka deyişle şovmenlik yapıyorlar.
Atıp kesiyorlar, hüküm veriyorlar. Hedef gösteriyorlar. İşte bu seviyesiz programları yapanlarda sorumludur.
Bir lig düşünün üç defa merkez hakem komitesi başkanı değişiyor. Hakemler işlerini profesyonel olarak yapmıyorlar ya da yapamıyorlar. Hakemler her kesimden etkilenerek maç yönetiyorlar. Avrupa'da hatasız maç yöneten hakemler neden Türkiye'de inanılmaz hatalar yapıyorlar?
İşte Futbolun başındakiler kusursa bakmayın tüm sorun sizlerde.
Takımların birbirleri için kin ve nefrete varan rekabetleri artık tehlikeli boyutlara ulaştı ve bunu görüyoruz, yaşıyoruz.
Hakemler hiçbir yöneticiden etkilenmemeli. Hiçbir siyasiden etkilenmemeli ve adil bir şekilde kararlar vermeli, bu kararları veremeyecek ve bu cesareti olmayanlar Hakemlik yapmamalı.
Futbolu sağduyulu profesyoneller yorumlamalı. Sadece Futbol konuşulan ve gerçekten yorumları ile Futbolun gelişimine marka değerine katkı sunacak kişiler TV kanallarında Futbol yorumlamalıdır.
TV'lerde yorum yaparken yapıcı bir üslup dışında hadi falan yerde de yapsana göreyim sıkar orda yapmak vs diye ortamın gerilmesine ve dair yorumcular bu ekranlarda olmamalı.
Futbolu eski güzel günlerine geri getirmek için herkese görev düşmekte.
Herkesin herkesi sevdiği ve futbolu fair play çerçevesinde çocuklarımıza geçlerimize stadyumlarda kardeşliği aşılamak ve futbolun sadece bir spor olduğunu bir eğlence, futbol izlemek bir aktivite olarak hatırlatacak çalışmalar yapmalıyız.
Aksi taktirde futbol bir sporun dışına çıkacak hatta çıkmış bile ve sonu hiç hoş olmayan herkesi üzen olaylara doğru gidiyor.
Görüyoruz ve yaşıyoruz.
Sadece Süper lig için söylemiyorum, alt ligler içinde aynı şeyleri söylüyorum ve top ye küm bir çalışmaya mutlak ihtiyaç var.
Şunu söylemeden geçmek istemiyorum.
Futbolu bilen ve içinden gelen birisi olarak mevcut Futbol Federasyonu başkan ve yönetimleri sınıfta çoktan kaldınız ve Türk Futbolunun önünü açmanız gerekiyor.
Tüm Dünyaya rezil oluyoruz ve Futbolun marka değeri yerlerde geziyor.
Bir anımı paylaşmak isterim.
Yıl 1987. Bir hafta sonu Ali Sami Yen stadında Galatasaray- Fenerbahçe maçına gittik daha 15 yaşındaydım, beni getiren büyüklerim Galatasaraylıydı ve beni Galatasaray tribününe götürdüler. Galatasaray ve Fenerbahçe seyircileri tribünü paylaşmışlar ve aralarında sadece bir sıra Polis vardı. Ben fanatik Fenerli olduğum için polislerden izin alıp Fenerbahçe tribününe geçtim ve oradan izledim. Hiç kimse kimseyle kavga etmemişti.
Kadıköy'de Fenerbahçe – Trabzon spor maçına gittim Fenerbahçe tribününde kuyruk çok uzundu biz iki arkadaş Trabzon tribününe girdik ve orda maçı izledik.
Bu güzel günler gitti yerine kin, nefret ve düşmanlık geldi.
Bizlerde yıllarca amatör futbol oynadık, idarecilik yaptık, çocuklarımızı futbola yönlendirdik ama görüyorum artık bu günkü şartlarda düşünmek zorunda kalırız.
Futbola çocuklarımızı nasıl sevdiririz?
Neden biz Avrupa'daki gibi izleyici kitleleri gibi futbolu keyifle izleyemiyoruz?
Neden?
Bunun sorumlusu kim?
Kesinlikle Futbolu yönetenlerdir.
Sporcu arkadaşlar en masumu, sonuçta ekmek paraları için mücadele ediyorlar ve işlerini yapıyorlar.
Peki yöneticiler?
