Cemil Çiçek, Çok €˜buruk'!
Gerçekten de, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bir yandan da Hükümet Sözcüsü olduğundan, kamuoyunun ''sorumlu'' saydığı isimler arasında da yer alıyor. Aslında Çiçek, seçime 3 ay kala yasa icabı görevinden'' istifa'' ediyor. Ne var ki, Çiçek makamını ''buruk'' bir şekilde bırakmaya hazırlanıyor. Adalet Bakanı Çiçek, özellikle , ''yargıya kırgın'' ayrılıyor. Çiçek, Hürriyet'ten Oya Armutçu'ya verdiği demeçte, ''Ben hayatımı ortaya koydum, her türlü sıkıntıyı göze alarak yargıyı savundum. Bakanlığım bombalandı. (yargı geçmiş olsun) bile demedi'' diye sitem ediyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in bir belge niteliği taşıyan demecini sütunlarımıza aktarıyoruz:
''Benim yargıdan hiçbir beklentim yok. Görev süremin sonuna geliyorum ve seçimden 3 ay önce ayrılacağım. Yargı ile problemi olan bir insan değilim. Allah'a şükür. Ben yargıyı her zaman savundum. Bakanlığımıza bomba konuldu. Allah korudu. O gün o bomba patlasaydı, kaç hâkim, savcı ölürdü, kaç kişi yaralanırdı düşünmek istemiyorum. Üzüntüm odur ki, saldırı ile ilgili bir tek kesim, bildiri yayınlamadı. Bu bakan, yargı için hayatını koymuş bir bakandır. Her türlü sıkıntıyı göze alarak yargısını ve hukukunu korumaya çalışandır. Nezaketten geçmiş olsun ziyareti, telefon araması bile yapılmamıştır. Bu sayı, bir elin parmağını geçmeyecek kadardır. Herkesin oturup bakması lazım. Yargı alanını, siyasetten istismar edilecek bir alan, prim yapılacak bir kurumlar manzumesi olarak görmedim. Türkiye'de, ''yargı siyasalaştı, yargı hükümetin baskısı altında'' deniyor ama en fazla hükümetin aleyhine karar çıkıyor. Bu açmazı, bunu söylevlerin izah etmesi lazım. Tartışmalar yüzeysel oluyor, Türkiye geriliyor. 301'e öyle bakmak lazım. Tartışılmayacak, değiştirilemeyecek bir metin değildi. İki defa ben kendin değiştirdim. Eski TCK'de ceza alt sınırdan veriliyordu. Şimdi yeni sistemde hâkim gerekçesini göstermek kaydıyla en alt sınırdan vermek zorunda değil. Bu açından bakınca suçların cezası çok artmıştır.'' Bu arada, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Cumhurbaşkanlığıadaylığı için anketlerde isminin neden belirtilmediği de merak ediliyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/26-31.Mart.2007/Sayı:13
''Benim yargıdan hiçbir beklentim yok. Görev süremin sonuna geliyorum ve seçimden 3 ay önce ayrılacağım. Yargı ile problemi olan bir insan değilim. Allah'a şükür. Ben yargıyı her zaman savundum. Bakanlığımıza bomba konuldu. Allah korudu. O gün o bomba patlasaydı, kaç hâkim, savcı ölürdü, kaç kişi yaralanırdı düşünmek istemiyorum. Üzüntüm odur ki, saldırı ile ilgili bir tek kesim, bildiri yayınlamadı. Bu bakan, yargı için hayatını koymuş bir bakandır. Her türlü sıkıntıyı göze alarak yargısını ve hukukunu korumaya çalışandır. Nezaketten geçmiş olsun ziyareti, telefon araması bile yapılmamıştır. Bu sayı, bir elin parmağını geçmeyecek kadardır. Herkesin oturup bakması lazım. Yargı alanını, siyasetten istismar edilecek bir alan, prim yapılacak bir kurumlar manzumesi olarak görmedim. Türkiye'de, ''yargı siyasalaştı, yargı hükümetin baskısı altında'' deniyor ama en fazla hükümetin aleyhine karar çıkıyor. Bu açmazı, bunu söylevlerin izah etmesi lazım. Tartışmalar yüzeysel oluyor, Türkiye geriliyor. 301'e öyle bakmak lazım. Tartışılmayacak, değiştirilemeyecek bir metin değildi. İki defa ben kendin değiştirdim. Eski TCK'de ceza alt sınırdan veriliyordu. Şimdi yeni sistemde hâkim gerekçesini göstermek kaydıyla en alt sınırdan vermek zorunda değil. Bu açından bakınca suçların cezası çok artmıştır.'' Bu arada, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Cumhurbaşkanlığıadaylığı için anketlerde isminin neden belirtilmediği de merak ediliyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/26-31.Mart.2007/Sayı:13
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
