Mezopotamya mitolojisi
Sümer dini ve onu takip eden diğer dinlerde yer bulan çeşitli anlatılara daha sonraları ortaya çıkmış Orta Doğu kökenli dinlerde de rastlanılır. İncil ve Kur'an'da yer alan tufan anlatısı buna örnek olarak verilebilir.
Sümer kökenli tanrı ve tanrıçalar daha sonra gelen Mezopotamya dinlerince benimsenmiştir. Kuşkusuz bu sadece dini ve mitolojik anlamda gerçekleşmemiştir; Sümer kültür ve yaşayış tarzı da aynı din ve mitoloji gibi daha sonra iktidara gelen Akad, Asur ve Babillilerce benimsenmiştir. Ayrıca farklı kültürlerin din ve mitolojilerinde de bazı benzerliklere rastlanır: Yunan mitolojisi ve Anadolu mitolojisi gibi. Mezopotamya mitolojisi Sümer temelli olmakla beraber Mezopotamya'nın aldığı sürekli ve yoğun göç ile birçok farklı kavmin inanç ve kültüründen etkilenmiştir.
İ.Ö. IV. binyılda Aşağı Mezapotamya´da yaşayan halkların inançları. Sümer dünyası XIX. yüzyılda keşfedilinceye inanç alanının temel bilgilerinde bir hayli değişiklikler olmuştur. Türkistan bozkırlarından Dicle´yle Fırat deltasına inen bu çok becerikli ve bilgili ulus, bölgelerinin kuzeyinde yaşayan Akad´larıda etkileyerek, olağan üstü bir uygarlık geliştirmiştir.
Her şehrin bir koruyucu Tanrısı vardı. O Tanrı, şehrinin iyi yaşam sürmesinden sorumlu idi. Onun gücü, şehrinin iyi veya fena olduğuna göre değişirdi. Bunlara aym zamanda diğer şehirlerde de tapılırdı. Bu şehir Tanrıları, evrenin yönetimini aralannda bölüşmüşlerdi. Tanrılara ait listelerde 1500 kadar Tanrı adı bulunması, Sumerlilerin ne kadar çok Tanrı yarattığını göstermektedir.
Ab-zu: Yeraltı tanrısı. Apsu(ya da Absu)´da denir. İlk insanlar, yaşamın sarmal gelişimini mevsimlerde izlemişler, doğum-ölüm döngüsünü yeraltı sularına bağlamışlardır. Yeraltı suları, ilkbaharda bütün doğaya canlılık verirler, yazın göklere doğru yükselirler, sonbaharda yağmurlarla yeniden insanın yaşadığı toprağa düşerler, kışın da toprağın altındaki yerlerine dönerler. Bu döngü her yıl böylece tekrarlanır. Su mevsimi gelince, her yıl doğayı yeniden canlandırır. Bu yüzden Ab-zu, canlandırıcı bir tanrıdır.
Akrep İnsanlar: Akrep insanlar ülkesi. Tufan varsayımının ilk biçimi Sümerler´in Gılgamış öyküsünde anlatılır. Tufandan kurtularak ölümsüzlüğe kavuşan Utnapiştim´in oturduğu yer, Akrep ülkesini aştıktan sonra varılan yerdir. Gılgamış, ölümsüzlüğe ulaşmanın çaresini öğrenmek için büyük dedesi Utnapiştim´e gitmek için bu ülkeden geçer.
An: Gök-tanrı. Anum da denir. Savaş tanrısı İştar´ın kocasıdır. Yunanlıların Zeus´uyla eşdeğerlidir, tanrılar tanrısıdır. Sümer inançlarında Enlil(toprak) vr Enki(okyanus) ya da Ea´yla birlikte büyük tanrılar üçlüsünü kurarlar.
Anşar: Gökyüzü tanrısı. Yeryüzü tanrısı tanrısı Kişar´la birlikte dişi yılan Lakamu´yla erkek yılan Lakmu´nun çocuklarıdır.
