İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Mahşerin dört atlısı ve alametler

Birinci at ve binicisi (Vahiy 6:1-2)
Sonra baktım, Kuzu yedi mühürden birini açtığında dört canlıdan birinin gök gürültüsü gibi bir sesle "Gel!" dediğini duydum. Baktım ki, beyaz bir at ve binicisinin elinde bir yay. Ona bir taç verildi ve zaferden zafere koşarak, son zaferine doğru ilerledi.

Atanmış Kral İsa'yı temsil eder. Bu İsa'nın Atanmış Kral olarak hazır bulunduğu bir dönemdir. İsa bu dönemin başlangıcında kendi melekleriyle birlikte savaşarak, Şeytan ve meleklerini göklerden aşağıya yeryüzüne atar. Şeytan ve cinlere karşı kazanılan bu zaferi Armageddon'da kazanılacak ikinci bir zafer daha izleyecektir. Armageddon'da Şeytan ve cinleri "dipsiz derinliklere" atılarak burada 1000 yıl faaliyetsiz olarak bağlı kalacaklardır. Ayrıca Armageddon Şeytan'ın yeryüzündeki düzenine karşı da zafer kazanarak, bu düzeni ve bütün destekleyicilerini ortadan kaldırmış olacaktır. 1000 yılın sonunda ise Şeytan ve cinleri tamamen yok edildiğinde, "yılanın başı" tamamen ezilmiş olacaktır.

İkinci at ve binicisi (Vahiy 6:3-4)
Kuzu ikinci mührü açtığında, ikinci canlının "Gel!" dediğini duydum. Derken, bir diğeri, bir kızıl at çıktı. Binicisine, yeryüzündekiler birbirini boğazlasın diye dünyadan barışı kaldırma yetkisi ve büyük bir kılıç verildi.
Savaşları temsil eder. İsa'nın Atanmış Kral olarak harekete geçmesi ve bunun sonucunda Şeytan ve cinlerinin göklerden yeryüzüne kovulmaları, yeryüzündekiler için sıkıntılı bir dönemi getirecektir. "Çünkü zamanının az olduğunu bilen İblis, büyük öfkeyle" yerde yaşayanlara büyük sıkıntılar verecektir. Şeytan ve cinlerinin yeryüzüne atıldıkları tarih olarak 1914'e dikkat çekilir. Bu tarihte patlak veren 1. Dünya Savaşı geçmişteki bilinen kayıtlı savaşların toplamından 7 kat daha fazla ölüme neden olmuştur. Bunu izleyen 2. Dünya Savaşı da, birincisinin 4 katı kadar daha fazla kayba yol açmıştır. Bu savaşta ilk kez nükleer silahlar kullanılmıştır. 2. Dünya Savaşı sonrasında da bölgesel savaşlar ve terör sürmeye devam etmiştir. Sonuçta 20. yüzyıl geçmiş yüzyıllarla kıyaslanamayacak ölçüde can kaybına yol açarak, 100 milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştur.

Üçüncü at ve binicisi (Vahiy 6:5-6)
Kuzu üçüncü mührü açtığında, üçüncü canlının "Gel!" dediğini duydum. Baktım ki, bir siyah at ve binicisinin elinde bir terazi. O anda sanki dört canlının arasından gelen bir ses duydum; şöyle diyordu: "Bir ölçek (yaklaşık 700 gr.) buğday bir dinara ve üç ölçek arpa bir dinara. Zeytinyağı ve şarabı ziyan etmeyin."

Kıtlıkları temsil eder. Hem 1. Dünya Savaşı, hem de 2. Dünya Savaşı can kayıplarının yanı sıra açlığa da neden olmuştur. Savaş nedeniyle arazilerin mayınlanması ya da kullanılamaması, insanların köylerinden uzaklaşmaları, insan gücünün tarım yerine savaşta kullanılması gibi çeşitli etkenler kıtlığa ve açlığa neden olmuştur. Bundan başka doğanın tahrip edilmesi, insan nüfusunun artması, ekonomik yetersizlikler ve eşitsizlikler de kıtlığa ve açlığa yol açmıştır. Geçmişte kullanılan 1 dinar, bir Roma askerinin günlük ücretiydi. Üçüncü at ve binicisinin koştuğu dönemde, bir ölçek buğdayın bir dinara, üç ölçek arpanın da bir dinara alınabilecek olması, bu dönemde yalnızca gıda yetersizliğinin değil, aynı zamanda kişilerin alım gücünün de bu gıdaları almakta yetersiz olacağını göstermektedir. Öte yandan zeytinyağı ve şarap gibi ürünlerde ziyan olmayacağı da belirtilir. Eski devirde bu gıdalar pahalı gıdalar arasındaydılar. Bu durum, bir tarafta alım gücü zayıf olduğu için buğday ve arpa gibi sıradan ürünleri bile zorlukla elde edebilen insanların olacağını, diğer taraftan da alım gücü yüksek insanların daha pahalı ürünleri tüketebileceklerini gösterir. Bu örnekler, açlığa ve kıtlığa neden olan etkenlerin yalnızca gıda yetersizliğinden kaynaklanmayacağını ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin de bunda önemli bir rol oynayacağını göstermektedir.

Dördüncü at ve binicisi (Vahiy 6:7-8)
Kuzu dördüncü mührü açtığında, dördüncü canlının sesini duydum. "Gel!" diyordu. Baktım, soluk renkli bir at, binicisinin adı da Ölüm. Hemen arkasından ölüler diyarı geliyordu. Kılıçla, kıtlıkla, kırgınla ve yerin vahşi hayvanlarıyla öldürmeleri için onlara dünyanın dörtte biri üzerinde yetki verildi.

Vakitsiz ölümleri temsil eder. 1. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan İspanyol gribi, yaklaşık olarak 21 milyon insanın ölümüne neden olmuştur. Bu sayı doğrudan savaş nedeniyle ölen yaklaşık 14 milyon insandan çok daha fazladır. O tarihte Dünya'da her üç kişiden biri bu hastalığa yakalanmış ve toplamda 500 milyon kişi hastalanmıştı. 20. yüzyılda daha başka salgın hastalıklar da ölümlere yol açmıştır. Ayrıca kanser, AIDS gibi hastalıklar yine bu çağa özgü salgın hastalıklar arasında sayılabilirler. İnsanlar için vakitsiz ölüme yol açan hastalıkların yanı sıra, savaşlar ve kıtlıklar da yine vakitsiz ölüme yol açan nedenleri oluşturacaktır. Ayrıca "vahşi hayvanlar" yüzünden gelen ölümden de sözedilir. Bu dönemdeki yozlaşmış insanların davranışları vahşi hayvanlarınkine benzetilir. Bu insanlar cinayetler, terör eylemleri, toplu katliamlar gibi çeşitli yollarla vakitsiz ölümlere yol açacaklardır. Kitabı Mukaddes, son günlerde insanların birçok kötü özellikleriyle yozlaşmış olmalarının bunlara yol açacağını söyler.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı