Kutsal Kudüs Faktörü !
Ne var ki, İsrail'in veya Filistin'in en azından radikal Hamas'ın eylem, baskın hatta saldırı yapma durumu her an belleklere takılıyordu.
Intifada bitmeyecek Çünkü hem İsrail, hem Filistin, kutsal belde Kudüs'ün kendilerine ait olduğunu ısrarla öne sürüyor.
Bu yüzden de, iki taraf arasında genelde ihtilaf devam ediyor.
Nitekim, hem Filistin, hem İsrail eylemleri bile bekleniyor.
Her ne kadar, Filistin lideri Mahmut Abbas, ''sıra şimdi Kudüs'te'' diyerek umut verdiği taraftarlarını frenlemek istiyorsa da, her iki tarafta, her an ''eylem'' çıkmasından korkuluyor.
38 yıldır işgal ettiği Gazze şeridindeki 21 yerleşim biriminin tamamından ve batı şeriada ki 120 iskan bölgesinin 4 ünden çekilen İsrail'i zor günler bekliyor.
Yarım asırlık Filistin â€'' İsrail düşmanlığının temelinde yatan ''toprakları istila etme'' süreci, şimdi ''paylaşma'' dönemini yaşıyor.
Nerden nereye?;
Buraya hiç de kolay gelinmediğini bütün dünya biliyor.
Buralara barış hiç gelmedi Gerçekten de, Kenan Elleri'nin dili olsa da, üzerinde yaşana acılardan, dökülen kan ve gözyaşlarından bir bahsedebilse...
Kenan Ellerinde yarım asırdan fazla bir süredir kan, gözyaşı ve feryat çığlıkları birbirine karışıyordu.
Zaman zaman ellerinde taşınan zeytin dalları, çoğu kez nefret tohumlarına dönüşüyordu.
Hatta alabildiğine boy atıyordu.
Oysa hem Filistin, hem de bir kısım İsrailliler, kısacası herkes barış istiyor, barış bekliyordu. Daha doğrusu, barışa içtiği su, yediği ekmek kadar muhtaç...
Acıların dinmesini belki de en çocuklar arzuluyor, barış solumak istiyordu.
Teröre herkes karşı ama Barışa hasret Kenan Elleri'nde en çok kullanılan ''selam'' ve ''şalom'' sözcükleri, aslında ''sulh'' anlamına geliyor.
Ne var ki, selam ve şalom, İsraillileri ve Arapları birbirinden kesin ayırıyor, uzaklaştırıyordu.
Kimse, ne çeşit ve ölçüde olursa olsun, terörü kabul etmiyor.
Gerçekten de, her ne sebeple olursa olsun, nasıl ki terör kınanıyorsa, her türlü istila ve katliam da lanetleniyor.
Belki de, Kenan Elleri'nin kaderinde terör ve katliamın birbirini doğurması, birbirini adeta tamamlaması kaçınılmaz oluyordu.
Denilebilir ki ''nefret'' tohumlarından ''zeytin dalları'' fışkırmıyor.
Ama böylesi bir trajedinin de asırlar boyu sürmesini istemeyenler gün geçtikçe çoğalıyor.
Her şeye rağmen, İsrailliler için ''vaat edilmiş'', Arapların vazgeçmesi mümkün olmayan, ''kurtarılacak'', Hıristiyanların da ''kutsal'' saydığı topraklardır Kenan Elleri...
Paylaşılamayan Kudüs Hz. İsa'nın Beytülrahim'de doğmuş olduğuna inanan Hıristiyanların yanı sıra, Müslümanlar ve Yahudiler de Kenan Elleri'ni kutsal toprak sayıyor.
Kudüs, her üç dinin de ruhani kenti olarak biliniyor.
Zaten herkes biliyor ve kabul ediyor ki, Kudüs'ün statüsü, adil, dolayısıyla kalıcı bir şekilde belirlenmeden bu topraklar üzerinde şiddet ve nefretin bitmesi mümkün olmayacak.
Eğer kan ve göz yaşına son vermek isteniyorsa, kesinlikle Kudüs kördüğümünün çözülmesi icap ediyor.
Şimdi bütün dünya, Kenan Elleri'ndeki gelişmeyi merakla takip ediyor.
İçine girilen süreçte, daha fazla kan ve gözyaşı dökülmemesi isteniyor.
Fakat her şeye rağmen, her iki taraf da ''Kudüs olmadan asla!'' diyor.
Ancak, şimdilerde ''Kudüs'' istemi bir yanda kalırken, İsrail'in Filistin topraklarındaki kanlı egemenliği hüküm sürüyor.
İsrail 2005'te çekildiği Gazze'yi adeta istila etmiş bulunuyor.
Gazze'nin ne olacağı ise şimdiden asla bilinmiyor.
kakin@ogunhaber.com
CRA- 17.Ocak.2009 Cumartesi - 03:17:00
Gazete baskısı için tıklayınız.