Annunaki´ler: (Sümer) İkinci derece tanrılar. Bunlar baştanrı Marduk´tan kendilerine bir hizmetçi vermesini istemişler, o da insanı yaratmış.
Arallu: Cehennem ülkesi. Sümer inançlarına göre, cehennem ülkesini yöneten önce tanrıça Ereşkigal´miş, sonra çok güçlü bir tanrı olan Nergal onunla evlenerek cehennem ülkesinin kralı olmuş.
Aruru: Sümer tanrıçası. Sümerlerin ünlü Gılgamış destanında adı geçen, A-Ru-Ru biçiminde de yazılıyor. Uruk kentinin genç kızları, nişanlılarını sabahtan akşama kadar çalıştıran kral Gılgamış´ı ona şikayet ederler. O da Gılgamış´ı başka konularda oyalasın diye Enkidu´yu yaratır.
Boğa: Bolluk ve güçlülük simgesi. Hayvan tapımının en önemli tanrılık hayvanlarından biri olan boğa´ya ilkin Sümer inanaçlarında rastlamakla birlikte boğanın kutsallığı inancının hemen bütün ilkel inançlarda yer aldığı görülür. Bütün mitolojilerde boğa, dölleme ve kuvvet olarak erkek gücünü simgeler. Sümerlerde boğa, erkek insan başlı olarak tasarımlanmıştır. Boğa tapımı, bütün sami dinlerinde süregelerek Antikçağ Yunan ve Roma inançlarına kadar gelmiştir. Boğa eski Yunan´da Zeus´ün, Roma´da Jüpiter´in simgesidir.
İnançlar
Mezopotamya'da ilk yerleşim birimlerinden beri kent-kültürü büyük bir öneme sahip olmuştur. Çoğunlukla bir önemli tanrının tapınağı bir kentte olurdu ve o kent o tanrıya tapımın ana merkezi olurdu. Bu kentlerin içinde en çok öne çıkanı Nippur olmuştur, zira Nippur'da ana tapınağı bulunan tanrı Enlil'dir ki Enlil erken dönem hariç, farklı hanedanlar boyunca Mezopotamya'nın baş tanrısı olarak tapınılmış bir tanrıdır. Kentler ve sahip oldukları tapınaklar olarak şunlar belirtilebilir:
•An, Cennetin tanrısı. Erken dönemde baş tanrıdır, daha sonra yerine Enlil baş tanrı olarak tapınılır. Pan-Mezopotamyalı olarak tanımlanabilecek An, Mezopotamya'nın her yerinde ve her dönem tapılırdı. Uruk kentinde, E'anna tapınağı vardı.
•Enlil, hava ve fırtınaların tanrısı. Mezopotamya mitolojisinin baş figürlerinden olan Enlil, Pan-Mezopotamyalı sayılır, uzun süre Mezopotamya'nın baş tanrısı olmuştur. E'kur isimli tapınağı Nippur kentinde bulunurdu bu nedenle Nippur uzun süre Mezopotamya'nın dini başkenti olmuştur.
•Enki, su ve toprak tanrısı, Pan-Mezopotamyalı sayılır. E'abzu isimli tapınağı, Eridu'da bulunurdu.
•Ki veya Ninhursag, dünyanın tanrıçasıydı. Eridu'da E'saggila tapınağı bulunurdu. Sümer kökenlidir.
•Aşur, Asur'un baş tanrısıdır. Bir tür hava tanrısı olan Aşur yine Asur kökenlidir, tapınağı Asshur kentinde bulunurdu.
•Ninlil, Sümer yaratıcı tanrıça. Nippur'daki E'kur tapınağı.
•Inanna, Sümer aşk ve savaş tanrıçası. Uruk'taki E'anna tapınağı.
•Marduk, Babil'in baş tanrısı. Babil'deki E'saggila tapınağı.
•Nanna (Sümer) veya Sin (Babil), ay tanrısı, E'hursag tapınağı, Ur.
•Utu (Sümer) veya Şamaş (Babil), güneş tanrısı, E'barbara tapınağı, Sippar.