Profesyonel olamıyorlar maç öncesi ve maç sonrası yaptıkları açıklamalar ortada. Onlarda kendilerince haklılar aslında. Sahada verilen kararlar insanı çileden çıkartmıyor değil.
Peki orası öyle, Türkiye'de Futbol Federasyonu'nun suçu yok mu? İşte asıl baş sorumlu tamda orası.
Futboldan hiç anlamayan kişiler Türk futbolunu yönetmek için ortaya çıkıyorlar ve maalesef kulüp yöneticilerin oyları ile seçiliyorlar.
Futbol Federasyonu başkanlığına aday olan kişi adeta bir siyasi parti seçimi gibi kampanya yapıyor ve oy alabileceği kulüpleri etki altına almak için ne sözler verdiğini bilemiyorum.
Futbol Federasyonu başkanı seçildikten sonra bir anda hangi takımlı olduğu ortaya çıkıyor ve hemen her maç sonrası tartışmalı pozisyonlar konuşulamaya başlanıyor, hakemler konuşulmaya başlıyor.
Peki neden?
Bazı takımlara daha ligin başında belirli müsemmalar gösterildiği aşikâr olduğunda işte başkanın taraflılığı tartışılmaya başlıyor.
Türk Futbolu, futbolun içinden gelmiş, ayağına krampon giymiş, ter akıtmış bu işte liyakat sahibi olmuş kişiler tarafından yönetilmelidir.
Eski Türkiye yok her platformda dünyanın gözü önündeyiz ve bizi izliyorlar.
Bir değer konu ise Spor yorumcuları.
Bazı kanalları tenzih ediyorum, maalesef tam bir felaket tellallığı yapıyorlar. Bir başka deyişle şovmenlik yapıyorlar.
Atıp kesiyorlar, hüküm veriyorlar. Hedef gösteriyorlar. İşte bu seviyesiz programları yapanlarda sorumludur.
Bir lig düşünün üç defa merkez hakem komitesi başkanı değişiyor. Hakemler işlerini profesyonel olarak yapmıyorlar ya da yapamıyorlar. Hakemler her kesimden etkilenerek maç yönetiyorlar. Avrupa'da hatasız maç yöneten hakemler neden Türkiye'de inanılmaz hatalar yapıyorlar?
İşte Futbolun başındakiler kusursa bakmayın tüm sorun sizlerde.
Takımların birbirleri için kin ve nefrete varan rekabetleri artık tehlikeli boyutlara ulaştı ve bunu görüyoruz, yaşıyoruz.
Hakemler hiçbir yöneticiden etkilenmemeli. Hiçbir siyasiden etkilenmemeli ve adil bir şekilde kararlar vermeli, bu kararları veremeyecek ve bu cesareti olmayanlar Hakemlik yapmamalı.
Futbolu sağduyulu profesyoneller yorumlamalı. Sadece Futbol konuşulan ve gerçekten yorumları ile Futbolun gelişimine marka değerine katkı sunacak kişiler TV kanallarında Futbol yorumlamalıdır.
TV'lerde yorum yaparken yapıcı bir üslup dışında hadi falan yerde de yapsana göreyim sıkar orda yapmak vs diye ortamın gerilmesine ve dair yorumcular bu ekranlarda olmamalı.
Futbolu eski güzel günlerine geri getirmek için herkese görev düşmekte.
Herkesin herkesi sevdiği ve futbolu fair play çerçevesinde çocuklarımıza geçlerimize stadyumlarda kardeşliği aşılamak ve futbolun sadece bir spor olduğunu bir eğlence, futbol izlemek bir aktivite olarak hatırlatacak çalışmalar yapmalıyız.
Aksi taktirde futbol bir sporun dışına çıkacak hatta çıkmış bile ve sonu hiç hoş olmayan herkesi üzen olaylara doğru gidiyor.
Görüyoruz ve yaşıyoruz.
Sadece Süper lig için söylemiyorum, alt ligler içinde aynı şeyleri söylüyorum ve top ye küm bir çalışmaya mutlak ihtiyaç var.
Şunu söylemeden geçmek istemiyorum.
Futbolu bilen ve içinden gelen birisi olarak mevcut Futbol Federasyonu başkan ve yönetimleri sınıfta çoktan kaldınız ve Türk Futbolunun önünü açmanız gerekiyor.
Tüm Dünyaya rezil oluyoruz ve Futbolun marka değeri yerlerde geziyor.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Maydanoz