Intifada bitmeyecek Çünkü hem İsrail, hem Filistin, kutsal belde Kudüs'ün kendilerine ait olduğunu ısrarla öne sürüyor.
Bu yüzden de, iki taraf arasında genelde ihtilaf devam ediyor.
Nitekim, hem Filistin, hem İsrail eylemleri bile bekleniyor.
Her ne kadar, Filistin lideri Mahmut Abbas, ''sıra şimdi Kudüs'te'' diyerek umut verdiği taraftarlarını frenlemek istiyorsa da, her iki tarafta, her an ''eylem'' çıkmasından korkuluyor.
38 yıldır işgal ettiği Gazze şeridindeki 21 yerleşim biriminin tamamından ve batı şeriada ki 120 iskan bölgesinin 4 ünden çekilen İsrail'i zor günler bekliyor.
Yarım asırlık Filistin â€'' İsrail düşmanlığının temelinde yatan ''toprakları istila etme'' süreci, şimdi ''paylaşma'' dönemini yaşıyor.
Nerden nereye?;
Buraya hiç de kolay gelinmediğini bütün dünya biliyor.
Buralara barış hiç gelmedi Gerçekten de, Kenan Elleri'nin dili olsa da, üzerinde yaşana acılardan, dökülen kan ve gözyaşlarından bir bahsedebilse...
Kenan Ellerinde yarım asırdan fazla bir süredir kan, gözyaşı ve feryat çığlıkları birbirine karışıyordu.
Zaman zaman ellerinde taşınan zeytin dalları, çoğu kez nefret tohumlarına dönüşüyordu.
Hatta alabildiğine boy atıyordu.
Oysa hem Filistin, hem de bir kısım İsrailliler, kısacası herkes barış istiyor, barış bekliyordu. Daha doğrusu, barışa içtiği su, yediği ekmek kadar muhtaç...
Acıların dinmesini belki de en çocuklar arzuluyor, barış solumak istiyordu.
Teröre herkes karşı ama Barışa hasret Kenan Elleri'nde en çok kullanılan ''selam'' ve ''şalom'' sözcükleri, aslında ''sulh'' anlamına geliyor.
Ne var ki, selam ve şalom, İsraillileri ve Arapları birbirinden kesin ayırıyor, uzaklaştırıyordu.
Kimse, ne çeşit ve ölçüde olursa olsun, terörü kabul etmiyor.
Gerçekten de, her ne sebeple olursa olsun, nasıl ki terör kınanıyorsa, her türlü istila ve katliam da lanetleniyor.
Belki de, Kenan Elleri'nin kaderinde terör ve katliamın birbirini doğurması, birbirini adeta tamamlaması kaçınılmaz oluyordu.
Denilebilir ki ''nefret'' tohumlarından ''zeytin dalları'' fışkırmıyor.
Ama böylesi bir trajedinin de asırlar boyu sürmesini istemeyenler gün geçtikçe çoğalıyor.
Her şeye rağmen, İsrailliler için ''vaat edilmiş'', Arapların vazgeçmesi mümkün olmayan, ''kurtarılacak'', Hıristiyanların da ''kutsal'' saydığı topraklardır Kenan Elleri...
Paylaşılamayan Kudüs Hz. İsa'nın Beytülrahim'de doğmuş olduğuna inanan Hıristiyanların yanı sıra, Müslümanlar ve Yahudiler de Kenan Elleri'ni kutsal toprak sayıyor.
Kudüs, her üç dinin de ruhani kenti olarak biliniyor.
Zaten herkes biliyor ve kabul ediyor ki, Kudüs'ün statüsü, adil, dolayısıyla kalıcı bir şekilde belirlenmeden bu topraklar üzerinde şiddet ve nefretin bitmesi mümkün olmayacak.
Eğer kan ve göz yaşına son vermek isteniyorsa, kesinlikle Kudüs kördüğümünün çözülmesi icap ediyor.
Şimdi bütün dünya, Kenan Elleri'ndeki gelişmeyi merakla takip ediyor.
İçine girilen süreçte, daha fazla kan ve gözyaşı dökülmemesi isteniyor.
Fakat her şeye rağmen, her iki taraf da ''Kudüs olmadan asla!'' diyor.
Ancak, şimdilerde ''Kudüs'' istemi bir yanda kalırken, İsrail'in Filistin topraklarındaki kanlı egemenliği hüküm sürüyor.
İsrail 2005'te çekildiği Gazze'yi adeta istila etmiş bulunuyor.
Gazze'nin ne olacağı ise şimdiden asla bilinmiyor.
kakin@ogunhaber.com
CRA- 17.Ocak.2009 Cumartesi - 03:17:00
Gazete baskısı için tıklayınız.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.