•Ninurta, Sümer kökenli ve Pan-Mezopotamyalı olmuş bir tanrıdır. Nippur'un tanrısı olsa da Lagaş da kült merkezlerindendi.
Sümer kökenli tanrı ve tanrıçalar daha sonra gelen Mezopotamya dinlerince benimsenmiştir. Kuşkusuz bu sadece dini ve mitolojik anlamda gerçekleşmemiştir; Sümer kültür ve yaşayış tarzı da aynı din ve mitoloji gibi daha sonra iktidara gelen Akad, Asur ve Babillilerce benimsenmiştir. Ayrıca farklı kültürlerin din ve mitolojilerinde de bazı benzerliklere rastlanır: Yunan mitolojisi ve Anadolu mitolojisi gibi. Mezopotamya mitolojisi Sümer temelli olmakla beraber Mezopotamya'nın aldığı sürekli ve yoğun göç ile birçok farklı kavmin inanç ve kültüründen etkilenmiştir.
İ.Ö. IV. binyılda Aşağı Mezapotamya´da yaşayan halkların inançları. Sümer dünyası XIX. yüzyılda keşfedilinceye inanç alanının temel bilgilerinde bir hayli değişiklikler olmuştur. Türkistan bozkırlarından Dicle´yle Fırat deltasına inen bu çok becerikli ve bilgili ulus, bölgelerinin kuzeyinde yaşayan Akad´larıda etkileyerek, olağan üstü bir uygarlık geliştirmiştir.
Her şehrin bir koruyucu Tanrısı vardı. O Tanrı, şehrinin iyi yaşam sürmesinden sorumlu idi. Onun gücü, şehrinin iyi veya fena olduğuna göre değişirdi. Bunlara aym zamanda diğer şehirlerde de tapılırdı. Bu şehir Tanrıları, evrenin yönetimini aralannda bölüşmüşlerdi. Tanrılara ait listelerde 1500 kadar Tanrı adı bulunması, Sumerlilerin ne kadar çok Tanrı yarattığını göstermektedir.
Ab-zu: Yeraltı tanrısı. Apsu(ya da Absu)´da denir. İlk insanlar, yaşamın sarmal gelişimini mevsimlerde izlemişler, doğum-ölüm döngüsünü yeraltı sularına bağlamışlardır. Yeraltı suları, ilkbaharda bütün doğaya canlılık verirler, yazın göklere doğru yükselirler, sonbaharda yağmurlarla yeniden insanın yaşadığı toprağa düşerler, kışın da toprağın altındaki yerlerine dönerler. Bu döngü her yıl böylece tekrarlanır. Su mevsimi gelince, her yıl doğayı yeniden canlandırır. Bu yüzden Ab-zu, canlandırıcı bir tanrıdır.
Akrep İnsanlar: Akrep insanlar ülkesi. Tufan varsayımının ilk biçimi Sümerler´in Gılgamış öyküsünde anlatılır. Tufandan kurtularak ölümsüzlüğe kavuşan Utnapiştim´in oturduğu yer, Akrep ülkesini aştıktan sonra varılan yerdir. Gılgamış, ölümsüzlüğe ulaşmanın çaresini öğrenmek için büyük dedesi Utnapiştim´e gitmek için bu ülkeden geçer.
An: Gök-tanrı. Anum da denir. Savaş tanrısı İştar´ın kocasıdır. Yunanlıların Zeus´uyla eşdeğerlidir, tanrılar tanrısıdır. Sümer inançlarında Enlil(toprak) vr Enki(okyanus) ya da Ea´yla birlikte büyük tanrılar üçlüsünü kurarlar.
Anşar: Gökyüzü tanrısı. Yeryüzü tanrısı tanrısı Kişar´la birlikte dişi yılan Lakamu´yla erkek yılan Lakmu´nun çocuklarıdır.
Annunaki´ler: (Sümer) İkinci derece tanrılar. Bunlar baştanrı Marduk´tan kendilerine bir hizmetçi vermesini istemişler, o da insanı yaratmış.
