Peynir Kralı'Nın Öyküsü Neler Anlatmıyor Ki
...Ve o özellikler de, bambaşka şahsiyetler, gizemli portreler oluşturuyor.
''Peynir Kralı'' diye anılan veya tanınan Mecit Bahçıvan da, bu sayılı insanların arasında özenle yerini alıyor.
Erivan'da gözlerini açan Azeri çocuğun, bugüne kadar nasıl geldiğinin öyküsü gerçekten de romanlara, filmlere konu olacak bir ''derinlik'' taşıyor.
Nitekim, ''Rehva Krallığından Peynir Krallığına'' adıyla yayınlanan Mecit Bahçıvan'ın ''hatırat'' kitabında, hayatının bütün acı-tatlı ve çoğu ''buruk''anıları anlatılıyor.
Kısacası, saygın bir ailenin içinde başlayan hayat yolculuğu, göçmenliğin; ancak çekenin bildiği, bilebileceği acısıyla, yani bir yaşam kurmanın, kurabilmenin sancılarıyla, yokluklarıyla devam ederken, zorlu koşullarla mücadelelerle, müreffeh dönemleri yakalıyor.
Mecit Bahçıvan'ın aslında gerçek bir başarı öyküsünün kahramanı olduğunu kanıtlayan birçok girişimleri, onu daha da gizemli hale getiriyor.
Kısacası, Mecit Bahçıvan'ın öyküsü 285 sayfalık kitaba bile sığmıyor.
Çünkü, o hep çalışıyor, hep üretiyor, hep hayata katkıda bulunuyor.
''Damarımı kesseniz süt akar'' diyecek kadar mesleğine saygı ve sevgi gösteren 77 yaşlarındaki ''Peynir Kralı'nı hafta sonu, 30 kadar dost gurubuyla birlikte, ta Lüleburgaz'daki tesislerinde ziyaret etmenin zevki-tadı hâlâ hem gönüllerimizde, hem de damaklarımızda dolaşıyor.
Her şeyden önce, çağdaş bir peynircilik kompleksi ile karşılaşıldığı hemen anlaşılıyor.
Beyaz elbiseleri, mavi tulumları onlarca işçi, uzman ve mühendis, ''daha iyi bir peynir üretmek için'' adeta yarışıyor.
Oğlu Erdal Bahçıvan'a ilk işletme öğüdünü verirken '' Cenaze kalır, süt yerde kalmaz'' diye bir koşulu aktaran Mecit Bahçıvan, hemen hemen her şeye hakim bulunuyor.
Tesislerde şimdilik 86 çeşit peynir üretilebiliyor.
Ne var ki, Mecit Bahçıvan'ı üretimden, kazançtan önce, büyük bir özen isteyen işin temizliği ve güvenliği ilgilendiriyor.
Nitekim, Hukuk Danışmanı Avukat Saylan Murat Hekimoğlu, ''Peynir Kralı''nın her şeyden önce yasalara, sonra da yöreye çok önem verdiğini, en ufak bir aksaklığa tahmmül edemediğini vurguluyor.
Velhasıl, bir ''Peynir Krallığı'nda'' bir başarını öyküsünü gözlerle görmek, insana hoş geliyor.
OGÜN/26.Ekim-01.Kasım.2008/Sayı:96/Sayfa:06
Gazete baskısı için tıklayınız.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