Arallu: Cehennem ülkesi. Sümer inançlarına göre, cehennem ülkesini yöneten önce tanrıça Ereşkigal´miş, sonra çok güçlü bir tanrı olan Nergal onunla evlenerek cehennem ülkesinin kralı olmuş.
Aruru: Sümer tanrıçası. Sümerlerin ünlü Gılgamış destanında adı geçen, A-Ru-Ru biçiminde de yazılıyor. Uruk kentinin genç kızları, nişanlılarını sabahtan akşama kadar çalıştıran kral Gılgamış´ı ona şikayet ederler. O da Gılgamış´ı başka konularda oyalasın diye Enkidu´yu yaratır.
Boğa: Bolluk ve güçlülük simgesi. Hayvan tapımının en önemli tanrılık hayvanlarından biri olan boğa´ya ilkin Sümer inanaçlarında rastlamakla birlikte boğanın kutsallığı inancının hemen bütün ilkel inançlarda yer aldığı görülür. Bütün mitolojilerde boğa, dölleme ve kuvvet olarak erkek gücünü simgeler. Sümerlerde boğa, erkek insan başlı olarak tasarımlanmıştır. Boğa tapımı, bütün sami dinlerinde süregelerek Antikçağ Yunan ve Roma inançlarına kadar gelmiştir. Boğa eski Yunan´da Zeus´ün, Roma´da Jüpiter´in simgesidir.
İnançlar
Mezopotamya'da ilk yerleşim birimlerinden beri kent-kültürü büyük bir öneme sahip olmuştur. Çoğunlukla bir önemli tanrının tapınağı bir kentte olurdu ve o kent o tanrıya tapımın ana merkezi olurdu. Bu kentlerin içinde en çok öne çıkanı Nippur olmuştur, zira Nippur'da ana tapınağı bulunan tanrı Enlil'dir ki Enlil erken dönem hariç, farklı hanedanlar boyunca Mezopotamya'nın baş tanrısı olarak tapınılmış bir tanrıdır. Kentler ve sahip oldukları tapınaklar olarak şunlar belirtilebilir:
•An, Cennetin tanrısı. Erken dönemde baş tanrıdır, daha sonra yerine Enlil baş tanrı olarak tapınılır. Pan-Mezopotamyalı olarak tanımlanabilecek An, Mezopotamya'nın her yerinde ve her dönem tapılırdı. Uruk kentinde, E'anna tapınağı vardı.
•Enlil, hava ve fırtınaların tanrısı. Mezopotamya mitolojisinin baş figürlerinden olan Enlil, Pan-Mezopotamyalı sayılır, uzun süre Mezopotamya'nın baş tanrısı olmuştur. E'kur isimli tapınağı Nippur kentinde bulunurdu bu nedenle Nippur uzun süre Mezopotamya'nın dini başkenti olmuştur.
•Enki, su ve toprak tanrısı, Pan-Mezopotamyalı sayılır. E'abzu isimli tapınağı, Eridu'da bulunurdu.
•Ki veya Ninhursag, dünyanın tanrıçasıydı. Eridu'da E'saggila tapınağı bulunurdu. Sümer kökenlidir.
•Aşur, Asur'un baş tanrısıdır. Bir tür hava tanrısı olan Aşur yine Asur kökenlidir, tapınağı Asshur kentinde bulunurdu.
•Ninlil, Sümer yaratıcı tanrıça. Nippur'daki E'kur tapınağı.
•Inanna, Sümer aşk ve savaş tanrıçası. Uruk'taki E'anna tapınağı.
•Marduk, Babil'in baş tanrısı. Babil'deki E'saggila tapınağı.
•Nanna (Sümer) veya Sin (Babil), ay tanrısı, E'hursag tapınağı, Ur.
•Utu (Sümer) veya Şamaş (Babil), güneş tanrısı, E'barbara tapınağı, Sippar.
•Ninurta, Sümer kökenli ve Pan-Mezopotamyalı olmuş bir tanrıdır. Nippur'un tanrısı olsa da Lagaş da kült merkezlerindendi.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.